Sende benim karım hakkında kötü bir şey söylemek istiyorsan söyleyebilirsin. | Open Subtitles | هيا, أتريد قول شيء سيء عن زوجتي, يمكنك ذلك لا أهتم |
İşlerinin istediğin gibi gittiğini söyleyebilirsin, ama gerçekten de öyle mi? | Open Subtitles | يمكنك قول أنك مضيت قدماً كما تشاء لكن هل كذلك حقاً؟ |
Seni doktor olarak işe alamam, ama hâlâ bana ne düşündüğünü söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنني تعيينك كطبيب لكن ما يزال بإمكانك إخباري بما تفكر به |
Asıl önemli olan, bu meyveleri mayalandırmakla ilgili bana neler söyleyebilirsin? | Open Subtitles | حسناً, الموضوع هو, ماذا تستطيع ان تخبرني عن هذا التوت المخمر؟ |
Bu şekilde öldürülmenin bizim için biraz şans olduğunu söyleyebilirsin, çünkü şu anda mektupların sağlayacağından fazla değeri var. | Open Subtitles | يمكنك ان تقولي انه من حسن حظناان قُتِل هكذا لأن الخطابات ستكون قيمتها اكبر |
Bize öğrettiğin onca şeyden sonra şimdi boyun eğmemiz gerektiğini nasıl söyleyebilirsin? | Open Subtitles | بعد كل شيء علمتنا، كيف يمكنك القول ينبغي لنا أن نختبئ الآن؟ |
Tüm insanlar hakkında bunu nasıl söyleyebilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنك قول هذا، أنتِ من بين كل الناس؟ |
Çünkü kilom yüzünden, benimle ilgilenmediğini söyleyebilirsin. | Open Subtitles | هل تعرف لماذا؟ لأنه يمكنك قول أنه كان أمر الوزن هذا ما جعل رأسك يدور |
Hadi söyleyebilirsin, "müzeye gizlice girmeden önce," | Open Subtitles | يمكنكِ قول هذا: قبل كسر الباب ودخول المتحف |
Karşında ben varım abi. Bana her şeyi söyleyebilirsin, olayı büyütmem. | Open Subtitles | هذا أنا ، يمكنك إخباري ما تريد و لن أهول الأمر |
64 numaralı odada kalan kişi hakkında bana ne söyleyebilirsin? | Open Subtitles | ما الذي بإمكانكِ إخباري إياه عن ذلك النزيل بالغرفة 64؟ |
Madem ki ilişkimiz boyut değiştirdi artık bana gerçek ismini söyleyebilirsin. | Open Subtitles | بما أنّ علاقتنا قد تطورت، ربّما يجدر بك إخباري بإسمك الحقيقي. |
Demek istediğim sen tuzakların yerini biliyorsun. Neye dikkat edeceğimi söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أنا أقول فقط, أنت تعرفالمزالق يمكنكَ أن تخبرني عما أنتبه له |
O gece rodeoda olmadığınla ilgili niçin yalan söylediğini bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبرني لما كذبت . بشأن كونك بالمسابقة تلك الّليلة |
Ölümü ciddiye almadığımı nasıl söyleyebilirsin? | Open Subtitles | كيف بمكن أن تقولي أني لم أخذ مصرعها بجديه |
Bu çizginin, hayatımın bir tarihçesi olduğunu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك القول أن هذا الخط هو تاريخ حياتي حتى هذه اللحظة |
Her şeyin saçmalık olduğunu ve notlarının umurunda olmadığını da söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تقول لي حماقة كل شيء، و وكنت لا تهتم. |
O zaman bana söylemek istediğin ne varsa şimdi söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لذا أعتقد أن أيّما وددتِ قوله إليّ يمكنك قوله الآن. |
Tabi Joey, bana herşeyi söyleyebilirsin. Biz yakın arkadaşız. | Open Subtitles | جوي بإمكانك اخباري اي شيء هذا هو الرائع من ان نكون كأصدقاء |
Patronlarına Güney hakkında yanlış düşündüklerini söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبر رؤسائك أن الناس يسيئون الظن بأهل الجنوب |
Connie'ye beni gördüğünü ve benim seni eve yolladığımı söyleyebilirsin. | Open Subtitles | حسناً، تستطيع إخبار كوني أنكَ رأيتني وأنني أرسلتك إلى منزلك |
Tetiği çekenler hakkında ne söyleyebilirsin? | Open Subtitles | ما الذي بإمكانكِ إخبارنا به بشأن القاتلة؟ |
Bu Quantico'daki deniz piyade üssü ziyareti hakkında ne söyleyebilirsin bana? | Open Subtitles | ماذا سوف تخبريني حول هذه الزيارةِ إلى القاعدة البحرية في كوانتيكو؟ |
Uzaklaştırıldım, söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أقصد في عطلة بل موقوفاً عن العمل ، يمكنك قولها |
Onlara her şeyin yolunda olduğunu söylemeyi dilerdim. Bak, anlıyorum. Bana doğruyu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أتمنى لو كان بإمكاني أخبارهم أنّي بخير، اسمع، أنا مدركة، يمكنّك أخباري الحقيقة |
Corrado beni ararsa, burada olduğumu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | إذا بحث كوررادو عني يمكنك أن قولي له أني هنا |