ويكيبيديا

    "pruit" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • برويت
        
    Victor Potts ve Terry Pruit'in doğum tarihleri. Open Subtitles تواريخ ولادة... فيكتور بوتس وتيري برويت.
    Adamı ve özellikle de uygulamasını yayında ezip geçtiğinde Pruit mutlu olmayacak. Open Subtitles حسنا، حين تقومين بتشريح هذا الرجل وخصوصًا برنامجه، (برويت) لن يكون سعيدًا.
    Bay Pruit, salağı ne kadar oynarsanız size yardım etme şansımız o kadar azalır. Open Subtitles لأن بقدر ما تمثل الغباء سيد " برويت " تقل رغبتنا في مساعدتك
    Ama Leona ile Reese, Pruit'e gitmeden tüm seçenekleri denediklerini söylemişti. Open Subtitles لكن (ليونا) و(ريس) أخبراك أنهما استنفذا كل خياراتهما قبل الذهاب إلى (برويت).
    Leona, Pruit ile pazarlık yaparken başka bir alıcı ile görüşemez. Open Subtitles (ليونا) لا تستطيع مقابلة مشترٍ آخر وهي تتفاوض مع (برويت).
    Pruit ile de savaşırsın ve kazanırsın. Open Subtitles لكنك استملتهم إلى صفّك. ستحارب (برويت) وستفوز.
    Yarın gece Pruit ile buluştuğumuzda bundan bahsetmeyelim. Open Subtitles عند لقائنا (برويت) مساء الغد، دعونا لا نذكر هذا.
    Birçok sebep yüzünden karmaşık ama bu sebeplerden biri Pruit stüdyoda ikisini de aynı anda istiyor. Open Subtitles حسنا، إنه معقد للعديد من الأسباب، وأحدها أن (برويت) يريدهم سويًا في الأستوديو.
    Yani bir sorunun varsa, ki içimden bir ses var diyor Pruit'e gitmeye ne dersin? Open Subtitles لذا، إن كان لديكم مشكلة، ولدي إحساس أن لديكم أكثر من واحدة، لماذا لا تتحدثون مع (برويت
    Pruit bu öğrenciyi ve suçlanan kişilerden birini aynı stüdyoda istiyor. Open Subtitles (برويت) يريد الطالبة وأحد المتهمين في الأستوديو.
    Pruit da bu yüzden telefon açıp "Bunu yap." dedi. Open Subtitles إذا (برويت) رفع السماعة وقال، "إفعل هذا".
    Bree denen adamın Pruit ile arkadaşlığı var. Open Subtitles ذلك الشخص، (بري)، تجمعه علاقة بـ(برويت).
    Onu yayına çıkartacağını söylemiş, Pruit de bu duruma sevinmiş. Open Subtitles أخبره أنّكِ ستقابلينه على الهواء و(برويت) أعجبه ذلك.
    "Lucas Pruit Kadınları Erkeklerden Daha Değersiz Görüyor" Open Subtitles "لوكاس برويت) يظن النساء) يستحقون أقل من الرجال".
    Pruit kanal için olan vizyonunu uyguluyordu ve Charlie bir bakıma havlu atmıştı. Open Subtitles (برويت) كان يقوم بتنفيذ رؤيته للشبكة و(تشارلي) نوعاً ما قام برمي المنديل.
    Pruit, Neal yokken ACN Digital'ı yönetmesi için işe almıştı. Open Subtitles الذي عينه (برويت) لإدارة "أي سي إن" الرقمية أثناء غياب (نيل).
    Pruit röportaja sevinmişti çünkü siteye ilgi çekecekti. Open Subtitles (برويت) كان سعيدًا للمقابلة لأنها ستجلب الانتباه للموقع
    Charlie de Pruit sevindiği için sevinmişti. Open Subtitles و(تشارلي) كان سعيدًا لأن (برويت) كان سعيدًا بشأنها.
    Charlie'nin istediği bir haberdi çünkü Pruit istiyordu. Open Subtitles كانت قصة أرادها (تشارلي) لأن (برويت) أرادها
    Leona kanalı Pruit'e sattıktan sonra, şu son yedi hafta onun için cehennem gibiydi. Open Subtitles الأسابيع الـ7 الأخيرة كانت صعبة عليه منذ قامت (ليونا) ببيع الشبكة إلى (برويت).

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد