Sanirsam bu bir sürpriz olacakti ama Sürprizlerden hoslanmadiginizi biliyorum. | Open Subtitles | كان مقرراً أن تكون مفاجأة لكني أعرف كم تكرهان المفاجآت. |
Bu iyi, Çünkü ikinizde Sürprizlerden ne kadar nefret ettiğimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | جيد, لأنكم تعرفون جيداً كم أكره المفاجآت |
Evet, Sürprizlerden bahsetmişken, Andy hakkında ne yapmayı düşünüyorsun? | Open Subtitles | وبالحديث عن المفاجآت, مالذي ستفعلينه بشأن, أندي |
Bu Sürprizlerden birisi sanırım 6 yıl önce gerçekleşti. | TED | واحدة من هذه المفاجأت حدثت منذ ست سنوات على ما اعتقد. |
Mutlaka yalnız gel, çünkü Pooh-Bear Sürprizlerden hoşlanmaz. | Open Subtitles | يتأكّد بأنّك جئت لوحده لأن دبّ بوه لا يحبّ المفاجئات. |
Sürprizlerden hoşlanmam. Her şey görebileceğim şekilde ortada olmalı. | Open Subtitles | لا أحب المفاجآت, اريد ان يكون كله بالخارج حيث استطيع رؤيته |
Sürprizlerden kaçınmak için sürekli kullanıyorum. | Open Subtitles | من أجل تجنب المفاجآت , أنا ألبسها طوال الوقت |
Arkadaşımın da dediği gibi Sürprizlerden nefret ederiz. | Open Subtitles | أردتُ التأكد فحسب لأنّنا كما أخبرتك، نكره حقاً المفاجآت. |
Ablamın Sürprizlerden nefret ettiğini bilirsin. | Open Subtitles | أتمنى لكِ الحظ تعلمين أنها تكره المفاجآت |
Meğer Sürprizlerden nefret ediyormuş, şu motosiklet fikri de onu tamamen... | Open Subtitles | يكره المفاجآت وقصة الدراجة النارية إنه فقط |
Sürprizlerden nefret ettiğini bilirim, ama bu sürprizlere olan karşı tutumunu değiştirecek. | Open Subtitles | أعلم أنكِ تكرهين المفاجآت لكن هذه ستغيّر وجهة نظركِ إليها |
Sanırım bu da o kaçmak istediğimiz Sürprizlerden biriydi. | Open Subtitles | حسنا، أعتقد أن هذا كان واحدة من تلك المفاجآت التي كنا نأمل تجنبها |
Sürprizlerden nefret eden bir kültürden bahsediyoruz ve ama kaynaklarımdan işittiğime göre de Langley'deki hiçbir kimse bunun olacağının farkına varamamış Arthur Campbell gibi birinden beklememişler. | Open Subtitles | نحن نتكلم عن ثقافة تكره المفاجآت ومما سمعته من مصادري لا احد داخل لانجلي قد توقع حدوث هذا |
Evet ama Sürprizlerden hoşlanmadığını bana zindanda silah çektiğin an anlamalıydım. | Open Subtitles | نعم , لكن كان علىّ إدراك بعد أن سحبتِ مسدسكِ علىَ في الزنزانة , أن السيدة لا تحب المفاجأت |
Sürprizlerden gerçekten nefret ederim, ve içtenlikle bende olmayan bir şeyi verebileceğin hakkında kuşkuluyum. | Open Subtitles | -أنا حقا ً أكره المفاجأت و أشك فى صدقها -أى شىء سوف تعطيه لى أكيد لم يكن عندى |
Sürprizlerden nefret ederim. | Open Subtitles | أكره المفاجأت أنتما في لقاء، صحيح ؟ |
Tamam mı? Çünkü Sürprizlerden hoşlanmam. | Open Subtitles | حسناً , لأنه كما تعلمين أنا لا أحب المفاجئات |
Sürprizlerden hoşlanmadığımı bilirsin. Ne kadar kaldı? | Open Subtitles | أنت تعلم أنني لا أحب المفاجئات ولكن كم أمامنا؟ |
Sürprizlerden nefret eder. Hey, ne ısmarlayacaksın? | Open Subtitles | إنها تكره المفاجئات ماذا سنطلب ؟ |
Sürprizlerden hoşlanmam. | Open Subtitles | أنا لا أَحْبُّ المفاجئاتَ. |
Ama kesinlikle Sürprizlerden nefret etmezsin. | Open Subtitles | ولكنك بكل تأكيد لا تكرهي المُفاجآت |
Sürprizlerden hoşlanmam. - Silahım yok. | Open Subtitles | لا احب المفاجات لا احمل اي سلاح |