Başkası için hayatını riske attın. Bundan büyük sevgi yoktur. | Open Subtitles | لا ، لا ، لقد خاطرت بحياتك لأنقاذ حياة أخرى ، لا يوجد حب اعظم من هذا |
Başkası için hayatını riske attın. Bundan büyük sevgi yoktur. | Open Subtitles | أنت خاطرت بحياتك من أجل آخر لا يوجد حب أعظم من ذلك |
Benden hoşlanmıyorlar bile. Sen sevdiğin insanlar için yaşamını riske attın. | Open Subtitles | أعني، خاطرت بحياتك لمساعدة الناس الذين تحبينهم |
Deri değiştiren olduğunu biliyor muydun? Herot'taki herkesi riske attın. | Open Subtitles | كنت تعرف أنها متحولة كنت تعرض كل شخص هنا للخطر |
Bizi riske attın. Ne yapmam gerekiyordu? | Open Subtitles | أنت تخاطر بكل شيء ماذا كان علي أن أفعل ؟ |
- Hayır, bunun için riske attın. Kelepçeler için! | Open Subtitles | هل خاطرت بحياتي لأجل هذا لا لا، لقد خاطرتِ بحياتك لأجل هؤلاء، المشابك |
Demem şu ki, sen sevdiğin insanlar için yaşamını riske attın. | Open Subtitles | أعني، خاطرت بحياتك لمساعدة الناس الذين تحبينهم |
Beni iyileştirdiğin zaman bütün bunları riske attın, değil mi? | Open Subtitles | إذن فحين داويتني فقد خاطرت بأن يفتضح أمرك, صح؟ |
Senden hiç şüphelenmemeliydim. Benim için hayatını riske attın. | Open Subtitles | أنا ما كان يجب أن أشكّ في انك خاطرت بحياتك من اجلى |
Hayır, Denham. Benim sahip olduğum herşeyi, sen riske attın. | Open Subtitles | لا يا دينهام، لقد خاطرت بكل شئ أملكه انا |
Sen onları uyarmak için hayatını riske attın ve de haklıydın. | Open Subtitles | لقد خاطرت بحياتكِ لكي تحذرينهم وكنتِ على حق |
Sen, başka bir gezegenden gelen bir yabancıya yardım etmek için her şeyini riske attın. | Open Subtitles | فيما أنت خاطرت بكل شيء لمساعدة شخص غريب من عالم آخر |
Bizleri küçük düşürdün, aktör arkadaşlarının adını lekeledin ve kariyerimi riske attın. | Open Subtitles | عرضتينا للسخرية، وأهنتي زملائكِ الممثلين وعرضتي مستقبلي المهني للخطر |
-UCAB sen bir direk emre karşı geldin. -Masum insanları tehlikeye attın. -Grubumuzu riske attın. | Open Subtitles | لقد عصيت أمراً مباشراً وعرضت أبرياء للأذى وعرضت السرب للخطر |
Bir sigara kartı için hayatını riske attın. | Open Subtitles | هل حياتك للخطر للحصول على بطاقة السجائر. |
Davamız için hayatını riske attın, kendini korumak yerine erdemli olmayı seçtin. | Open Subtitles | تخاطر بحياتك بسبب إختيارك للمبادىء الأخلاقية عن المحافظة على النفس |
Bir memurken, yaşlı bir çingeneyi kurtarmak için hayatını trafikte riske attın. | Open Subtitles | بينما كنتِ لا تزالين ضابطة ، خاطرتِ بحياتك بالدخول لحركة المرور لإنقاذ امرأة غجريّة مُسنّة. |
Bana inanmıyorsan benim için hayatını niçin riske attın? | Open Subtitles | لماذا تخاطرين بحياتك من أجلى إن لم تكونى تصدقيننى ؟ |
Özgürlüğünü onun için riske attın. Bunun bir anlamı var. | Open Subtitles | خاطرتَ بحريتكَ من أجلها هذا يعني شيئًا ما |
O kadar ki, onlara bir ders verebilmek için hayatını riske attın. | Open Subtitles | لمعلومة, لقد خاطرتي بحياتك لكي يفهموا درساً ما |
Ve bunu yaparak bu filodaki her bir kişinin hayatını riske attın, | Open Subtitles | خاطرتى بحياة كل فرد على هذا الأسطول للخطر |
Bu anı sen de yaşadın, Yia Yia ile tanıştığında. Ve onun uğruna her şeyi riske attın. | Open Subtitles | حصلت على فرصتك عندما التقيت جدتي وخاطرت بكل شيء لأجلها |