Hasta-hekim ilişkisinin temelinde yatan dönüştürücü ve üstün olduğuna inandığım bir ritüeli kaybediyoruz. | TED | نحن نفقد أحد الطقوس التي أؤمن أنا شخصياً بأنه تحويلي انتقالي وفي صميم علاقة الطبيب بالمريض. |
Bu ritüeli yerine getirirken beni izleyen birçok iri, çukurlarından dışarı fırlamış, endişeyle bakan gözleri hatırlıyorum. | TED | أتذكر الكثير من العيون الكبيرة والفارغة والمسكونة التي تنظر إليّ وأنا أقوم بهذه الطقوس. |
yada ürepertici bir putperest ritüeli göreceğiz. | Open Subtitles | أو ما شابه ذلك مخيف الطقوس الوثني تُلاحظُ. |
Her ikisi de büyük, ortak halk ritüeli deneyimi yaratıyor. | TED | كلاهما يخلقان خبرات عامة رائعة من طقوس مشتركة. |
Dini Lider orada tek bir ritüeli gerçekleştirirdi. | Open Subtitles | الكاهن الأكبر كان لديه طقوس واحدة للإداء هناك |
Dil kopartma ritüeli onun için çok önemli görünüyor. | Open Subtitles | و من ضمنها طقس إنتزاع اللسان يبدو أن ذلك أكثر ما يهمه |
ritüeli tamamlamak için biraz daha kan içmeliyiz. | Open Subtitles | تحتّم أن نشرب المزيد من الدماء لنُتمّ الطقوس. |
- Bir çok şey ama ruh bağlama ritüeli çok tartışılmış. | Open Subtitles | شيئان ولكن الشيء الذى يحصل على اكثر نقاش هو احد الطقوس التى تربط الروح |
Arkadaşların ritüeli sana düzgün anlatamamış belli ki. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أن أصدقاءك لم يخبرونك بكل شيء عن الطقوس |
Eski Dünya'nın pek çok garip ritüeli varmış. | Open Subtitles | كان لدى العالم القديم الكثير من الطقوس الغريبة |
Ve eğer bu ritüeli, hastayı, kıyafetlerini çıkartmadan, geceliğinin üzerinden steteskopla dinleyerek, tam bir muayene yapmadan eksik bırakırsanız, hasta-hekim ilişkisinde çok önemli olan bir fırsatı kaçırmış olursunuz. | TED | وحينما تقوم بتقصير هذه الطقوس بعدم خلع ملابس المريض، واستخدام السماعة فوق ثوب النوم، وأنك بعدم القيام بفحص كامل، فإنك قد تجاوزت الفرصة لختم علاقة المريض والطبيب. |
Diğer erkek onu selamlayan bir ses çıkarıyor, otoritesini kabul ediyor ve onun önünde eğiliyor, dengeli bir ilişki yürütebilmek için bu ritüeli her gün birkaç kez tekrarlamaları gerek. | TED | الذكر الآخر يلهث ويصرخ عليه، ويظهر خاضعاً له ومنقاداً له، وهذا يعتبر من الطقوس التي عليهم تقديمها عدة مرات في اليوم ليحافظوا على علاقة مستقرة. |
Şimdi, burada bir şeytan çıkarma ritüeli buldum sanırım yardımı olur. | Open Subtitles | الآن وجدت طريقة لطرد الأرواح أظنها ستنجح طقوس الرومانو |
Şimdi, burada bir şeytan çıkarma ritüeli buldum sanırım yardımı olur. | Open Subtitles | الآن وجدت طريقة لطرد الأرواح أظنها ستنجح طقوس الرومانو |
Bu takım arkadaşlarımın bırakmasını dilediğim aptal bir üyeliğe kabul ritüeli. | Open Subtitles | أنها طقوس تلقين غبية . الذي أتمنّى من أعضاء فريقي تخلي عنه |
Merhaba, huzur ağacının yanında sabah ritüeli var. | Open Subtitles | مرحبًا، إنّها طقوس الصباح بجانب رماد السلام |
Yüce Tören, yüzyıllar boyunca cadılara atfedilen bir ölüm ritüeli. | Open Subtitles | الشعائر الكبرى... طقوس الموت، منسوبه إلى الساحرات على مر القرون |
Ateş elinde olsa bile Yükselme ritüeli'ni yapamayacağını söylediğin gibi söyledin bana. | Open Subtitles | وكما قلت لي أنك سوف تكون قادر لأداء طقوس صعود، حتى لو كان لديك اللهب. |
Her ritüeli, her biçimi. O müthiş öbür dünyayı. | Open Subtitles | إنه في كل طقس وكل مظهر وطبعاً الآخرة المعروفة |
İkinizin bir çeşit sabah ritüeli gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنكما كان لديكما طقس صباحي |
Bir genç kız için bu ritüeli kocası uğruna evlenmeden önce yerine getirmek bir kuraldır. | Open Subtitles | لا تقوم البنت بالطقوس لـزوجها قبل زواجها |
- Yasak ritüeli çaldı değil mi? | Open Subtitles | -سرق الشعيرة المحرمة، صحيح؟ |
Beni bir kan dökme ritüeli için feda etmek isteyen bir grup manyak cadıdan korumak istiyor. | Open Subtitles | من معشر ساحرات مخبولات يرِدن التضحية بي في شعائر دمٍ. |
Bir banyo ritüeli, suya gireriz ve Musevi olarak doğarız. | Open Subtitles | إنها إستحمام طقسي حيث يتم غمرنا بالمياه ونولد من جديد كيهود |
Belki eski kalbi ritüeli için geri verip yenisini takarak ona yaşamak için bir şans veririz. | Open Subtitles | يمكننا، برأيي إعطاؤه القلب القديم لممارسة طقوسه وإعطاءَه فرصةً جديدةً للحياة |