Yaşlı göründüğünü söylemek istememiştim. | Open Subtitles | لم أقصد أن أقول أنكِ تبدين كبيرة السن. |
Bunu sesli söylemek istememiştim. | Open Subtitles | لم أقصد أن أقول ذلك بصوتٍ مرتفع |
Bu yüzden geçen gece hiçbir şey söylemek istememiştim. | Open Subtitles | ولهذا السبب لم أكن أريد أن أقول أي شيء الليلة الماضية. |
Ve bunu söylerken şaşırarak söylemek istememiştim. | Open Subtitles | وأنا لم اقصد ابداً ان ابدو متفاجئة عندما قلت ذلك |
Size söylemek istememiştim. Hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | إنتظر لحظة، أنا لم أكن أريد إخبارك تذكّر؟ |
Burayı yaşanacak hale getirene kadar bir şey söylemek istememiştim. | Open Subtitles | لم أرد أن أقول شيئاً حتى أتمكن من أن أجعله مكان للعيش به |
Daha önce söylemek istememiştim ama Lorelei'nin psikolojik değerlendirmesinde bazı rahatsız edici şeyler buldum. | Open Subtitles | لم أرغب بقول شىء من قبل لكن عندما أعطيت "لوريلاى" التقييم النفسى وجدت بعض الأشياء المقلقة |
Sana daha önce söylemek istememiştim... kişi başı 2$ a evi gösterip... annene yardım için bir aradayız. | Open Subtitles | أنا لم أرد إخبارك قبل ذلك ...لكنّنا أخذناهـ على أنفسنا لمُساعدة أمّك عرض البيْت بـ 2$ للشّخص |
Bunu yüksek sesle söylemek istememiştim. | Open Subtitles | لم أكن أقصد قول هذا بصوت عالٍ. |
Pislik gibi söylemek istememiştim. | Open Subtitles | لم أقصد أن يبدو هذا بتلك القذارة |
Pislik gibi söylemek istememiştim. | Open Subtitles | لم أقصد أن يبدو هذا بتلك القذارة |
O kadar sevimli söylemek istememiştim. | Open Subtitles | لم أقصد أن يبدو صوتي لطيفـاً جداً. |
Özür dilerim, ben... Bizim hatamız olduğunu söylemek istememiştim. Orada olanlar delilikti. | Open Subtitles | ...أنا أسف ,أ_أنا لم أنا لم أقصد أن أقول أنه كان خطأنا. |
- Biliyorum, öyle söylemek istememiştim | Open Subtitles | لم أقصد أن يبدو كحكماً |
Sana söylemek istememiştim ama düğünden önce geldi ve deliler gibi konuşmaya başladı kurduğumuz düzenden hoşnut olmadığını söyledi. | Open Subtitles | لم أكن أريد أن أقول لك ، قبل حفل الزفاف جاءت الى لي وأنها بدأت للتو نتحدث من هذه الاشياء أنا مجنون كيف انها لم تكن سعيدة مع ترتيب لدينا |
Emin olduğum sürece sana söylemek istememiştim. | Open Subtitles | لم أكن أريد أن أقول لكم حتى كنت واثقا. |
söylemek istememiştim aslında ama, ne olacak ki. | Open Subtitles | لم أكن أريد أن أقول ذلك، ولكن... |
Lavon, Ruby'ye hakkımızdaki gerçeği söylemek istememiştim. | Open Subtitles | لافون , انا لم اقصد ان اخبر روبي الحقيقة عنا |
- Biliyorum, sana yalan söylemek istememiştim. - Az önce Naz ile konuştum. | Open Subtitles | اعلم لم اقصد الكذب عليك لقد تحدثت لناز |
Gördün mü, işte bu yüzden söylemek istememiştim | Open Subtitles | . أنظر , لهذا لم أكن أريد إخبارك |
Size söylemek istememiştim ama benim hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | و لكني لم أرد أن أقول لكم أنه ليس لدي كل شي |
Emma, hemen söylemek istememiştim, lanetin onu Büyülü Orman'dan getirip getirmediğine emin bile değildim, ama Gold'un dükkanını Bell'e didik didik arattırdım onu buldu. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}حسناً، لمْ أرغب بقول (أيّ شيء يا (إيمّا {\pos(190,230)}لأنّي لمْ أكن متأكّدة أنّ اللعنة ...جلبته مِن الغابة المسحورة ولكنْ {\pos(190,230)}طلبت مِنْ (بِل) البحث في ...(في مستودع متجر (غولد |
- Harika. - Sana söylemek istememiştim. | Open Subtitles | مذهل - ..لم أرد إخبارك - |
Üzgünüm, bunları söylemek istememiştim. | Open Subtitles | أنا آسف لم أكن أقصد قول هذا كله، أنا فقط... |