ويكيبيديا

    "queens'deki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في كوينز
        
    Şu anda Queens'deki bir yağ deposuna gidiyor. Open Subtitles ومن يجلس في مستودع الدهون في كوينز ونحن نتكلم.
    Şimdi ya hoş olmayan adli yoldan gideriz ve hücrede bulunma suçunu Queens'deki soygunlara uydururuz yada bana yardımcı olursun. Open Subtitles الآن، يمكننا أن نذهب بالمسار المؤذي مكان الجريمه ونطابق نشاط الخليه مع عملية السطو في كوينز أو يمكنك مساعدتي
    Kızının öldürüldüğü söylediğin zamanda Queens'deki... bir okula transfer edilmiş. Open Subtitles وقالت إنها نقلت إلى مدرسة في كوينز في نفس الوقت تقريبا أن قلت قتل ابنتك.
    Sanırım annemin yaptığı yemeklerden bir daha yiyebilmek için Queens'deki yerlerine giderdim. Open Subtitles ربما أعود لمنزل والداي في " كوينز " لأحد مناسبات لحم الذرة المفضل لأمي يوم الأربعاء
    Bu Stasia. Çok güzel, değil mi? Benim Queens'deki kızım. Open Subtitles تلك "ستيشا" ، إنها جميله كانت صديقتي في "كوينز"
    Queens'deki marinaya doğru yolda olduklarını söyledi. Open Subtitles لقد قال أنّهما متوجّهان إلى المرفأ 59 في "كوينز".
    Büyük bir caz hayranıyımdır ve Queens'deki şu yüzyıllık binayı da biliyorum. Open Subtitles انا معجبٌ كبير بموسيقى الجاز "وأعلم بشأن هذا البناء في "كوينز ذو المئاتِ من السنين
    Sen görmeyesin diye Queens'deki bir çamaşırhaneye... Open Subtitles ذهبت إلى مغسلة الملابس في كوينز --لأتأكد بأنكِ لن تشاهديه
    Meğer Eric bu gece öldürülmeden birkaç saat önce Queens'deki bir adrese gitmek için Hytch Taksi uygulamasını kullanmış. Open Subtitles " يستعمل تطبيق " مشاركة التجوال للحصول على ركوب إلى عنوان في " كوينز " الليلة قبل ساعات من مقتله
    Eric, taksi programına göre 2 gün önce işi yerine Queens'deki ameliyathaneye gitmişti. Open Subtitles إيريك " تخلف عن العمل قبل يومين " وتطبيق المواصلات يظهر " أنه ذهب إلى ذلك الجناح الطبي في " كوينز
    Queens'deki St. Joseph Hastanesi'ne git. Open Subtitles اذهبي الى مستشفى جوزيف في كوينز.
    Bu akşam Queens'deki evime gel. Open Subtitles أريدك أن تأتي إلى منزلي في "كوينز"
    O zaman bir kaç gün önce Queens'deki bir otel odasından bu numarayı araması garip. Open Subtitles لا أعتقد ذلك. حسناً، هذا غريب بما أنه اتصل بهذا الرقم قبل عدة أيام من غرفة نُزل في (كوينز)
    Telefon numarasını Queens'deki bir pizzacıya kadar takip ettik. Open Subtitles لقد تتبعنا رقم الهاتف على الصندوق لمطعم بيتزا في (كوينز).
    Bilgin olsun, Queens'deki kahveler çok daha iyiydi. Open Subtitles ولمعلوماتكِ، القهوة في (كوينز) أفضل بكثير.
    Sadece Queens'deki 300,000 kişiyi ilgilendirir gibi görünüyor ama işin içine seks karıştığından beri ulusal önem kazandığını yadsıyamayız. Open Subtitles أنا أعلم أنّها قصّة لن تؤثّر إلا على ثلاثمائة ألف شخص في كوينز لكن لأنّ في الموضوع "جنس" لا نستطيع أنّ ننكر أنّ الموضوع صار ذو أهمّية وطنية
    Queens'deki özel yapım ürünler satan bir deri dükkanından. Open Subtitles إنّها مصنوعة يدوياً لمتجر يدبغ الجلود في (كوينز).
    Queens'deki mağazanın sahibi Unis Rousted adında biri. Open Subtitles استدعت الشرطة مالك محل الأحذية في (كوينز).
    O kadar kötü oldu ki, iki ay önce Queens'deki kiralık ünitemize taşındı. Open Subtitles لقد أصبح الوضع سيئاً لدرجة أنّه انتقل إلى شقّتنا المُستأجرة في (كوينز) قبل شهرين.
    Queens'deki Starburst Motel'inde Matthews'ın aracı görülmüş. Open Subtitles لقد رصدت دوريّة شُرطة سيّارة (ماثيوز) في نُزل (ستاربورست) في (كوينز).

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد