Sabahleyin Şövalye, arabasına binmek için çıkınca... iki subay onu karşılayıp sınıra kadar ona eşlik edecek. | Open Subtitles | حينما يخرج النبيل لعربيتة في الصباح ضابطان سيقابلوة ويرافقوة إلى الحدود |
Bana verilen emir, sınıra kadar size eşlik etmek... ve öteki tarafa geçtiğinizden emin olmak. | Open Subtitles | الأوامر كانت أن أرافقك إلى الحدود وأراك سليم عبر الحدود |
Çok iyi keşifçi olurlar. Buradan sınıra kadar tüm bölgeyi denetleyebiliriz. | Open Subtitles | سيعملون ككشّافين جيدين جداً يمكننا أن نغطّى المنطقة من هنا إلى الحدود |
sınıra kadar yolculuk masraflarını Maris kendi cebinden karşıladı. | Open Subtitles | لقد كان عليها أن تقود به إلى الحدود على عاتقها الشخصي |
Buradan sınıra kadar 12 kilometre mesafe var. | Open Subtitles | المسافة تبلغ حوالي 12كم من هنا الى الحدود |
Seni çağırttım çünkü Komutan Tian Xing'e sınıra kadar eşlik etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أرسلت في طلبك، لأنني أريد منك أن ترافق القائد (تيان تشينق) للحدود. |
Aracı bizzat sınıra kadar takip edeceğim. | Open Subtitles | سوف أقوم بمتابعة السيّارة بنفسي إلى الحدود |
Hala sınıra kadar gitmek istiyor musun? | Open Subtitles | أن ما زلتِ ترغبين بذلك سأوصلكِ إلى الحدود |
Hiç şu kapıdan dışarı çıktınız mı, sınıra kadar gidip neler yaşandığını gördünüz mü? | Open Subtitles | هل خرجت يوماً من هنا وذهبت إلى الحدود لرؤية ما يحدث فيها؟ |
Çatıya üç tane V-aracı yollayın, buradan sınıra kadar tüm uçaklarınızı çekin ve son olarak bir tane füzyon fünyesi alayım lütfen. | Open Subtitles | نريد ثلاثة طائرة صغيرة على السطح، في وضع التأهب، أخلوا المجال الجوي من هنا إلى الحدود وأخيراً أريد أنبوب إنشطار من فضلك. |
İstanbul'a indiğinizde Ruth'un arkadaşları sizinle buluşup, sınıra kadar eşlik edecekti. | Open Subtitles | مجرد وصولك إلي اسطنبول أصدقاء روث كانوا سيلتقون بك ويرافقونك إلى الحدود. |
Bana sınıra kadar yardım edeni öğrenmeye çalıştılar. | Open Subtitles | كانوا يريدون معرفة من ساعدنى إلى الحدود |
Beni de götürür müsün sınıra kadar? | Open Subtitles | ..هل إمكانك أخذي معك إلى الحدود فقط؟ .. |
Bana sınıra kadar yardım edeni öğrenmeye çalıştılar. | Open Subtitles | كانوا يريدون معرفة من ساعدنى إلى الحدود |
sınıra kadar uzun bir yol var, dostum.Evet,biliyorum. | Open Subtitles | إنه طريق طويل إلى الحدود يا رفيقي - نعم،أعرف - |
Pakistan Başkanı beni sınıra kadar uçakla bıraktı. Bilirsiniz, | Open Subtitles | رئيس باكستان أوصلني إلى الحدود بطائرة |
sınıra kadar güvenli geçiş istiyorum. | Open Subtitles | أريد مروراً آمناً إلى الحدود. |
Birlikte sınıra kadar gittik. Orada iyice kontrolden çıkmaya başladı. | Open Subtitles | ووصلنا إلى الحدود |
Seni sınıra kadar götürebilirler. | Open Subtitles | باستطاعتهم أخذك إلى الحدود |
Buradan sınıra kadar 12 kilometre mesafe var. | Open Subtitles | المسافة تبلغ حوالي 12كم من هنا الى الحدود |
Komünizmin Orta Amerika'daki başarısı öyle bir tehdit oluşturuyor ki Panama'dan güneydeki açık sınıra kadar yüz milyonlarca kişi Sovyet yanlısı rejimlerin kontrolü altına girebilir. | Open Subtitles | {\cH00FFFF}نجاح الشيوعيه في امريكا الوسطى يشكل تهديداً {\cH00FFFF}"حيث مئات الملايين من الناس من "بنما الى الحدود المفتوحه في جنوبنا {\cH00FFFF}يستطيعون القدوم تحت سيطرة الانظمة المؤيدة للأتحاد السوفيتي |
Bunun olmadığı sınıra kadar yürüyemeyiz, Alma. Çok uzak. | Open Subtitles | لا يمكننا السير للحدود و هذا يحدث يا (ألما) ,انها بعيده |