Zaten hasta olduğumu biliyordum, çünkü annemin suratında o garip sırıtışı vardı. | Open Subtitles | لقد عرفت سابقا بأنني مريض لأن أمي كانت لديها تلك الابتسامة الغريبة |
Suratından o sevimsiz sırıtışı silmek için can atıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق انتظار اليوم الذي أمسح فيه تلك الابتسامة اللعينة من على وجهك |
En son dedemin öldüğünü söylediğinde aynı sırıtışı görmüştüm. | Open Subtitles | المرة الوحيدة التي كانت لديك تلك الابتسامة عندما أخبرتني أن جدي مات |
Yüzündeki şu aptal sırıtışı yok etmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الانتظار لمسح تلك الابتسامة الغبية من على محياك |
Şunu seksen yapıp yüzündeki o sırıtışı silmek istiyorum. | Open Subtitles | سأجعلـه 80 وأبعد تلك التكشيرة من وجهك |
Şu aptal sırıtışı yüzünden yok et. | Open Subtitles | أبعد هذه التكشيرة عن وجهك |
Takımın kalanı gelip yüzündeki bu küstah sırıtışı silince bu kadar mutlu olmayacaksın bence. | Open Subtitles | لن تكون سعيداً عندما يأتي باقي فريقنا ويزيلوا هذه الابتسامة المتعجرفة من على وجهك |
Yüzündeki şu yapmacık sırıtışı atmalısın. | Open Subtitles | امسح هذه الابتسامة اللعينة من وجهك |
Aptalca sırıtışı mı yoksa kıllı göğsü mü? | Open Subtitles | الابتسامة البلهاء ام شعر الصدر |
O sırıtışı lanet yüzünden silmen gerek. | Open Subtitles | يجب عليك ان تمسح هذه الابتسامة عن وجهك |
Yüzünden o sırıtışı kaldır. | Open Subtitles | امسح تلك الابتسامة الغبية من وجهك |
- Yüzündeki o sırıtışı sil. - Ne? - Hala sırıtıyorsun! | Open Subtitles | أزل هذه الابتسامة من وجهك |
sırıtışı gördün mü? | Open Subtitles | أتري تلك الابتسامة ؟ |
Yüzündeki o sırıtışı tamamen sileceğim. | Open Subtitles | سأمحو تلك الابتسامة من وجهه |
O sırıtışı yok et dedim. | Open Subtitles | قلتُ أزل الابتسامة |