ويكيبيديا

    "sürmüştü" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • استغرق
        
    • دام
        
    • دامت
        
    • استغرقت
        
    • استمرت
        
    • أستغرق
        
    • إستغرق
        
    • كان يضع
        
    • تطلب الأمر
        
    • تطلب منا الأمر
        
    • لقد إستغرقني
        
    • أخذ منك
        
    Bu konuda karar vermesi ölümüne karar vermesinden çok daha uzun sürmüştü. Open Subtitles لقد استغرق وقتا طويلا ليختار أكثر من الوقت الذي استغرقه ليقرر الانتحار
    Teröristin kendine ihanet eden adamı bulması 20 yıl sürmüştü. Open Subtitles .. استغرق الإرهابيّ 20 عاماً .. حتى يجد الذين خانوه
    Bu olay yaklaşık 6 ay sürmüştü. Open Subtitles دام هذا الأمر لحوالي سنة و نصف
    Bu duruşmalar yaklaşık iki ay kadar sürmüştü. TED دامت هذه الجلسات لقرابة شهرين.
    Son taşındığım stüdyo dairemden ayrılmam beş hafta sürmüştü. Open Subtitles اجل، لقد استغرقت 5 أسابيع كي أجمع أغراضي من الإستديو في آخر مرة
    Altı hafta falan sürmüştü. Evet. Open Subtitles لقد استمرت العلاقة بينكم لخمسة أسابيع نعم
    Kum Havuzu'na son girdiğimde kuma basmam yarım gün sürmüştü. Open Subtitles أخر مره ذهبت فيها إلى الرمال أستغرق الأمر يوماً كاملاً للوصول إلى الرمل
    Sonuncuyu bulmak sadece dokuz yıl kadar sürmüştü. Open Subtitles حسناً , لقد إستغرق منك الأمر تسع سنين لتعثر على الأخيرة
    Sizleri buna hazırlamak nesiller sürmüştü. Open Subtitles ولقد استغرق الأمر أجيالاً عديدة لإعدادكنَّ للسحر
    En son bir hyper odadan sürünüp çıktığımda.. ..toparlamam epey sürmüştü. Open Subtitles آخر مرة استيقظت فيها من هذا النوم الإصطناعى استغرق منى الأمر فترة طويلة لكى أتذكر كل شىء
    Bu son kez olduğunda buraya gelmeleri 2 saat sürmüştü. Open Subtitles , آخر مرة حدث هذا فيها استغرق منهم ساعتين للوصول إلى هنا
    Tam olarak 24 saat sürmüştü, hatırlıyor musun? Open Subtitles دام حزنك لـ 24 ساعة كاملة، أتذكرين؟
    Kiliseye son gelişimiz kuzenim Skip'in nikâhı içindi ve Las Vegas'taki şapelde yapılan tören evliliklerinden bile uzun sürmüştü. Open Subtitles ‏‏آخر قداس حضرناه معاً ‏كان لزفاف نسيبي "سكيب"‏ ‏‏في كنيسة في "لاس فيغاس" ‏ودام القداس أكثر مما دام ذلك الزواج. ‏
    Oluyor bazen. En son altı ay sürmüştü. Open Subtitles انه يحدث فقط اخر مره دامت ستة شهور
    Son gittiğim maç altı saat sürmüştü ve son skor 1-2 idi. Open Subtitles آخر مباراة حضرتُها دامت لست ساعات وكانت النتيجة: 2-1
    Senin incelemen beş dakikadan daha fazla sürmüştü değil mi? Open Subtitles لقد استغرقت وقت أطول من ذلك من أجل "تفحصّك"، صحيح؟
    Onunla konuşacak cesareti toplamam uzun sürmüştü. Open Subtitles استغرقت وقتا طويلا لأستجمع الشجاعة كي أتحدث معها
    Ne kadar sürmüştü? Open Subtitles كم استمرت علاقتنا؟
    Bu ilk sentetik virüs değildi -- daha önceden bir polio virüs yapılmıştı -- ama o, buna göre binde bir aktiviteye sahipti ve yapılması 3 sene sürmüştü. TED كان هذا الفيروس الإصطناعي الأول من نوعه-- كان فيروس بوليو قد صُنع قبل سنة من ذلك -- لكنه كان نشطاً بواحد على عشرة فقط وقد أستغرق ثلاثة سنوات لتنفيذه.
    Yani, bir yıl, gerçekten bir yıl sürmüştü. Open Subtitles أعني، لقد إستغرق الأمر منّي سنة ... عام حرفيّاً
    Ve nasıl bir parfüm sürmüştü ki, ben sarhoş oldum. Open Subtitles ولا أعرف أي نوعٍ من الكولونيا كان يضع لكنها كانت روعة
    Sevgilinin kan kaybından ölmesi ne kadar sürmüştü? Open Subtitles كم من الوقت تطلب الأمر حتى تلفظ صديقتك أنفاسها؟
    O ilacı kullanıp doğru reaksiyonu almamız aylar sürmüştü. Open Subtitles لقد تطلب منا الأمر أشهر لوضع كميات من المواد الكيميائية في أجسادهم للحصول على رد الفعل المطلوب
    Çocukluğumu hatırlamam.... ...çok uzun zaman sürmüştü. Open Subtitles لقد إستغرقني وقتٌ طويل لأستطيع أن أتذكر عندما كنتُ صغيرة
    Sanırım seni düzenli olarak besleyeceğime inandırmam bir yıl sürmüştü. Open Subtitles أعتقد انه أخذ منك عام لتصدق أننى سأطعمك بأنتظام

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد