ويكيبيديا

    "sürecinin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عملية
        
    • عمليّة
        
    Tarama sürecinin bir parçası olarak mitokondriyal DNA örneği verilmesi gerekiyor Open Subtitles كجزء من عملية الفحص، كان علينا أن نعطي عينة حمض نووي.
    Prenses Hazretleri, mumyalama sürecinin bu aşaması sizin için hoş olmayabilir. Open Subtitles سمو الأميرة، هذه المرحلة من عملية التحنيط قد تسبب لك الأسى.
    dedi. Isabel ve kızı o gün; barış merkezi sürecinin adanmış birer parçası olmaya karar verdiler. TED إيزابيل وابنتها اتخذوا قرارًا ذلك اليوم لاستكمال والانخراط في عملية صنع السلام.
    Açıkçası, insanları bu işe sokan şey, insanların merakı ve bilimsel keşif sürecinin bir parçası olma istekleri. TED لذا من الواضح أن ذلك يغذي فضول الناس ورغبتهم في أن يصبحوا جزءًا من عملية الاكتشاف العلمي.
    Çin gibi hızlı kentleşme, kitlesel göç sürecinin ülkelerde bu durum daha ağırdır, köylerde yaşlı insanlar tek başlarına yaşamaya terk edilmiştir. TED وأكر حدّة ببلدان مثل الصين، حيث تسببت عمليّة التحضّر السريع والهجرة الجماعية في ترك كبار السن بمفردهم في القرى.
    Bence çoğu insan ölmek istemiyor, ama ölüm sürecinin ilerlemesi üzerinde kontrol sahibi olmak istiyor. TED أعتقد معظم الناس لايريدون أن يموتوا، لكن أعتقد أن معظم الأشخاص يريدون بعض السيطرة على كيفية حدوث عملية الموت.
    Omagh'da bomba 'Gerçek IRA' tarafından barış sürecinin orta yerinde infilak ettirildi. TED في أوما، انفجرت قنبلة، على يد الجيش الجمهوري الإيرلندي الحقيقي، في منتصف عملية السلام.
    Sizlere kederle birlikte ilerleme sürecinin bir kısmını paylaşmaya geldim. TED وأنا هنا لأشارككم جانباً من عملية المُضي قُدماً خلال وأثناء الحزن.
    Ve kadınlar, erkekler, köyden herkes bu inşaat sürecinin bir parçasıydı. TED والنساء, والرجال الجميع من القرية كانوا جزء من عملية البناء
    Bunun nasıl oluştuğunu bilmiyoruz, ama kendi güneş sistemindeki ortaya çıkış sürecinin bir parçası olabilir. TED إذن لا نعرف كيف تَشكّل هذا، لكن ربما يكون ذلك جزء من عملية تكوينه في نظامه الشمسي الأصلي.
    İki hipotez düşünebiliriz: İlki bu narsistik kapitalizasyon sürecinin yoğunlaşacağı bahsini içermektedir. TED نستطيع تصور فرضيتين: الأولى تتكون من المُراهنة على أن عملية الإستثمار في حُب الذات هذه سوف تتزايد
    Faith Osier: Yapmaya başlamadan önce aşının içerisine ne koymamız gerektiğini deneme ve anlama sürecinin başındayız. TED فايذ اوسير: نحن فقط في بداية عملية لنحاول ونفهم ما الذي علينا وضعه في اللقاح قبل أن نبدأ صنعه بالفعل.
    Ve bu bariyerin altındaki kişilere Kapı Dışarı diyeceğim, çünkü gerçekten bilgi birikimlerini dünya ile paylaşma sürecinin dışında kalıyorlar. TED وسأقوم بتسمية أؤلئك الناس تحت الحواجز الرافضة، لأنهم مبعدون حقاً خارج عملية أن يقدروا على تقاسم معرفتهم مع العالم.
    Sanat terapisi sürecinin, beynin konuşma-dil meselesinin üzerinden geçtiğini gözlemledik. TED لقد لاحظنا أن عملية العلاج بالفن تتجاوز مشاكل التخاطب في الدماغ.
    90'lardaki Eric Kandel'in çalışmalarıyla beraber Milner'in bulguları, bize takviye sürecinin nasıl işlediğine dair mevcut modeli sunmuştur. TED نتائج ملنر، بالإضافة لعمل لإريك كاندل في التسعينات، أعطتنا نموذجنا الحالي لكيفية حدوث عملية الترسيخ هذه.
    Burada ortalama bir hafta sonrasının görüntüsü var ve bunların önceki yol olduğunu ve nehrin sıçrama sürecinin, nehir en büyük yolundan uzaklaştıkça devam ettiğini görebilirsiniz. TED هنا صورة بعد أسبوع تقريبًا، ويمكنكم أن تروا هذه المسارات السابقة، ويمكنكم أن تروا استمرار عملية انتقال النهر بسرعة حيث يتحرك النهر بعيدًا عن مجراه الرئيسي.
    Kavramsal düşünme sürecinin çok altındadır. TED انها وسيلة تحت قيادة عملية التفكير المعرفي.
    Biz devamlı süren bir uyum sürecinin tek sonucu değiliz. TED بل نحن أحد النتائج التي نتجت من عملية مستمرة من التكيُف.
    Bu şu demek, biz gerçekten orada cemiyetle beraber yaşayıp çalışıyoruz, ve onlar tasarım sürecinin bir parçası. TED وهذا يعني أننا نعيش ونعمل مع المجتمع، وأنهم جزء من عملية التصميم.
    Bu eğilim aynı zamanda doğada benzer bir seçici üretim sürecinin gerçekleşip gerçekleşmediğini merak eden bir Charles Darwin'in dikkatini çekti. TED وهذه النزعة جذبت اهتمام تشارلز داروين الذي تساءل عن حدوث عمليّة تربية انتقائيّة في الطبيعة.
    Basit bir kavramsal şey yapalım: ... ... bir vekil sıfatıyla, üretim sürecinin ve ... ... ölçeğinin kontrolu için komple kurarsam. TED واسمحوا لي أن أُطبّق أحد المفاهيم البسيطة : إذا قمنا برسم العلوم كَوَكِيلٍ من أجل التّحكّم في عمليّة وحجم الإنتاج.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد