"rüya değil" - ترجمة من تركي إلى عربي

• ليس حلم
• ليس حلماً
• ليس حلما
• ليس بحلم
• ليس حلمًا
• يحدث فعلاً
• يكن حلماً
• ليست أحلام
• تعد حلماً

Tatlım, yarın uyandığımda sona ermeyecek bu rüya, değil mi?
عزيزي، هذا ليس حلم الذي أستيقظ منه غداً صحيح؟

Sizi temin ederim ki bu bir rüya değil. Filmlerdeki rüyalardan nefret ederim.
.أؤكد لك، إنه ليس حلم .إني أكره الأحلام في الأفلام

Keceğimden falan değil, değil mi? Evet, ama bu bir rüya değil, tamam mı? En azından senin kastettiğin anlamda değil.
نعم لكنه ليس حلماً الان بل اصبح امراً محسوساً

rüya değil. Oranın şefi olabilirsin.
هذا ليس حلماً يمكنكِ أن تكونى طباخه فى المطعم

- Bu bir rüya, Agnes. - Hayır, rüya değil.
ــ انه ليس إلا حلم أجنس ــ لا ، إنه ليس حلما

Sizi temin ederim Dedektif Britten, bu bir rüya değil.
حسنا، يمكنني أن أؤكد لك محقق برتن هذا ليس بحلم

Bir rüya değil sifu.
لا ، أكون مستيقظاً يا معلمى إنه ليس حلم

Hayır, daima uyanığım. Bir rüya değil, Sifu.
لا أكون مستيقظاً يا معلمي إنه ليس حلم

Lanet olsun Cesar, güven bana! Sana bu rüya değil diyorum.
تبا يا سيزر ثق بي ، هذا ليس حلم

Bu bir rüya değil. O yıldızlara gidiyoruz Charlotte.
هذا ليس حلم,بل نحن ذاهبون نحو النجوم

Öyleyse rüya değil. Öyleyse felaket deliriyorum.
أجل انه ليس حلم اذا لقت أصبحت مجنوناً

Bu çocuğun başı büyük belada, Prue. Bu bir rüya değil.
هذان الطفلان في مأزق ( برو )، إنه ليس حلم

Bu Pierre için rüya değil, siz onun annesisiniz.
لكنه ليس حلماً بالنسبة لبيير فأنت أمه

Bu dünya bir rüya değil. Bir kâbus.
هذا العالم ليس حلماً إنه كابوس

Sizi temin ederim Dedektif Britten, bu bir rüya değil.
حسناً, دعني أؤكد لكَ أيها المحقق (بريتن) إنهُ ليس حلماً

rüya değil, uyuşturucu, anestezi değil.
هذا ليس حلماً أو عقار أو مُخدر

- Hepsini gördün. Bu bir rüya değil.
انه جميعاً هناك , ليس حلماً

– Sonuçta rüya değil! – Asla böyle hissetmeyecek.
ـ ليس حلما بعد كل ما حدث ـ إنه لن يشعر أبدا بهذه الطريقة

Bu bir rüya değil dostum İçindesin gangster sahnesinin
♪ ليس حلما يا رجل , أنت في مسرح رجال العصابات ♪

rüya değil. Ben alışveriş merkezinde çalışıyorum.
إنه ليس حلمًا أنا أعمل في المركز التجاري

Çünkü sadece bir rüya değil.
لم يكن حلماً فحسب، أليس كذلك؟ عندما يكون وجهكِ ممتلئاً بالزجاج

Bu bir rüya değil Stephen.
ليست أحلام يا (ستيفن).

İsrail Eyaleti. Eğer istersen Ahbap, Bu bir rüya değil.
دولة اسرائيل إذا أردتها، (دوود)، لم تعد حلماً