"süren bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

• دامت
• رحلة

Evli değilim, ama tam bir yıl önce bugün, çift taraflı akciğer nakli ardından bir ay süren bir komadan uyandım.
لا .. أنا لست متزوجة .. ولكن منذ عام من اليوم .. استيقظت من غيبوبة دامت شهراً كاملاً بعد عملية إستبدالٍ لرئتيّ

Keşiflerin çoğu, sadece, rehberlerim olan iki yada üç Eskimoyla aylarca süren bir süreçte hazırlanmıştır.
تمّت معظم هذه الإستكشافات في رحلات دامت لِشهور مصحوباً في بعض الأحيان بـ 2 أو 3 من الإسكمو

İki haftadan fazla süren bir ilişkin var mı?
هل كونت علاقة دامت أكثر من أسبوعين ولم أعلم بها؟

Bu mağara kaşifleri için haftalarca süren bir yolculuk demek.
مما يعني رحلة تستغرق أسابيعًا بالنسبة لمستكشف كهوف.

Nehir yukarı bazen yüzlerce kilometre süren bir maratonla yüz yüzedirler .
يواجهون ماراثونا رحلة ضدّ التّيار تطول أحيانا لمئات الأميال

Biliyor musun burada çalışmaya başladığımdan beri hiçbir kadınla altı aydan fazla süren bir ilişkim olmadı.
تعلم منذ أن عملت هنا أنالمأكون.. علاقة مع إمرأة دامت أكثر من ستّة شهور؟

Tutuklandıktan sonra Flowers 6 saniye süren bir görüşme yapmış.
بعد القبض على فلورز, أجرى مكالمة دامت ست ثوانٍ.

Bir sen hiç bir zaman bir haftadan uzun süren bir ilişki içinde olmadın.
أولاً: لمْ تخض قَط علاقة دامت أكثر من أسبوع.

Anlayacağın ortada, sanırım birkaç yıl süren bir ilişkinin Montreal ve Toronto'da bu denli açıktan yaşanıyor olmasının aksine ilişkinin kademe atlama ihtimalinin olmaması gibi garip bir durum vardı.
لذا, كان هنالك ذاك الموقف الغريب من الجِهَار بشأن العلاقة والتي دامت, حسب إعتقادي لبضع سنوات

Tanis şehri bir yıl süren bir çöl fırtınasında çöle gömüldü.
مدينة "تانيس" كَانتْ قد غُمرت في الصحراء في عاصفةٍ رملية دامت حوالي السنة

Binlerce yıl önce bir nesil süren bir gece geldi.
منذ آلاف السنين، أتت ليلة دامت جيلاً

Birkaç ay süren bir ilişkim oldu.
أنا - - العلاقة دامت بضعة أشهر

4 gün süren bir ejder arama yolculuğuna çıktılar.
وصلوا الى الكومودو بعد رحلة استغرقت 4 أيام

Uzaya tek başıma 13 ay süren bir göreve gitmiştim.
ذهبتُ إلى الفضاء في رحلة منفردة لثلاثة عشر شهرًا

Uzaya tek başıma 13 ay süren bir göreve gittim.
ذهبتُ إلى الفضاء في رحلة منفردة لثلاثة عشر شهرًا