Yani evet, yapay zekâ dünyasında, teknoloji dünyasında enerjinin bir kısmı yayın akışınızda hangi reklamları gördüğünüzle ilgili olacak. | TED | صحيح أن جزء من المجهود في عالم الذكاء الاصطناعي، وعالم التكنولوجيا ينصب في نوعية الإعلانات التي تراها أثناء تصفحك. |
Programları seyredip onlara finansal desteği sağlayan reklamları ileri sarıyorsun. | Open Subtitles | أنت تشاهدين برامج التلفاز لكن تتخطين الإعلانات التي تدفع ثمنها |
İyi ama ben reklamları severim. Bana ne alacağımı söylerler. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا أحب الإعلانات فهي تعلمني ما الجيد لشراءه |
Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, araştırmacılar eBay'e beysbol kart reklamları yerleştirdiler. | TED | في دراسة حديثة، وضع الباحثون إعلانات على إي باي لبيع كروت بيسبول. |
Evet, biliyorum ama beni masaj reklamları sayfasına koyman gerekir miydi? | Open Subtitles | أعلم هذا، ولكن هل عليك وضع صورتي في صفحة إعلانات التدليك؟ |
reklamları gördünüz mü? | TED | هل رأيتم الاعلانات التجارية فيما يخص ذلك ؟ |
Sandviç reklamları ve kopek şovlarını aşmam biraz zaman alıcak. | Open Subtitles | لكني استغرق وقت للتحول من اعلانات الساندوتشات الي عروض الكلاب |
En sevdiğim ise, ki bir açıdan mantıklı kayıt cihazına sevdiğin dizileri kaydetmek böylelikle reklamları atlayabilesin. | TED | هو تسجيل برامجك التلفازية المفضلة حتى يمكنك تخطي الإعلانات التجارية. |
Dinle, TV'deki reklamları gördün mü? | Open Subtitles | إسمع، رأيت الإعلانات التجارية على التلفزيون ؟ |
- Çok güzel. Kır sinemalarındaki reklamları hatırlatıyor. | Open Subtitles | تذكّرني بتلك الإعلانات في السينمات الإقليمية. |
reklamları seyretmek için TV programlarını ileri alıyorum. | Open Subtitles | أقوم بتقديم هذا البرنامج السخيف حتى أرى الإعلانات التجارية |
Televiyondaki reklamları görürler ve onlara inanırlar. | Open Subtitles | ترى الإعلانات عبر التلفاز فيجعلك هذا تصدق |
Artık programları seyredebilir, reklamları ileri sarabiliriz. | Open Subtitles | يمكنكم الآن مشاهدة البرامج و تخطي الإعلانات التجارية |
reklamları ileri sarmayı unutmayalım. | Open Subtitles | يجب علينا أن لا ننسى التقديم السريع في فترة الإعلانات |
reklamları ileri sarmayacağız. | Open Subtitles | نحن لا نقوم بالتقديم السريع خلال الإعلانات التجارية |
Hayır. Son kampanyada saldırı reklamları kullandık ve çok zarar gördük. | Open Subtitles | لا لا, في الحملة السابقة إستخدمنا إعلانات هجومية وهذا أذانا جداً |
Eminim çoğunuz Apple'ın muhteşemliğini ve basitliğini belirtmek için, PC ile bir nevi uğraştıkları reklamları gördünüz. | TED | أنا متأكد أن أكثركم قد شاهد إعلانات آبل الذي ينغز في الحاسب لذكائهم وبساطتهم |
Coca-Cola ve bira reklamları, yaşlıların da gençler gibi Coca-Cola ve bira alıp içmelerine rağmen hep gülümseyen gençleri gösterir. | TED | إعلانات الكوكاكولا والبيرة تظهر شبانا مبتسمين، حتى وإن كان الكبار والصغار يشترون الكوكاكولا والبيرة. |
Bazı boya reklamları gördüm. | Open Subtitles | أتعلم , أنى قمت بقراءة بعد الاعلانات عن الدهان |
Yatırım fırsatlarını televizyon olmadan, dergi reklamları olmadan nasıl sunabilirsin? | Open Subtitles | كيف نقدم فرص استثمارية بدون اعلانات تليفزيونية واعلانات فى المجلات ؟ |
Fikir şu, reklamları sinir bozucu olmaktan çok işe yarar hale getirmek, değil mi? | TED | اذاً الفكرة هي أننا نستطيع جعل الإعلان مفيد، ليس فقط مزعج، صحيح؟ |
Negatif kampanya reklamları yapmanın tam zamanı ama bu çok pahalı. | Open Subtitles | إنه الوقت المثالي للذهاب بشكل سلبي بإعلانات حملتي، لكنها مكلفة. |
Hayır, reklamları sevmiyorum. Ne yapmak istiyorum, biliyor musun? | Open Subtitles | لا, لا احب الأعلانات اتعرفين ما اريد عملة؟ |
not counting previews and ads gelecek programları ve reklamları saymazsak. | Open Subtitles | دقيقة من دون المقدمات والإعلانات الفشار والبسكويت المملح على كلتا اليدين |
O savaş reklamları için kullanılmış.. | Open Subtitles | إنها مجرد دبابة قديمة استخدمها للإعلانات التجارية |
Google reklamları veriyorlar ve biz de onlara reklam kredisi veriyoruz böylece tanıtımlarını yapabiliyorlar. | TED | يقومون الوساطة لإعلانات قوقل، ونقوم بإعطائهم عائد الإعلان، لذا يستطيعون جعل المنظمات تعرف. |
O zamanlar tiyatro reklamları böyleydi. | TED | هذا ما كان يبدو عليه اعلان المسرح في ذلك الوقت |