- Sakinleş! sürtük gibi davranmayı bırak. | Open Subtitles | توقف عن التصرف كعاهرة صغيرة والآن هل تصدعت كلوي ؟ |
Bu programı yaparken ölmek yerine deli bir sürtük gibi görünmeye bile razıyım. | Open Subtitles | واتعلمون، افضل ان ابدو كعاهرة مختلة بدلاً من ان اُقتل وأنا احاول إنتاج هذا المسلسل |
Aptal bir sürtük gibi davranmasaydım belanın kokusunu bir kilometre öteden alırdım ve önüne geçerdim. | Open Subtitles | لو لم أتصرف مثل عاهرة غبيـة سوف أرى المشاكل تلاحقهـا هو قادم |
sürtük gibi giyinip gelenlere sebepsiz yere kaba davranacağım. | Open Subtitles | وأنا سوف ألبس مثل عاهرة وأكون وقحة مع الجميع من غير سبب |
Tüm bu müzik videoları ve dergileri varken gerçekten onu çıkmaya ve bir sürtük gibi giyinmeye zorlamana ihtiyacı olduğunu düşünüyor musun? | Open Subtitles | مع كل تلك اللقطات والمجلات هل تظنين أنها بحاجتكِ لتدفعينها إلى المواعدة والإرتداء كالعاهرة ؟ |
Anne, senin herif burada, sürtük gibi kusuyor! | Open Subtitles | أمي، أمك هنا يتقيء كعاهرةٍ صغيرة! |
Ama, bir gün dersten sonra, sürtük gibi davranmaya başladı. | Open Subtitles | ولكن في ذلك اليوم بدأت تتصرف بحقارة معي بعد الصف |
Hâla bir sürtük gibi vuruyorsun, o... çocuğu. | Open Subtitles | مازلت تضرب كعاهرة ، يا ابن الزانية |
Niye barda küçük bir sürtük gibi davranıyordun? | Open Subtitles | فلماذا أنت في حانة تتصرفين كعاهرة ؟ |
Derdim yok benim. sürtük gibi davranan sensin. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة انتي الذي تتصرفين كعاهرة |
Gerçek bir sürtük gibi. | Open Subtitles | درجات سيئة كعاهرة حقيقية.. |
Peyton Tree Hill'e geleli beri, aklını kaçırmış bir sürtük gibi davranıyorum. | Open Subtitles | منذ أن جائت (بيتون) إلى "تري هيل"، وأنا أتصرف كعاهرة مجنونة |
Küçük bir sürtük gibi davranmayı kes. | Open Subtitles | كف عن التصرف كعاهرة صغيرة |
Çünkü ufak, korkak bir sürtük gibi saklanıyorsun benden. | Open Subtitles | هذا لأنكَ كنتَ تختبئُ مني مثل عاهرة صغيرة و خائفة |
Bütün gün, kimsenin ne düşündüğü umrumda olmayan, sert, soğukkanlı bir sürtük gibi davranıyorum. | Open Subtitles | - انا أَتجوّلُ طِوال النهار وأتَصَرُّف مثل عاهرة قاسية كالمسامير لا أعير إهتمام |
Seni bir sürtük gibi kandırmamış olsaydım. | Open Subtitles | اذا لم اقم بخداعك فقط مثل عاهرة صغيره |
Geçen sene tamamen öfkeli bir sürtük gibi davrandım, biliyorum. | Open Subtitles | كالعاهرة الثائرة السنة الماضية |
Julia sadece lanet bir sürtük gibi davrandı ben de ona cevap verdim ama yine de istediğini yaptım. | Open Subtitles | هذه كانت (جوليا) كالعاهرة المتذمرة و أنا أدعوها كذلك ثم أدللها |
Anne, senin herif burada, sürtük gibi kusuyor! | Open Subtitles | أمّي، رجُلكِ هنا ! يتقيّأ كعاهرةٍ صغيرة |
Hoş bir davranışta bulundun ve ben bir sürtük gibi davrandım, ...ve gerçekten özür dilerim. | Open Subtitles | كنت تتصرفين بلطف وانا تصرفت بحقارة وغرابة |
Karşılıklı oturdunuz ve sen bir sürtük gibi kıvırdın, haksız mıyım? | Open Subtitles | لقد قالت " لا " وهى تنظر الى عينيك ثم تراجعت انت مثل العاهرات , اليس كذلك ؟ |
Bu o şeytan saçımı kesip beni bir sürtük gibi giydirmeden önceki halimdi. | Open Subtitles | هذا كنت ما أبدو عليه قبل أن يقص الكائن الشيطاني شعري و يجعلني أرتدي ملابس كالعاهرات |