| resim yapıyor mu veya kocasının gülüşü güzel mi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ان كانت ترسم او انه لديه ضحكة جميلة |
| resim yapıyor mu veya kocasının gülüşü güzel mi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ان كانت ترسم او انه لديه ضحكة جميلة |
| Bence doğa bu şekilde resim yapıyor, birer femto kare, fakat tabii ki gözümüz bunu bütünsel bir bileşim olarak görüyor. | TED | اعتقدت أنه بهذه الطريقة ترسم الطبيعة لوحتها إطار فيمتو واحد في كل مرة ولكن بالطبع أعيننا ترى المشهد كمركب متكامل. |
| Annesi çok resim yapıyor ama Abby pek resim yapmıyor. | Open Subtitles | أمها يرسم كثيرا ، ولكن لا آبيالطلاء كثيرا. |
| Oh, evet. Gece gündüz hep resim yapıyor. | Open Subtitles | نعم، نعم، إنه يرسم في الليل والنهار |
| resim yapıyor. Uzun boylu. | Open Subtitles | إنه رسام .وطويل. |
| Sağ olun. Siz de resim yapıyor musunuz? | Open Subtitles | -أأنتِ رسامة أيضًا؟ |
| Eskiden olduğu gibi, hala resim yapıyor musun, Michael? | Open Subtitles | هل مازلت ترسم يا مايكل ؟ كما اعتدت ان تفعل ؟ |
| - O zaman getir onu. Sadece resim yapıyor ve kitap okuyor. - Evet, resim yapıyor ve okuyor ve her şeyi ateşte yakıyor. | Open Subtitles | - اذاً أحضرها معك فكل ما تفعله هو الرسم والقراءة اجل ترسم وتقرا وتشعل النار في الأشياء |
| Çok meraklıysanız, sandık odasında, resim yapıyor... | Open Subtitles | إذا أنت فضولية جدا، ستجدينها في غرفة المخزن؛ ترسم... |
| diğerlerine resim derleri veriyor ve her gün resim yapıyor. | Open Subtitles | تقوم بتدريس الرسم وقد بدأت ترسم كل يوم |
| Hala resim yapıyor musun? | Open Subtitles | ألا تزال ترسم ؟ |
| - Birkaç çizim. Hâlâ resim yapıyor musun Tyler? | Open Subtitles | مُجرّد بعضٌ من الرسومات، ألازلتَ ترسم ، يا (تايلر). |
| Kızınız çok güzel resim yapıyor. - Teşekkürler, ona söylerim. | Open Subtitles | ابنتك ترسم جيدا |
| - Sürekli resim yapıyor. | Open Subtitles | - ترسم طيلة الوقت |
| İnsanlar resim yapıyor. | Open Subtitles | الناس ترسم. |
| Çömlekçi porseleni yapıyor.... ....ve ressam da onun üzerine resim yapıyor. | Open Subtitles | الحرفي يصنع الخزف والرسام يرسم عليه |
| Açık havada resim yapıyor. | Open Subtitles | إنه يرسم في الهواء الطلق |
| Günlük tutuyor, resim yapıyor. | Open Subtitles | انه يكتب فى المجلات و يرسم |
| Ama iyi. resim yapıyor olsa gerek. | Open Subtitles | لكنه بخير يرسم كما أعتقد |
| Dışarıda resim yapıyor. | Open Subtitles | أنه بالخارج يرسم |
| resim yapıyor. | Open Subtitles | إنه رسام. |
| -Karım resim yapıyor. | Open Subtitles | - زوجتى رسامة. |