| Ama bu bina, tren raylarının yanından geçtiği tek bina. | Open Subtitles | لكنّ هذا المبنى هو المبنى الوحيد الموجود قبالة السكة الحديدية |
| Tren raylarının sökülmesiyle, cehenneme gidecek, planlandığı gibi. | Open Subtitles | السكة فككت لإرسال القطار إلى الجحيم, كما رُتب له |
| East Temple'de tren raylarının başladığı yerde. | Open Subtitles | في المدينة، شرق تامبل قرب السكة الحديدية |
| Evet, yüksek tren raylarının oradaki yeni kule. | Open Subtitles | أجل، البرج الجديد، الذي بقرب السكة المرفوعة. |
| Ne kadar sinirli olduğunun farkındaydım ve uzun zamandır dışarıdaydın, ben de arabanı tren raylarının üzerinde durdurmuş olabileceğinden korktum. | Open Subtitles | علمت بمدى الإستياء الذي كنتِ به وعندما لم تعودي لفترة كنت حينها خائفةً من أنّك ستتوقفين على قضبان سكّة القطار |
| 3 yıl önce karısı Karen kazayla metro raylarının üzerine düşüp öldüğünde DOW'da kimyagerlik yapıyormuş. | Open Subtitles | تبيّن أنه كان يعمل كصيدلي لصالح شركة "داو" منذُ ثلاثة سنوات، تعرضت زوجتهُ (كارين) لحادث وعلقت في سكّة قطار أنفاق |
| Mahallemdeki bir çocuk tren raylarının karşısına geçmeye çalışmıştı. | Open Subtitles | فتى من الحي الذي أسكن به حاول عبور قضبان السكة الحديدية أثناء مرور القطار |
| Ancak kaç tane basımevi, bu bulanıklığa sebep olabilecek tren raylarının yakınında yer alıp da bu tipte bir mürekkep satın alır? | Open Subtitles | أجل، سيبقى النطاق واسعًا ولكن كم عدد محال الطباعة والتى تبيع هذا النوع من الحبر تقع بالقرب من السكة الحديدية لتتسبب بهذه اللطخات؟ |
| Tren raylarının yanında. | Open Subtitles | قرب السكة الحديد |
| Tren raylarının yanında. | Open Subtitles | قرب السكة الحديد |
| Tren raylarının oradaydın. | Open Subtitles | كنت عند السكة الحديد، |
| Richmond Polisi ve park teknisyeni frenlerinin, raylarının, vagonlarının mükemmel bir şekilde çalışır durumda olduğunu doğrulamş. | Open Subtitles | شرطة (ريتشموند) و مهندس المتنزه أكدوا على أن المكابح و السكة و القطار كانو يعملون بشكل جيد |