| Ve sıcak yaz günleriydi. | Open Subtitles | وكانوا أيام صيف حارقة. |
| Ve sıcak yaz günleriydi. | Open Subtitles | وكانوا أيام صيف حارقة. |
| Bu sıcak yaz ayları için güzelce havalandırılmış. | Open Subtitles | أنها مثقبة وهذا جيد للتهوية لأشهر الصيف الحارة |
| Çok sıcak yaz akşamlarında açık pencerelerden giren hava gibi olacak. | Open Subtitles | حتى في ليالي الصيف الحارة وجميع النوافذ مفتوحة |
| sıcak yaz günlerinde burada oturup duman arardık. | Open Subtitles | كنـُـا نجلس هنا في أيام الصيف الحارة ونحاول أن نرى أي بقعة دخــان |
| Fakat özellikle sıcak yaz günlerinde bu iş fiziksel olarak dayanılacak gibi değildi. | Open Subtitles | وهذا العمل لم _ جدا حتى شاقة جسديا كان من الصعب بما فيه الكفاية خصيصا خلال أيام الصيف الحارة. |
| sıcak yaz günleri... dayanılmaz olmalıydı. | Open Subtitles | لكن في أيام الصيف الحارة... مؤكد أن البقاء هكذا كان لا يطاق بالنسبة له |
| sıcak yaz aylarında ailecek orada kalıyorlar. | Open Subtitles | حيثتقيمالأسرة خلال أشهر الصيف الحارة |