Bence, rehineyi kendisine kalkan olarak kullanacak, 3 metre ilerleyecek, rehineyi vurup kaçacak. | Open Subtitles | رهاني، أنه سيأخذ رهينة كدرع، وبعد إقترابه بـ10 أقدام من السيارة، يقتلها ويهرب |
Şimdi de kaybettikten hemen sonra bir rehineyi serbest bırakacaksın. | Open Subtitles | لذا فعليك أن تطلق سراح رهينة بعد أن تخسر مباشرةً |
Güvenli bir şekilde çıkana kadar, her saat bir rehineyi öldüreceğiz, şimdi başlıyorum. | Open Subtitles | حتى نجد وسيلة مرور آمنة سنقتل أحد الرهائن كل ساعة .. وسنبدأ الآن |
Sen ve eşin hem iki rehineyi hem de CIA'i en çok ilgilendiren şeyi korumayı başardınız konuşma bitmiştir. | Open Subtitles | وحتى الان انت و زوجتك تمكنتم من حماية كلاً من الرهائن و افضل مصالح السى اى اية نهاية النقاش |
Uçakta daha ayrıntılı konuşuruz... görevimiz rehineyi sağ salim kurtarmak. | Open Subtitles | نحن سنمرّ به على الطائرة المهمّة أن تنتزع الرهينة بسلامة |
Harita olsun ya da olmasın, define elimize geçene kadar hiçbir rehineyi teslim etmeyeceğiz. | Open Subtitles | ولن تسلم الرهينة حتى نضع أيدينا على الكنز |
4X4'ü aldığımızda 4 rehineyi salacağım. | Open Subtitles | و بمجرد أن تصلنا الشاحنة سيأخذ أربع رهائن |
İngilizcesi olan her rehineyi uçaktan kurtarın. | Open Subtitles | وأرسل أي رهينة من تلك الطائرة يتكلم الأنكليزية |
İyi niyetini göstermek için bir rehineyi daha salıvermelisin. | Open Subtitles | والأن , انت تعرف مااريدة , اخلاء سبيل رهينة اخرى |
Eğer bırakmazsak her yarım saatte, bir rehineyi vuracaklar. | Open Subtitles | سيقتلون رهينة كل نصف ساعة ريثما نقوم بذلك |
Eğer isteklerimizi yerine getirmezseniz her saat başı bir rehineyi öldüreceğiz. | Open Subtitles | إن لم تلبي مطالبنا فسنقتل رهينة في كل ساعة |
Eğer isteklerimizi yerine getirmezseniz her saat başı bir rehineyi öldüreceğiz. | Open Subtitles | إن لم تلبي مطالبنا فسنقتل رهينة في كل ساعة |
Bir rehineyi öldürdüler ve pilotla yakıt gelmezse diğerlerini de öldürmekle tehdit ediyorlar. | Open Subtitles | لقد قتلوا احدى الرهائن و يهددون بقتل الأخرون الا لو تم تزويدهم بالوقود و طيار فى غضون ساعة |
Talley'le konuşmazsa, bir rehineyi vuracağını söylüyor. | Open Subtitles | قال سيقوم بقتل الرهائن إن لم يتحدث مع تالى |
Onun hediye fikri bir rehineyi salmak olabilir. | Open Subtitles | وربما فكرته ليكون هدية الافراج عن الرهائن. |
Soyguncular az evvel Henüz ismi bildirilmeyen bir kadın rehineyi serbest bıraktılar. | Open Subtitles | حيث يواصل سارقو المصرف باحتجاز عدد مجهول من الرهائن بالداخل |
rehineyi sıkıca kavrayacaksınız ve onu dışarı çıkartacaksınız. | Open Subtitles | ستنتزعون الرهينة وتحملونه إلى بر السلامة |
Eğer rehineyi vursaydın ne yapacaktın? | Open Subtitles | سبايك اذا قتلت الرهينة ماذا ستفعل حيينها؟ |
Bir rehineyi uzun süre tutmak birden çok kişi gerektirir. | Open Subtitles | لإبقاء الرهينة أطول فترة تتطلّب مشاركين متعدّدين |
Olaya bir şerif yardımcısı dahil olmuş ve onları liseye kadar takip etmişti. Silahlı kişiler, sekiz rehineyi de orada ele geçirmişlerdi. | Open Subtitles | لكن قاطعهم ضابط شرطة وطاردهم حتى المدرسة الثانوية حيث قام المسلّحان بأخذ ثمانية رهائن |
O andan sonra Rusların fidye parasını ileteceklerine ve rehineyi sağ olarak getireceklerine inancım kalmadı. | Open Subtitles | لقد تبددت أيّ ثقة بِأَنَّ هؤلاء الرجالِ سيتسلمونَ مالَ الفديةَ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ويُرجعون الرهينةَ بسلامة |
Ben onunla konuşurum, rehineyi bıraktığından emin olana kadar. | Open Subtitles | سأحادثه أنا , سأحاول أن أتأكد من أنه سيترك الرهينه |
Ama neden rehineyi buradan vurasın ki? | Open Subtitles | لم تطلق النار على رهينتك من الأسفل؟ |
Barnett'in etrafını sardık ve ona, rehineyi ve silahını bırakıp teslim olmasını söyledik. | Open Subtitles | أحطنا بـ " بارنيت " و أمرناه أن يحرر رهينته و يترك سلاحه |
İsteselerdi iki rehineyi serbest bırakmazlardı. | Open Subtitles | إن كانوا يريدون لما أطلقوا سراح رهينتين |
Ajay bahçenin bir kenarına geç, rehineyi biz alıyoruz. | Open Subtitles | -لقد أُصيب بطلقه |