Böylece, Amerika gibi bir ülke, market raflarında ve restoranlarında Amerikalı insanları beslemek için normalde olması gerekenden iki kat fazla gıdaya sahip. | TED | فدولة مثل أمريكا لديها كمية طعام على رفوف متاجرها وفي مطاعمها تبلغ ضعفيّ ما هو مطلوب بالفعل لإطعام الشعب الأمريكي. |
Fakat yazıhanenin raflarında ne kadar az kitap olduğu dikkatini çekti mi? | Open Subtitles | ولكن ألم تلاحظ قلة الكتب المرصوصة على رفوف المكتبة ؟ |
Annem Walmart raflarında gördüğü herşeyi, ve televizyonda gördüğü herşeyi, diyet olarak deniyordu. | Open Subtitles | . أمي جربت الكثير من الأشياء المختلفة حبوب التخسيس المعروضة على رفوف المحلات أو أي شيء تشاهده على التلفزيون تشتريه |
Otobüs bileti alacak kadar bile param yoktu ama eserimin kitapçı raflarında olmasından gurur duyuyordum. | Open Subtitles | .. بالكاد تبقّى لي ما يكفي ثمن تذكرة باص، ولكن كنت فخورا برؤية عملي على أرفف المكتبات |
Şu anda, bu içeceği market raflarında görebilirsiniz. | Open Subtitles | ربما تكونون قد رأيتم هذا المشروب على أرفف المتاجر |
Muhtemelen, odası raflarında bir yığın mide bulandırıcı sanat eseriyle turşusu kurulmuş diller, rock yıldızlarının alçıdan yapılmış penisleri formaldehitle şişelenmiş sürüngen fetüsleriyle doludur. | Open Subtitles | ربما من احدى الغرف ...القديمة المتربة في مكان ما محاط بكل تلك المصنوعات اليدوية... ...الموضوعة على الرفوف |
Heyecanlanacağım bir bilgisayarımız şık bir plastikle kaplı Sears'in raflarında Lotus 1-2-3 çalıştırıp insanların ellerinde bilgisayarımızdan yer olmadığı için açık cüzdanlarıyla birbirlerine kapıyı tuttuklarında. | Open Subtitles | سـ"ـأشعر بالحماسة" (عندما يوجد على رفوف متجر (سيرز مستنسخ مكسو بالبلاستيك الفخم (يعمل بنظام (لوتس 123 بشعارنا عليه |
Anton'un raflarında bir sürü yedek batarya yok mu? | Open Subtitles | أليست رفوف (آنتون) مليئة بالبطاريات الإحتياطية؟ |
Şöyle şeylerin kitap raflarında olduğuna inanamıyorsun. | Open Subtitles | لا يُمكنك تصديق الأشياء التي تُعرض على الرفوف هذه... |