| Cosmo, yıllar önce bana kız kardeşimle evleneceğini söylediklerinde mutlu olmuştum. | Open Subtitles | كوزمو، منذ عدة سنوات .. عندما أخبروني .. أنك ستتزوج أختي كنت سعيداً |
| Sabahları üç saat bir kafede oturduğunu söylediklerinde onlara inanmadım. | Open Subtitles | عندما أخبروني أنك كنت تجلس في القهوة لثلاثة أيام لم أصدقهم |
| Bana kapıda olduğunu söylediklerinde, neredeyse inanamıyordum. | Open Subtitles | عندما أخبروني بأنك عند البوابة بالكاد أستطعت تصديق ذلك |
| Odada söylediklerinde ciddi miydin, yoksa numara mı yapıyordun? | Open Subtitles | فى الغرفه أكنت تعنى ما قلتيه هناك أو كنت لا تعنى ما تقولينه |
| Hanımefendiye söylediklerinde bir çeşit felç geçirdi. | Open Subtitles | -حين أخبروا السيدة ، صدمت |
| Delacroixlar bize Walter'ın da o akşam eve gelmediğini söylediklerinde yüreğimize ağır bir yük indi. | Open Subtitles | أصبنا بالفزع حين أخبرونا بأن والتر لم يعد للمنزل فى تلك الليلة أيضا |
| Ona kitapları kaldırmasını, veya götürmesini söylediklerinde, kafasında çalışmaya devam etti. | Open Subtitles | عندما أخبروه أن يضع كتبه جانبا او يأخذهم بعيدا لقد واصل الدراسة في مخيلته |
| Sabahları üç saat bir kafede oturduğunu söylediklerinde onlara inanmadım. | Open Subtitles | عندما أخبروني أنك كنت تجلس في القهوة لثلاثة أيام لم أصدقهم |
| Beni arayıp, senin komada olduğunu söylediklerinde Sam, çok ağladım ve Tanrı'ya dua ettim, | Open Subtitles | عندما أتصلوا بي و أخبروني انك بغيبوبه سام, لقد بكيت وبكيت, وصليت لله |
| Cerrahi şefinin geleceğini söylediklerinde, gidici olduğumu sanmıştım. | Open Subtitles | حمداً لله حينَ أخبروني أنّ رئيس الجرّاحين سيقابلني حسبتُ أنّني ميتٌ لا محالة |
| Yani bana gelirin birazını kliniğin açılması için bağışlanacağını söylediklerinde havalara uçtum. | Open Subtitles | لذا عندما أخبروني أنهم سيتبرعون بجزء من المبلغ لإفتتاح العيادة , طرت من الفرح |
| Seni bir daha göremeyeceğimi söylediklerinde, yapabileceğim tek şey buradan olabildiğince uzağa kaçmaktı. | Open Subtitles | عندما أخبروني أني لا استطيع أن أراكِ ثانية، الشيء الوحيد الذي يمكنني القيام به |
| Senin geldiğini söylediklerinde biri benimle dalga geçiyor sandım. | Open Subtitles | ظننت أن أحداً يضحك عليّ عندما أخبروني أنك هنا. |
| Bana bir oğlum olduğunu söylediklerinde kahkahaya boğuldum, ...neden bilmiyorum. | Open Subtitles | ثم أخبروني بأنه قد أصبح لدي طفل صغير جدا و بدأت بالضحك و لم تكن لدي أية فكرة لماذا أضحك |
| Bana söylediklerinde iyiydim ama şimdi bunun içinde olması onun gittiğini belirtiyor. | Open Subtitles | لآ أعلم، كنت بخير عندما أخبروني ولكن الآن انه نوع من الغرق في أن رحل ، تعلمين ؟ |
| Senin yeminini bozduğunu söylediklerinde onlara inanmamıştım. | Open Subtitles | لم أصدقهم حينما أخبروني أنّكَ خرقتَ نذركَ. |
| Menü konusunda söylediklerinde haklıydın, biliyorsun. | Open Subtitles | أتعلمين ، ما قلتيه عن قائمة الطعام كان صحيحاً. |
| Çünkü Nighthorse'un evi hakkında söylediklerinde haklısın. | Open Subtitles | لإن ما قلتيه حول منزل نايتهاورس . أنتِ محقة |
| Kayıp, hatta ölmüş olabileceğini söylediklerinde geleceğimi tekrar kaybettim. | Open Subtitles | وعندما أخبرونا أنه مفقود ويعد ميتًا حينها مات مستقبلي مجددًا |
| Evet. Fakat konuyu açtıklarında ve parayı söylediklerinde, tekrar yalan söylemiş. | Open Subtitles | أجل, لكن عندما إستجوبوه حيال الامر أخبروه عن النقود |
| Evet. Geçeceğini söylediklerinde ağrısı döndü ve yanında arkadaşını getirdi. | Open Subtitles | قالوا بأن الصداع سيختفي ولكنه رجع ومعه أصدقائه الصغار |