Şimdi siz bütün kazancı alırken benden sadece riskleri mi üstlenmemi bekliyorsunuz? | Open Subtitles | و الآن تتوقع مني أن أتحمل المخاطر بينما تجني أنت الثمار ؟ |
Bütün riskleri ve avantajları programa yüklüyorum... tavsiyelerimi belirlememe yardım ediyor... | Open Subtitles | وضع كلّ المخاطر داخلا و لنقم بالبرنامج مما يساعدني لأنهي توصيتي |
Bütün riskleri ve avantajları programa yüklüyorum... tavsiyelerimi belirlememe yardım ediyor... | Open Subtitles | وضع كلّ المخاطر داخلا و لنقم بالبرنامج مما يساعدني لأنهي توصيتي |
". Bu şirketlerin çoğu, sadece o yıl en kötü durumun meydana gelmemesini umarak bütün riskleri alıyorlardı. | TED | العديد من هذه المنظمات تضع أنفسها في المخاطرة تأمل ببساطة أنه هذا العام الأسوأ لن يحدث |
Tıbbi marihuananın riskleri konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var. | TED | نحتاجُ أيضًا إلى المزيد من الأدلة عن مخاطر الماريجوانا الطبية. |
Biz, almakta olduğunuz riskleri her zaman anlamanız gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden anlamadığımız şeylere yatırım yapmıyoruz. | TED | انه يعني اننا نؤمن انه يجب دوما أن نفهم المخاطر التي سنوشك على خوضها فنحن لا نستثمر في الامور التي لا نفهمها |
Ancak modern ve karmaşık bir dünyada, karşılaştığımız riskleri anlamak için modellerie ihtiyaç duyarız. | TED | لكن في عالم متحضر و معقد، تحتاجون إلى نماذج لفهم الكثير من المخاطر التي تواجهنا. |
Sudesh bu eldiveni cüzzam hastalarının gündelik aktivitelerini ve çevrelerindeki riskleri gözlemledikten sonra ve onları öğrendikten sonra icat etti. | TED | اخترع سوديش هذا القفّاز بعد ملاحظته لعدّة مرضى جذام سابقين وهم يقومون بنشاطاتهم اليوميّة، فأدرك المخاطر التي يواجهونها في بيئتهم. |
Peki, bu büyük riskleri alan ve gerçekten interneti yaratacak kadar aptal olan devletin ödülü nerede? | TED | حسنا، أين هو الربح بالنسبة للدولة لتحملها كل هذه المخاطر الكبيرة وكونها مغفلة بما يكفي لتمويل الانترنت؟ |
Sadece nasıl daha iyi yapabileceğimizi araştırmak için değil,... ...ayrıca uygulamanın riskleri ve olumsuz taraflarının ne olduklarını bulmak için. | TED | ليس فقط عن كيفيه فعله بشكل أفضل, بل أيضا يجب النظر الي المخاطر والسلبيات. |
Bugün, riskleri önleyebileceğimizi düşünüyoruz. | TED | نحن نظن أن بإمكاننا الحول دون تلك المخاطر |
Bu tür riskleri alamazlardı. | TED | هم لا يستطيعون تحدي هذه النوع من المخاطر |
Bu, sınıfımızda geliştirdiğimiz, hangi riskleri almaya istekli olduklarını planladıkları, esasen eğlenceli bir şey. | TED | وهو شيء ممتع قمنا بتطويره في الفصل حيث يقومون برسم المخاطر المستعدين للقيام بها. |
1996 yılında BM Kuzey Kafkasya Mülteciler Yüksek Komisyonu tarafından görevlendirildiğimde bazı riskleri biliyordum. | TED | في 1996 أُرسلت عن طريق المفوض السامي للأمم المتحدة لشؤون اللاجئين إلى شمال القوقاز. كنت أدرك وجود بعض المخاطر. |
Ama beraberinde bu riskleri de getirirdi. | TED | ولكن سيصاحب تحقيق هذا الواقع المخاطر التالية. |
Tüm riskleri göze alarak varsayımımın geçerliliğini sınamak istedim. | Open Subtitles | عزمت أن أختبر صحّة فرضيّتي على الرغم من المخاطرة. |
ve bu insanların herhangi bir hastalığa yakalanma riskleri zayıf ve sağlıklı olanlardan daha fazla değil. | TED | إضافة إلى أنه ليس لديهم نسبة مخاطر أعلى من الأشخاص النحيلين للأمراض. |
Bilim insanları bu tür riskleri ölçmede daha çok zorlanıyor. | TED | الباحثون قد أمضوا وقتاً صعباً في قياس هذه الأخطار. |
Ne kadar rekabetçisin, hangi riskleri alıyorsun, kendine güvenin ne durumda? | Open Subtitles | مامدى قوة تنافسك ، أيّ مخاطرة تتخذها ، مامدى قوة ثقتك |
Kayıpları, riskleri ve her şeyden önce de kararları paylaşırız. | Open Subtitles | حيث، نحن نتشارك بالخسائر نحن نتشارك بالمخاطر والأهم نتشارك بإتخاذ القرار |
Evet, senin de gereksiz riskleri alan biri olman gerek. | Open Subtitles | أجل ، و أنتَ يفترض أنّ تكون مُتخذ المخاطرات غير الضرورية. |
"craniotomy" ameliyatının riskleri... açıkladığınız riskler pek de hoş değildi. | Open Subtitles | أخطار العملية الجراحية على جمجمة مفتوحة عندما شرحتها، لم تكن جذابة |
Tehlikeli olmak aynı zamanda kadın ve genç kızların evlerinde ve işlerinde güvenli olduğu, tüm düşüncelerin ifade edildiği ve saygı duyulduğu, tüm oyların geçerli sayıldığı ve gezegenin korunduğu bir dünya oluşturmak için gereken riskleri almak demek. | TED | الخطورة تتطلب أيضاً تقبل المخاطر مهما كانت، وهذا ضروري لخلق عالم آمن للنساء والفتيات في بيوتهن وأماكن عملهن، حيث تُعرض جميع الأصوات وتُحترم وتُحصى كل أصوات الانتخابات، وتصبح الأرض محمية. |
Tabi maalesef, bu yöntemin bazı riskleri olduğunu size söylemem gerekiyor. | TED | لكن للأسف، علي إخباركم بأن هذه الطريقة تأتي بمخاطر. |
Dopingin bazı riskleri olduğunu biliyorum. Ayrıca bunun kurallara aykırı olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن لنقل الدم مخاطره أعلم أنه مخالف للقوانين |
Aynen seçim gibi --Her büyük seçimin riskleri vardır. | Open Subtitles | و كأن هذه الانتخابات أي قرار كبير سوف يخاطر بها |
Plazmaferezin riskleri var. | Open Subtitles | تنقية البلازما لها مخاطرها علينا جعله يقضي الليلة في مخبر النوم |