ويكيبيديا

    "söylerken" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عندما قلت
        
    • يخبر
        
    • تغنين
        
    • غنيت
        
    • لقولي
        
    • لقولكِ
        
    • عندما قال
        
    • عندما قلتُ
        
    • عندما يقول انك
        
    • عندما تقول
        
    • غنائي
        
    • قالتها
        
    • عندما أقول
        
    • تغنى
        
    • أغنّي
        
    Olmadı. Bunu söylerken suratının ne kadar çirkin olduğunu gördün mü? Open Subtitles لا , ألا تري كيف كان منظرك قبيحا عندما قلت ذلك
    Sahile çıkacağını söylerken aslında beni postalayacağını varsaymakta haksız mıyım? Open Subtitles هل أفترض عندما قلت بذهابك للشاطئ، وتقوم بالمناشدة، كنت تقصدني؟
    Bak, o orospu çocuğunu diğer hastalara ilaçlarını tükürmelerini söylerken gördüm. Open Subtitles انظر , لقد رأيت هذا الوغد يخبر أحد المرضى ببصق دوائه
    Biliyorsun, seni şarkı söylerken ya da gitar çalarken görmedik hiç. Open Subtitles اتعلمين , نحن لم نرك تغنين وتعزفين على هذا الجيتار
    Ben solomu söylerken seyircilerle düpedüz bağlandık. Open Subtitles عندما غنيت مقطوعتي بمفردي شعرت بتواصل ملموس حقا مع الجمهور
    Herkes bana tavşan kılığına girmişim gibi bakabilir çünkü bunu söylerken bende kendimi o kadar kötü hissediyorum. Open Subtitles الجميع ينظر إليّ كأنني أرتدي بذلة على شكل أرنب لأنني أشعر بالغباء لقولي هذا
    Birbirimize benzediğimizi söylerken haklı değil miymişim? Open Subtitles هل كذبت عليك عندما قلت أننا ثمرتا أرض واحدة؟
    İlk gece çok iyi vakit geçirdiğimi söylerken, ciddiydim. Open Subtitles هل تعرف , أنا عنيت ما كنت أقول عندما قلت أنني حظيت بوقت ممتع معك أول ليله
    Şüphelendiğimi söylerken sadece Sydney'in sorunlarını kast etmiştim. Open Subtitles عندما قلت أنى أشك بها,كنت أقصد أنها مضطربه
    Marcellus muhafızlardan birine söylerken duydum. Open Subtitles سمعت مارسيلوس يخبر واحداً من حراسه
    Ya Şoför Burkholder masum olduğunu söylerken doğruyu söylüyorsa? Open Subtitles ماذا لو أن "برايفيت باركهولدر" يخبر الحقيقة وهو بريئ؟
    Seni öldürecekler. Enrique ve Roberto'ya söylerken duydum. Open Subtitles سوف يقتلونكم, لقد سمعته يخبر (انريكي) و(روبيرتو)
    Seni şarkı söylerken duymayalı yıllar olmuş. Open Subtitles لقد مضت سنين عدة منذ سمعتك تغنين آخر مرة
    Ama bu akşam, siz şarkı söylerken Edith, oradaydım. Open Subtitles ولكن عندما غنيت, في هذه الليلة عدت إلى هناك من جديد...
    O yalanlar söylerken ben gerçeği söyledim diye beni tutuklattığını? Open Subtitles تسجنني لقولي الحقيقة بينما لا تقولُ هي إلا كذباً؟
    Sadece bir şeyi sevdiğini söylerken bu kadar rahat olmana sevindim. Open Subtitles لا شيء، أنا سعيد لأنكِ مرتاحة لقولكِ أنكِ تحبين شيئا ما
    Yani Jack Renauld üvey babasının öldürüldüğü gece Cherbourg'ta olduğunu söylerken yalan söylüyordu. Open Subtitles اذن كان جاك يكذب عندما قال انه كان فى شيربو عند مقتل والدة
    Ölmekten korkmadığımı söylerken doğru söylemiyordum. Open Subtitles لم أخبركِ بالحقيقة عندما قلتُ أنّني لا أخشى الموت
    - Şey, asla çan kulesini terk edemeyeceğini söylerken... Open Subtitles حسنا,عندما يقول انك ممنوع من مغادرة البرج ابدا
    Babana, o kelimeyi söylerken ki gülümsemesi... Open Subtitles الابتسامة على وجه تلك الشريرة عندما تقول لأبيك
    Benim sesim de balat söylerken iyi çıkıyor. Open Subtitles صوتي يبدو جميلًا عند غنائي الأغاني القصصية.
    Evin hanımı, bir yandan endişelenmemizi söylerken; bir yandan da servis yapıyordu. Open Subtitles وقتها طمئنتنا السيده بأنه لا يجب أن نقلق قالتها و مررت طبق الفجل الحار إلى المائده
    Bunu söylerken kötü hissediyorum ama bir tarafım bilincinin yerinde olmamasını umuyor. Open Subtitles أشعر بأسى عندما أقول أنني أتمنى أحياناً لو أن تفكيرها غير صافي
    Kadimlerin şarkılarını söylerken benim için güzel resimler çizen küçük kızı hâlâ görebiliyorum. Open Subtitles لازلت ارى الطفله الصغيره التى اعتادت رسم اللوح الجميله بينما هى تغنى اغانى القدماء.
    Bunu söylerken beni dinlemek istemezsin. Open Subtitles أنت لا تريد حقاً أن تسمعني أغنّي هذا لوحدي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد