Bunu reddedecek biri olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف رجلاً في أمريكا قد يرفض مثل هذا العرض |
Sanırım emirlerimi uygulamayı reddedecek ve kendisini yasalardan üstte görüyor. | Open Subtitles | يبدوا لي أن هناك شخص أمامي يرفض أن ينصاع إلى أوامري ويبدو أنه يعتقد بأنه فوق القانون في حد ذاته |
Bu arada yine pençelerin üzerimde, onları traşlıycam güneş doğmayı reddedecek ışıltısından. | Open Subtitles | تحدث مره اخرى عن الاشرار وساقطع هذا الاربى جي الذي يرفض ان ينهض |
Ve en azından bu gece ondan nefret etmeleri için onlarla yeterince oynadıktan sonra, ikisini de reddedecek. | Open Subtitles | و(سيرينا) سترفض كل منهما ولكن فقط بعد أن تلعب معهما لتجعلهم يكرهونها على الأقل من أجل الليلة |
Shepard reddedecek. | Open Subtitles | شيبرد) ، سترفض) |
reddedecek olursam? | Open Subtitles | و ماذا لو رفضتُ ؟ |
Sonuçta Amy Paul'ün yaptıklarını görüp onu reddedecek. | Open Subtitles | في النهاية .. أيمي سوف ترى ما قام بفعله بول و بالتأكيد ستقوم برفضه |
Peki ya vücudu yok etmenin bir yolunu veya kurtçukları reddedecek bir mekanizma bulursak? | Open Subtitles | ماذا أن وجدنا آلية ما. والتي نستطيع من خلالها جعل الجسم.. يدمر أو يرفض الديدان؟ |
Burada verilen görevi... ..reddedecek kimse yok. | Open Subtitles | لا يوجد شخص هنا. من يرفض هذه المهمة بالذات. |
Bob taramayı reddedecek cinsten bir adam mı? | Open Subtitles | هل بوب من النوع الذي يرفض المسح؟ |
Cicero reddedecek. | Open Subtitles | - . سيسرو سوف يرفض |
reddedecek olursam? | Open Subtitles | و ماذا لو رفضتُ ؟ |
Çoğu ilacı reddedecek. | Open Subtitles | -مُعظمهم سيقومون برفضه |