Şansın yaver giderse, Süvariler yirmi dört saate yanına gelir. | Open Subtitles | ان كنت محظوظة سلاح الفرسان سيكون هنا خلال 24 ساعة |
Bizim yardımımıza ihtiyaçları var. Onların süvariye ihtiyacı var ve o Süvariler Mars'tan gelmeyecek. | TED | هم يحتاجون إلى مساعدتنا. هم يحتاجون إلى الفرسان، و الفرسان لن يأتوا من المريخ. |
Fort Kearney ileride. Süvariler orada. | Open Subtitles | حصن كيرنى أمامنا بالضبط و سلاح الفرسان هناك |
Evet, beyler. Süvariler Mazril ve Dera'dan gitti. | Open Subtitles | حسنا ايها السادة ان الخيالة سيمرون من خلال مازريل والدراه |
Tüm yedekler, Süvariler, her kim varsa, Achillas'ın peşine düşsün. | Open Subtitles | -كل الاحتياط من مشاة و فرسان يستعدون للتحرك خلف اكيليس |
Elbette Süvariler mazi oldu ama asıl önemli olan bu değil. | Open Subtitles | حسناً ، بالتأكيد أن سلاح الفرسان شئ من الماضى لكن ليس هذا بيت القصيد |
Üçüncü olarak da, Süvariler bir ateş kızgınlığıyla akın ederler. | Open Subtitles | ثالثا يُهاجمُ سلاحَ الفرسان بشكل قاسي كالنار |
Ağır Süvariler, zırhlı atlar, yeri sallıyorlar. | Open Subtitles | وتهتز الأرض بسلاح الفرسان الثقيل والحصان المدرع |
Sanırım Süvariler geldi. Hey, şuradaki şey değil mi... Feeble? | Open Subtitles | انا اظن ان سلاح الفرسان هنا اليس هذا فيبيل؟ |
Sanırım Süvariler geldi. Hey, şuradaki şey değil mi... Feeble? | Open Subtitles | انا اظن ان سلاح الفرسان هنا اليس هذا فيبيل؟ |
Süvarileri beklemenin bir faydası yok çünkü şu anda Süvariler bizleriz. | Open Subtitles | لا فائدة من انتظار الفرسان فمنذ الآن، نحن الفرسان |
Doğru. Süvariler o geçitten geldiği an C4'ü patlat. | Open Subtitles | حسنا فجري سى 4 لحظه وصول سلاح الفرسان من البوابه |
Bu bir rezalet. Süvariler Amerika'dan nefret ediyor olmalı. | Open Subtitles | هذا مُشين، لا بد أن الفرسان الفتيان يكرهون أميركا |
Geçen sene de buradaydım. Ama Süvariler bizi dışarı attı. | Open Subtitles | كنت هنا العام الماضي أيضاً ولكن الفرسان اللعينين أخرجونا |
Süvariler geldi doktor. Sizi karşılama komitesine dahil edebilir miyim? | Open Subtitles | الفرسان في المخيم أيها الطبيب هل يمكنني أن أشملك في لجنة الاستقبال؟ |
Habersiz girivermek kendini öldürtmenin iyi bir yolu doktor. Özellikle de Süvariler bizi kuşatmışken. | Open Subtitles | الدخول دون استئذان سيتسبب بقتلك أيها الطبيب، خاصة وأن الفرسان يحاصروننا |
Bunlar Fransiz askerleri, Mamelukeler Napolyon tarafindan Misir'dan toplanan özel Süvariler... ispanya'nin özgürlügü için savasiyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء جنود فرنسيين الماملكوس هم سلاح الفرسان الخاص جند من مصر من قبل نابليون |
Hem Süvariler kasabaya varmak üzere hem de o Yanki hızlı silah çekiyor... | Open Subtitles | و بوصول فرقة الخيالة للمدينة وذلك اليانكي السريع على الطريق |
Hem Süvariler kasabaya varmak üzere hem de o Yanki hızlı silah çekiyor... | Open Subtitles | و بوصول فرقة الخيالة للمدينة وذلك اليانكي السريع على الطريق |
Senden önce de Süvariler vardı, senden sonra da olacak. | Open Subtitles | كان هنالك فرسان قبلك و سيكون هنالك فرسانٌ بعدك |
Apaçiler, Süvariler ile savaşırken, kaybedeceklerini biliyormuş. | Open Subtitles | حين كانت قبائل "الأباتشي" تحارب الجنود الخيّالة كانوا يعلمون بأنّهم سيخسرون |
Süvariler mektupları bir alsalar her şey daha farklı olurdu. | Open Subtitles | إذا حصلت الشرطة العسكرية على الرسائل سيكون الأمر مختلف |
Süvariler at bin. Yola çıkıyoruz. | Open Subtitles | إمتطوا أيها الجنود, سنتحرك |
Bu Süvariler, Kızıl Haç'tan daha çok övgü delisi. | Open Subtitles | الفُرسان الفتيان يُنسب الفضل لهم أكثر من الصليب الأحمر |