Kalem sarı görünür, çünkü sarı ışığı diğer tüm renklerden daha iyi yansıtır. | TED | قلم الرصاص يبدو أصفرا نظراً لأنه يعكس الضوء الأصفر أكثر مما يعكس الألوان الأخرى. |
O çirkin renklerden ne bekliyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تتوقع الحصول عليه من هذه الألوان الثلاثة ؟ |
Sokaklardan, fabrikalardan, renklerden, insanlardan, her şeyden. | Open Subtitles | من الشوارع من المصانع من الألوان من الناس ، من كل شيء |
Bu her bir kenarı 3 inç uzunluğunda yüzeyleri farklı renklerden yapılmış, çevirip döndürerek her bir yüzeyin tek bir renk olmasını sağlamanız gereken bir bulmacadır. | Open Subtitles | هو مكعب، 7سم لكل ضلع ألوان مختلفة، عليها التحرك و عليك تحديد لون لكل حهة |
Bu her bir kenarı 3 inç uzunluğunda yüzeyleri farklı renklerden yapılmış, çevirip döndürerek her bir yüzeyin tek bir renk olmasını sağlamanız gereken bir bulmacadır. | Open Subtitles | هذه أحجية بمساحة 3 بوصات من كل جانب مكونة من ألوان متعددة حتى تلف وتدور، وتحاول الحصول على لون ثابت في كل جانب |
Önde daha açık renklerden başlayıp daha koyu olanlarla bitirmeyi severim. | Open Subtitles | أفضل عادةً أن أبدأ بألوان أفتح على الواجهة، وأنتهي بالألوان الغامقة. |
Seni solgun göstermeyecek renklerden biri bu. | Open Subtitles | لأنه أحدى تلك الألوان التي لا تجعلك باهتة |
Neden diğer renklerden çok daha müthiş şöyle rakipsiz bir renk olamasın ki? | Open Subtitles | لماذا لا يكون هناك لون واحد فقط، سيكون هذا رائع جداً اروع من الألوان الأخرى، اليس هناك تنافس ؟ |
Ben tasarımcı olacağım çünkü renklerden ve şekillerden iyi anlıyorum. | Open Subtitles | سأكون المصمم لأنني اعرف عن الألوان و الاشكال |
Pembe en büyüleyici renklerden biri değil mi? | Open Subtitles | ازهار برية، أليس الوردي اكثر الألوان سحرًا؟ |
TK: Renkler konusundaki temel kural standart renklerden iki ya da üç renk kullanmaktır: kırmızı, beyaz, mavi, yeşil, sarı ve siyah. | TED | تيد: القاعدة الأساسية في الألوان هي أن تستخدم لونين أو ثلاثة من مجموعة الألوان الأساسية: الأحمر و الأبيض و الأزرق و الأخضر و الأصفر و الأسود |
Sadece mekân, yapı ve enerji var; sanatsal renklerden çok yapısal formların yön verdiği, dokuz pano şeklinde açılan, boyanmış devasa bir çerçeve. | TED | ليس هناك سوى الفراغ و البنية و الطاقة، هنا تجد إطاراً فنياً هائلاً يطل على 9 لوحات أخرى، معتمدة على التكوين النحتي أكثر من الألوان المرسومة. |
Tek kelime Japonca bilmem ve korkarım sanat benim için öylesine şekil ve renklerden ibaret. | Open Subtitles | ولا أتكلم اليابانية وأيضاً بشان ما يتعلق بالفن فهو لي مجرد ألوان عشوائية |
Bir kişi değilmiş. Farklı renklerden var. | Open Subtitles | كلا ولا واحد في المائة إن به ألوان مختلفة |
Okulunu temsil eden renklerden oje sürebilirler. | Open Subtitles | لأن بإمكاني أن أناسق ألوان المدرسة |
Televizyon insanları yassı ve renklerden yapılma. | Open Subtitles | الاشخاص في التلفاز مسطحون ولديهم ألوان |
Burada tüm renklerden 20 çeşit oje var. | Open Subtitles | عن 20 نوعا من طلاء الأظافر هنا بألوان مختلفة |
- Fakat, renklerden oluşan bir sistemim var. | Open Subtitles | ولكن لدى هذا النظام بالألوان |