Hem o Sıçrayanların sensorları 500, 600 kişilik insan gruplarını belirlemeye başladı. | Open Subtitles | و هذه القافزات ذوات الاستشعار الجوي قد بدأت باصطياد وحدات مكونة من 500 إلى 600 شخص |
O riske girip, Sıçrayanların dikkatini çekmeyi istemedim. | Open Subtitles | لم أظن أنه يستحق أن نستولي عليه و نجذب القافزات |
Sıçrayanların görüş alanında olmadığınızı düşündüğünüzü biliyorum ama burada en azından devriyeler falan... | Open Subtitles | أعني أعلم أنكم تظنون أنكم بعيدون عن رادارات القافزات و كل شيء و لكن ألا يجب أن يكون هناك على الأقل دوريات |
# Sonra patladı Sıçrayanların kafası. | Open Subtitles | â™ھ وهؤلاء "السكيتر" تَم تقطيعهم إرباً â™ھ |
Sıçrayanların bizi takip ettiğine dair bir işaret yok. | Open Subtitles | لا تُوجد أى إشارات عَلى أن "السكيتر" يتتبعوننا |
Sıçrayanların buraya geldiği söylentileri yüzünden panikliyorlar. | Open Subtitles | انهم مرتعبون من الاشاعات القائله ان السكيترز متجهون نحونا |
Ya da Sıçrayanların olmadığı başka bir yere. | Open Subtitles | أو الذهاب لمكان لايوجد "فيه أي "سكيترز |
Gözcüler Sıçrayanların geri çekildiğini söylüyor. | Open Subtitles | الراصدين يقولون لي أن القافزات تنسحب جميعها |
Sıçrayanların harekete geçme ihtimaline karşı birilerinin gözetlemesi gerek. | Open Subtitles | أحتاج عيوناً هناك في حال أن القافزات قررت التحرك |
Sıçrayanların öylece geçmemize izin vereceklerini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | تظن أن القافزات ستسمع لنا بالعبور؟ |
Sıçrayanların bu tarafa geldiğini bilmemizden kaynaklanıyor. | Open Subtitles | هذا شعور أن القافزات قادمات من هنا |
Sıçrayanların, en küçüklerin peşine düşmediğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أن القافزات ليست خلف الأصغر عمراً |
Belki Sıçrayanların iletişimini bozabileceğini de. | Open Subtitles | و ربما صد الاشارات بين القافزات |
Sıçrayanların koşumu mu varmış? | Open Subtitles | السكيتر كانوا مستعبدون ؟ |
Ama aralarına katılmak için Sıçrayanların bana yaptıklarını kullanmam gerekiyorsa, bana izin vermelisin. | Open Subtitles | ولكن إذا استطعت استخدام ما (فعله لى (السكيتر للرجوع إليهم . كان سيتوجب عليك أن تتركنى |
Sıçrayanların şovu yerine ambulansla kalacak dört gönüllüye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة لـ4 متطوعين ليبقوا مع الحافلة فى حالة ظهور (السكيتر). |
Sıçrayanların nöbet değişimi arasındaki 11 saniyelik zaman aralığı bizim penceremiz. | Open Subtitles | احد عشر ثانية بين فترات تبديل حراس السكيترز تلك هي نافذتنا سأكون قادرا على استدراجهم |
Asi Sıçrayanların yaptığı gibi isyan etmememiz için özgür irademizi çıkartan bir yöntemi mükemmelleştirdiklerini söylediler. | Open Subtitles | ؟ لقد قالوا بأنهم وجدوا طريقة لسلب ارادتنا لكي لا نقاوم كما فعل السكيترز بالسابق |
Asi Sıçrayanların Espheni içerisinde casusları var. | Open Subtitles | ثوار "السكيترز" لديهم جواسيس "في نظام "الأشفيني |
Sıçrayanların saldırısına hiç uğramamıştım! | Open Subtitles | لم اتعرض لهجوم سكيترز |