Hayaletlerin kendilerine keder vermiş olan yerlerde ortaya çıktıklarını söylerler. | Open Subtitles | يقال أن الأشباح تظهر في الأماكن التي تمتلك فيها أحزانًا |
Bir aynayla bizim kuyumuzdan aşağı bakarsan... geleceği göreceğini söylerler. | Open Subtitles | لو نظرتِ داخل البئر بمرآة، سترين المستقبل هذا ما يُقال |
Ne olduğunu anlamadıkları zaman hep bunu söylerler. | Open Subtitles | هذا ما يقولونه دائماً عندما لا يعرفون صلب المشكلة |
Çok etik. Tabii evli erkeklerin çoğu kimseyle çıkmadıklarını söylerler. | Open Subtitles | أخلاقي جداً معظم الرجال المتزوجين سيقولون أنهم لا يواعدون أبداً |
Bir babanın oğlundan uzun yaşamasının harika bir trajedi olduğu söylerler. | Open Subtitles | يقولون أن أسوء مصيبة هي عندما يعيش الأب أطول من إبنه |
Erkekleri bilirsin, bu konuda hep yalan söylerler. Herkes hakkında bunu söylerler. | Open Subtitles | يكذبون بشأن ذلك طوال الوقت ويقولون ذلك حول كل شخص |
Hayatınızın bir salisede değişebileceğini söylerler. | TED | قيل قديماً أن حياتك قد تتغير في جزء من الثانية |
Vardığımızda onu da söylerler, her şeyi. | Open Subtitles | هذا أيضاً عندما تصل لهناك سيخبرونك بكل شيء |
Ölenlerin isimlerinin asla unutulmadığını söylerler. | TED | يقال انك ابدا لن تنسى أسماء الذين يموتون. |
Evcil yılan balıklarının daha lezzetli olduğunu söylerler. | Open Subtitles | يقال أن الأنقليس المربى بالمنزل طعمه أحلى |
Biraz sakinleş. Kan akıttığında, cildinin yenilendiğini söylerler. | Open Subtitles | ربما يمكنك التوقف , يقال عندما تنزف دماً هذا يعني أنك تقشرت |
Bir aynayla bizim kuyumuzdan aşağı bakarsan... geleceği göreceğini söylerler. | Open Subtitles | لو نظرتِ داخل البئر بمرآة، سترين المستقبل هذا ما يُقال |
Şarabını tutabilen kadının, erkeğin tutmak isteyeceği bir kadın olduğunu söylerler. | Open Subtitles | يُقال أن المرأة التي تستطيع حمل شرابها يريد الرجل ان يحملها |
Kızları olan babalara tek şey söylerler sizi küçük parmaklarında oynatırlar. | Open Subtitles | كل شيء يقولونه عن بنات جاعلين آبائهم خواتم في أصابعهن |
Bunu ta düşüp ölene kadar söylerler. Dur sana bir tane vereyim. | Open Subtitles | هذا ما يقولونه دوماً، حتى يسقطوا موتى، دعاني أعطيكما واحدة. |
farklı yollardan edindiğimizi söylerler; ve diğerleri de, tıpkı annem gibi, benim materyalimi geçmiş hayatlardan alığımı söyler. | TED | وآخرون مثل أمي ، سيقولون اني احصل علي موادي من حياة سابقة. |
Erkekler istediklerini almak için her şeyi söylerler.... ve sonra hep yarın, yarın, yarın. | Open Subtitles | سيقولون أي شئ ليحصلوا على ما يريدوا وبعد هذا دائماً غداً، غداً، غداً |
Alkolün rahatlatıcı olduğunu söylerler. Ve görünüşe göre bende işe yarıyor. | Open Subtitles | يقولون أن الكحوليات يزيل الحواجز يبدو أن له تأثير كبير على |
Delice şeyler de söylerler Bir kitap yazabilirim | Open Subtitles | ويقولون اشياء مجنونة ايضا يجب ان اكتب كتابا ، حقا |
Gök bilimcinin, hürmetkar kibirli olduğunu söylerler. | TED | قيل إن تعلم علم الفلك ، هو تجربة تحفز على التواضع و تساعد على بناء الشخصية. |
Seni bırakacaklarını söylerler ama bırakmazlar. | Open Subtitles | سيخبرونك انهم سيتركونك تذهب لكن في الحقيقة ستبقى |
Ne yapacağını, ne düşüneceğini, ne hissedeceğini söylerler hep. | Open Subtitles | ، يخبرونك بإستمرار بما تفعله و بما تعتقده و بما تشعر به |
Ama insanlar zayıf oldukları için yalan söylerler, kendilerine bile. | Open Subtitles | و لكن لأن الرجال ضعفاء عندما يكذبون حتى على أنفسهم |
İtalyanlar, üzümlerinin köklerinde şarap olduğu ve yüzleri de dağlara dönük olduğu için çok iyi bir şarap olduğunu söylerler. | Open Subtitles | إن الإيطاليين يقولون أنه نبيذ جيد لأن جذور الكروم تمتد إلى الوادى و تكون عيونها على الجبال |
Benim için büyük başarı olduğunu söylerler. | Open Subtitles | أنهم يَقُولونَ بأنّه كَانَ نجاحي الكبير. |
Aklına ne gelirse... Hiçbirine güvenme. Her duyduklarını Rıfkı'ya söylerler. | Open Subtitles | لا تأتمن أي منهم انهم يخبرون" رفقي " بكل شيء |
Dinin, insanların birbirlerinden nefret etmeleri için yeterli ama birbirlerini sevmeleri için yetersiz olduğunu söylerler. | Open Subtitles | إنهم يقولون أنه يوجد كفايه من الدين يجعل الرجال يكرهون بعضهم.. لكن ليس الحب |
Üzgün olduklarını söylerler. Çiçekler, kartlar gönderirler. | Open Subtitles | هم يقولون آسفين , ويحضرون الورود ويرسلون بطاقات تعزية |