Yeni ehliyetini almış dikkatsiz sürücüler... yola bakmadıklarında ben oluşurum. | Open Subtitles | إذاً ، شاهدوا هذا انا وجدت عندما السائقين الطائشين الجدد |
sürücüler fazla para kazanmak istiyordu; bu çok önemli bir şey. | TED | و السائقين كانوا يبحثون عن نقود اضافية، و الذي كان في غاية الأهمية. |
Ne yazık ki yanımızdaki diğer sürücüler o kadar da dikkat etmiyorlar. | TED | لسوء الحظ السائقين بجانبنا لم يعطوننا الإنتباه الكافي. |
Vahşi yaşamın aksine, eski rus yük kamyonları soğuğa uyarlanmamış durumda bu yüzden sürücüler yeni bir çözüm bulmuşlar. | Open Subtitles | ، على عكس الحياة البرية الشاحنات الروسية القديمة ليست مُتكيفة مع البرد بصورة جيدة .لِذا يخطط السائقون لحل جديد |
- sürücüler kamyoneti işten sonra da eve götürüyorlar mı? | Open Subtitles | هل يأخذ السائقون الشاحنات إلى المنزل بعد المناوبات؟ أجل، أجل. |
Onu kullanan işte bunlar. Diğer sürücüler. | Open Subtitles | هؤلاء هم من يقودونها، سائقون آخرون |
Evet, sıradaki sorumuz Hard Disk sürücüler üzerine kodlanan mekanik kuantum etkisi nedir? | Open Subtitles | ما هو التأثير الميكانيكي الكمي المستخدم في ترميز البيانات على محركات الأقراص الصلبة ؟ |
Hayalet sürücüler bizi soyup arabamızı aldılar ağır silahlarımız ve malzemelerimizi de. | Open Subtitles | فرسان الأرواح سرقونا و أخذوا سيارتنا و أسلحتنا الثقيلة و كل مؤننا. |
Tüm işiniz diğer sürücüler üstüne kurulu. Kiralık bir araba o. | Open Subtitles | نشاطكم بأكمله قائم على السائقين الآخرين، إنها سيارة مستأجرة |
Ara sıra kullansan diyorum. Belki o zaman diğer sürücüler bu kadar öfkelenmez. | Open Subtitles | قد لايتصرف سائر السائقين بعدائية هكذا إذا استعملتها |
Bütün pisti etkileyen kazanın avantajlarından yararlanan sürücüler sezonun son pit stop'una giriyorlar. | Open Subtitles | إن السائقين سوف يستفيدون .. من وسائل التأمين الكاملة و سوف يتوقفوا للصيانة .. للمرة الاخيرة هذا الموسم |
Diğer sürücüler ve kendin için sorumluluk alırsın ve şerit değiştirmezsin, tamam mı? | Open Subtitles | تحملي مسؤولية السائقين الآخرين ومسؤوليتك وحافظي على المسار , مفهوم ؟ |
Sonra tekrar donar ve siyah buz haline gelir. En ölümcül şeylerden biridir, çünkü sürücüler tarafında farkedilmez. | Open Subtitles | مشكّلاً الثلج الأسود، وهو أخطر أنواع الثلج لأنّه خفيّ عن أعين السائقين |
Bütün sürücüler yerlerini alsın, lütfen. | Open Subtitles | فليتجه جميع السائقين إلى سياراتهم، رجاء. |
Her iki durumda da, sürücüler trafiği daha kötüleştirirler çünkü yolun ilerisindeki trafik durumlarını iyi algılayamazlar. | TED | بكلتا الحالتين، يزيد السائقون الحالة سوءًا لأنهم ببساطة لا يملكون حدسًا جيدًا عن الوضع الذي يواجهونه. |
sürücüler çember çizip bu noktaya geliyorlar. | Open Subtitles | السائقون يقومون بالإلتفاف مراراً و تكراراً اخرجوا إلى هنا، على الأقل هذة السيارة فعلت |
Motorlar kapalı bekleyecek, sürücüler koşup araçlarına ulaşacaklar. | Open Subtitles | سوف نستخدم اسلوب لومونز للبداية ستكون المحركات كلها مغلقة اما السائقون فى انتظار الطلقة ليجرو خلال الطريق |
- Yavaş sürücüler. - Kötü sürücüler. | Open Subtitles | سائقون بطيئون - سائقون سيؤون - |
Tüm sürücüler yerleştirildi. | Open Subtitles | تم تثبيت جميع الأقراص جارى تحميل الفيروس |
Hayalet sürücüler beni çorak topraklarda tuzağa düşürdü. | Open Subtitles | فرسان الأرواح نصبوا لي كمين في الأراضي الوعرة. |
Kamyon şoförleri hep çok iyi olur. Yoldaki en iyi sürücüler. | Open Subtitles | سائقو الشاحنات هم ألطف سائقين على الطريق. |
Hayalet sürücüler durdurulamaz gibiler. | Open Subtitles | يبدو لي أنّ ردع الفرسان الأشباح أمر مستحيل. |
Ama cumaları ve cumartesileri, antrenman ve sıralama turlarında, sürücüler ve takımları, daha çok araştırmacı bilim adamları gibidir. | Open Subtitles | لكن في أيام الجمعة و السبت خلال التجارب الحرة و التأهيلية الراكبين و فرقهم يلعبون دور الباحثين العلميين |
sürücüler orada neler olabileceğinin kendilerine hatırlatılmasından hoşlanmazlar. | Open Subtitles | (ـ (كول) لا يحبذ رؤية (راودي السواق لا يحبون ان يتذكروا مما يحدث لهم هناك |