Kik öyle dedi. Aslında senin hazır olmadığını söyleyen bir tek o vardı. | Open Subtitles | فى الواقع ، إنه الوحيد الذى قال بأنك لست مستعدة لذلك بعد |
Kat 7 ve 8'de, 7. ve 8. katta bir patlama olduğunu söyleyen bir görgü tanığım var. | Open Subtitles | لدى شاهد عيان الذى قال أنه كان هناك أنفجار فى الدور السابع و الثامن .. السابع والثامن |
Götürürsem, 6 ay boyunca işleri yapacağını söyleyen bir kağıt imzaladın çünkü. | Open Subtitles | لقد وقعت الورقة التي تقول إن وافقت, ستقومين بالعمل المكتبي لستة أشهر قادمة |
Ama ona, mümkün olduğunca çabuk sürede onu oradan götüreceğini söyleyen bir mesaj yollamış. | Open Subtitles | لكن أوصل إليها رسالة يقول فيها أنّه سيُخرجها حالما يستطيع. |
Bana bu otelde bir rezervasyonum olduğunu söyleyen bir kartpostal aldım. | Open Subtitles | وصلتني هذه البطاقة البريدية والتي مفادها أن لدي حجز بهذا الفندق |
Gabriel, onun için çalıştığını söyleyen bir adamla tanıştım... | Open Subtitles | غابريل , لقد قابلتُ رجلاً يدّعي أنه يعمل تحت إمرته |
James'i gördüğünü söyleyen bir tanığımız var. | Open Subtitles | ولكن لدينا شاهد عيان "أكد لنا أنه "جيمس |
Cesedin morgda olduğunu söyleyen bir not yazabilir misiniz? | Open Subtitles | أيمكنك كتابة ملاحظة تقول فيها ان يتم الاحتفاظ بالجثه في المشرحة؟ |
Senin de bütün anlatılanların doğru olduğunu söyleyen bir belge imzalaman lazım. | Open Subtitles | نعم ،وأنا أحتاجك لتوقيع رسالة تقول بأن كل شيء مكتوب في الكتاب حدث في الواقع |
Hayır, ama ekipler gün ağarmadan bir saat önce, patikanın yakınında... beyaz bir minibüste, ortalama boyda beyaz birini gördüğünü... söyleyen bir keşe rastlamış. | Open Subtitles | لا, الذى قال انه رأى رجل شخص ابيض عجوز بسيارة قبل ساعة من موتهم |
Babam beni beynimde serotonin eksikliği olduğu için acı çektiğimi söyleyen bir doktora götürdü. | Open Subtitles | أخذنى أبى للطبيب الذى قال أننى أُعانى من نقص السيروتونين فى المخ. |
Evet, Kurbin Sturm'un oğlu olduğunu söyleyen bir adamla birlikteyim. | Open Subtitles | نعم , انا مع الشخص الذى قال انة ابن كوبين ستيرم |
Komik çünkü bende tam aksini söyleyen bir sürü disiplin cezası var. | Open Subtitles | حسناً، هذا هذا مضحك، لأن لدي كومة من التقارير التأديبية التي تقول شيء مختلف |
Dinleyin kızlar, spermleri kötü şeylerden kurtarabileceğimizi söyleyen bir makale okudum. | Open Subtitles | اتريان يا الفتاتان، قرأت هذه المقالة التي تقول انك تستطيعين نسج الحيوان المنوي لتتخلصي من الصفات السيئة |
Bunu söyleyen bir mahkeme belgesine sahibim | Open Subtitles | لدي وثيقة المحكمة التي تقول |
Elime geçen sadece gözlükleri posta kutusuna bıraktığını söyleyen bir mesaj oldu. | Open Subtitles | يقول فيها انه سوف يتركهم في صندوق البريد |
Cep telefonunda masum olduğunu söyleyen bir intihar notu bırakmış. | Open Subtitles | في هاتفه المحمول، تركَ رسالة انتحار، يقول فيها بأنهُ كان بريء. |
Bart, herkese Kutup Ayısı Anma Günü diye bir saçmalık için beyaz giymeleri gerektiğini söyleyen bir not gönderdi. | Open Subtitles | أرسل بارت مذكرة يقول فيها للجميع ان يرتدوا ملابس بيضاء لبعض الهراء دعاه يوم ذكرى الدب القطبي |
Bu otelde rezervasyonum olduğunu söyleyen bir posta kartı var. | Open Subtitles | وصلتني هذه البطاقة البريدية والتي مفادها أن لدي حجز بهذا الفندق |
Söyler misin acaba, neden kameranın önünde kaçırıldığını söyleyen bir çocuk vardı ve... | Open Subtitles | لماذا هناك طفل على الكاميرا يدّعي أنه محتجز رغما عن ... |
James'i gördüğünü söyleyen bir tanığımız var. | Open Subtitles | ولكن لدينا شاهد عيان "أكد لنا أنه "جيمس |
Sadece epey zaman oldu ve... bana kendine zarar vermek istediğini söyleyen bir mesaj attı ve... şimdi de telefonuna cevap vermiyor. | Open Subtitles | أرسلت لي رسالة نصية تقول فيها: بأنها ستأذي نفسها الآن لا تجيب على هاتفها |
Ona, Blair ve sen konuşurken, sizi hakkında konuşurken duyduğunu söyleyen bir mesaj atmış. | Open Subtitles | لقد تركت لها رسالة تقول أنها سمعتكما صدفة تتحدثان بشأنها ؟ |