Javier'in beni devralmam için yetiştirdiği bir sır değildi. | Open Subtitles | ليس سراً أن (خافيير) كان يُعدني لتولي مقاليد الأمور |
Aslında bir sır değildi. | Open Subtitles | إنه ليس سراً |
Tam olarak sır değildi. | Open Subtitles | لم يكن سراً بمعنى الكلمة |
Silver Creek'te kaldığın benim için sır değildi. | Open Subtitles | - لم يكن سراً (أمر إقامتك في سيلفر كريك |
Hayır, hayır önemli değil. Ulusal bir sır değildi zaten. | Open Subtitles | كلاّ، كلاّ، لابأس إنّه ليس بسرّ وطني |
Bu sır değildi, arkadaşı biliyordu. | Open Subtitles | انظر هذا ليس سر صديقتها جيني كانت تدري |
Onun hayat tarzı bir sır değildi, çoğu kişi de bunu bilirdi. | Open Subtitles | وأن طريقتها في تلك الحياة لم تكن سرا وأن الكثيرين يعرفون بذلك |
İçki içtiği kasabada sır değildi. | Open Subtitles | لكن ذلك لا يهم فأمر شُربها لم يكن سرا بالبلدة |
sır değildi ya. | Open Subtitles | -هذا ليس سراً ... |
Hamileliğim sır değildi. | Open Subtitles | حملي ليس سراً |
- Herkes biliyordu. sır değildi. | Open Subtitles | -الجميع يعرف، فهو لم يكن سراً |
- sır değildi. | Open Subtitles | - .حسناً, لم يكن سراً - |
"Öğrenmiş"? sır değildi ki. | Open Subtitles | لم يكن سراً |
Hayır bir sır değildi. | Open Subtitles | -لا, إنه ليس بسرّ |
Bu sır değildi, arkadaşı biliyordu. | Open Subtitles | انظر هذا ليس سر صديقتها جيني كانت تدري |
Saklanması gereken bir sır değildi. | Open Subtitles | "فهي لم تكن سرا" |
Bu bir sır değildi. | Open Subtitles | لم تكن سرا |
Büyük bir sır değildi yani... | Open Subtitles | لم يكن سرا كبيرا , أعني , من يهتم |