Bu bizim son görüşmemiz olsa bana ne söylerdin? | Open Subtitles | ماذا ستقول لي، لو علمت أن هذا هو آخر لقاء بيننا؟ |
Eğer bu şirketlerin liderleri ile konuşabilseydin, onlara ne söylerdin? | TED | لو إستطعتي التحدث مع قادة هذه الشركات، ماذا ستقولين لهم؟ |
Bu arada, tahlil yaptırmam için bir sebep olsaydı söylerdin, değil mi? | Open Subtitles | . . لعلمك فقط ستخبرني لو أنني أحتاج إلى اختبار , صحيح؟ |
Bir şey bilseydin bana söylerdin, değil mi? | Open Subtitles | لو كان هنالك شيءً آخر، ستخبريني بهِ ، صحيح؟ |
Sanırım bunu bana söylerdin yoksa sorumluluğum büyük olurdu. | Open Subtitles | لا إفترضت أنك كنت لتقول لي هذا لأنني لكنت مسؤولاً لو صح ذلك |
Çünkü eğer halletseydin beni arayıp söylerdin. | Open Subtitles | - لأنّي أعرف أنّك كنت لتتّصل بي لتخبرني أن الأمر مرّ على خير |
Sen hep dostlar arası hiç bir şeyin değişmeyeceğini söylerdin, Avi. | Open Subtitles | لقد كنت تقول بأن الامور لا تتغير بين الاصدقاء يا آفي |
Benden gerçekten nefret etsen bile, başka bir iş bulsaydın bana söylerdin. | Open Subtitles | حتى إن كنت تكرهني و وجدت عملاً آخر، ستقول لي |
Eğer gizli veya tehlikeli veya etik olmayan birşey yapsaydın, bana söylerdin değil mi? | Open Subtitles | إذا كنت تفعل اشياء سرية أو خطرة أو غير أخلاقية ، كنت ستقول لي ، أليس كذلك؟ |
Çünkü eğer duysaydın, şu küçük odanın patron odası olduğunu söylerdin. | Open Subtitles | لأنّكَ إن كنتَ كذلك، كنتَ ستقول ليّ أن الغرفة الصغيرة، هي غرفة الكلب الكبير |
- Hiç yok. Bir şey söylemen gerekse, ne söylerdin? | Open Subtitles | -حسناَ إن كان لابد من ذكر شيء ماذا ستقولين ؟ |
Birini öldürmüş olsan bana söylerdin, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ ستقولين لي لو قتلتِ شخصاً ما، أليس كذلك؟ |
Sadece bir kere daha konuşma şansı. Ona ne söylerdin? Bastonu döndürmekle ilgili hiç bir sorunum yok. | Open Subtitles | فرصة أخيرة لأتحدث معها ماذا كنتِ ستقولين لها؟ ليس سيء اللعب بالعصا اللماعة |
Senin için fark etmeyeceğin, beni yine de sevmeye devam edeceğini söylerdin. | Open Subtitles | ستخبرني ، أنّ ذلك لا يهم و أنّك تحبّني على أي حال |
Dostum, bilmem gereken bir şey olsaydı bana söylerdin değil mi? | Open Subtitles | .إذاكانهنالكشيءٌيتوجبعليمعرفته . ستخبرني عنه، أليس كذلك؟ |
Çünkü onu tanımak isteseydin bana yemek olayını söylerdin. | Open Subtitles | لأنّكِ إن كنتِ تحاولين أن تتعرّفي عليك وحسب، كنتِ ستخبريني عن العشاءِ. |
- Bilsen söylerdin ya sanki, değil mi? | Open Subtitles | ـ وهل كُنت لتقول ذلك إذا كُنت تعلم بشأنه ؟ |
House seni buradan kovmak için bir şey yapsaydı, bunu da söylerdin. | Open Subtitles | إذا فعل (هاوس) أي شئ ليخرجك من هنا كنت لتخبرني |
Herzaman,burada Montreal de asla çalışmayacağını söylerdin | Open Subtitles | لقد كنت تقول دائماً انك لن تنفذ أى عمليات هنا |
Yoksa içgüdülerinin suçlu olmadığını söylediğini söylerdin. | Open Subtitles | أجل, أكثر من مره من الواضح غير هذا لأخبرتني أن حدسك يخبرك إنه ليس مذنباً |
Her zaman Bölüm'ün iyi olduğunu ve ülkeyi koruduğunu söylerdin. | Open Subtitles | لطالما قلت أننا كنا نفعل الخير في الشعبة نحمي دولتنا |
Çocukken, annemle yattığın dönemlerde her gece eve dönemeyecek kadar yorgun olduğunu da böyle söylerdin bana. | Open Subtitles | كما كنت تخبرني وأنا صغيرة أنك متعب للذهاب للمنزل كل ليلة بينما كنت تعاشر أمي |
Bana her zaman her şeyi anlatabildiğini söylerdin. | Open Subtitles | لقد كنت تقولين دائما انك تستطعين قول لي اي شىء |
Her zaman günlerini huzur içinde geçirecek... el değmemiş, bozulmamış bir yer istediğini söylerdin. | Open Subtitles | لقد أخبرتيني دوماً أنكِ لطالما أردتِ مكاناً أصيلاً غير مُشوش لم يتم العبث به لتقضي به آخر أيام حياتك في سلام |
Ufakken bana şarkıyı sen söylerdin | Open Subtitles | اعتدت أن تغنيها لي عنما كنت صغيراً |
Yani hoşlandığın bir çocuk olsaydı bana söylerdin, değil mi? | Open Subtitles | ستخبرينني لو كنت معجبة بصبي، أليس كذلك؟ هل يعجبك احد؟ |
Ama sen de onun profesyonel olmasını istediğini söylerdin hep. | Open Subtitles | حسنا , لطالما قلتِ انك تتمنين لو كانت اكثر احترافية |