Yani, gerçekten olduğunu söylediği kişi mi? | Open Subtitles | أعني ،هل حقاً من تدعي أن تكون ؟ |
Görünüşe göre olduğunu söylediği kişi. | Open Subtitles | يبدو أنها من تدعي أنها هي |
Bakalım bu adam söylediği kişi miymiş? | Open Subtitles | ولنرى إن كان الرجال هو من يقول عن نفسه |
Tamamen tesadüfen öğrendim ki Donald Draper bize söylediği kişi değil. | Open Subtitles | لقد نما إلى علمي ،بالكامل عن طريق الخطأ بأن (دريبر) هذا ليس من يقول أنه هو |
Fakat hiçbirşey gözüktüğü gibi değil. Kimse söylediği kişi değil. | Open Subtitles | لكن لا شيء كما يبدو عليه، لا أحد كما يدّعي. |
- O, söylediği kişi değil. | Open Subtitles | إنَّها ليست من تزعم فلتقل ما لديكَـ |
O söylediği kişi değil, Nate. | Open Subtitles | هي ليست من تقول بأنها هي , نيت. |
Bana söylediği kişi değildi. | Open Subtitles | لم يكن كما كان يقول عن نفسه |
Kocanız söylediği kişi değil. Üzgünüm. | Open Subtitles | زوجكِ ليس كما يدعي أنا آسفة |
Üvey annen, Bayan S aslında söylediği kişi değil. | Open Subtitles | (أمكِ بالتبني، السيدة (إس، إنها ليست من تدعي أنها هي. |
- söylediği kişi! | Open Subtitles | هي بالضبط من تدعي |
Bu test kızın söylediği kişi olmadığını kanıtlayacak. | Open Subtitles | وسيثبت ذلك أنها ليست من تدعي |
O aslında söylediği kişi değil. | Open Subtitles | - ليست من تدعي أنها هي |
Cat Grant söylediği kişi değil. | Open Subtitles | (كات غرانت) ليست من تدعي |
Bu Sam'in söylediği kişi olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعني بالضرورة انا (سام) ليس من يقول |
Peter Sam'in söylediği kişi olmadığına dair bir istihbarat almış. Pekâlâ. | Open Subtitles | بيتر) ، لديه معلومات ان (سام) ليس من يقول) |
Bu Sam'in söylediği kişi olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعني بالضرورة انا (سام) ليس من يقول |
Size yalan söylüyordu. söylediği kişi değil. | Open Subtitles | لقد كان يكذب عليك إنه ليس كما يدّعي |
Leo olduğunu söylediği kişi değil. | Open Subtitles | إنَّ "ليو" ليس اسمه وشخصيته كما يدّعي |
Ben sadece Horton'un söylediği kişi olmayabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | أنا فقط، أنا فقط أظن أنه ربّما هورتن) ليس كما يدّعي) |
- O, söylediği kişi değil. | Open Subtitles | انها ليست من تزعم |
Bayan S aslında söylediği kişi değil. | Open Subtitles | السيدة S، وقالت انها ليست من تقول انها هي. |
Bana söylediği kişi değildi. | Open Subtitles | لم يكن كما كان يقول عن نفسه |
Kocanız söylediği kişi değil. Üzgünüm. | Open Subtitles | زوجكِ ليس كما يدعي أنا آسفة |