Sana kol kanat gerdim, elimden gelenin en iyisini yaptım, seninse tek yaptığın sızlanmak! | Open Subtitles | رعيتك وفعلت ما بوسعي وكل ما تفعله هو النحيب والتذمر |
"Kız gibi sızlanmak" mı? | Open Subtitles | توقف عن النحيب كفتاة النحيب كفتاة |
Daha fazla sızlanmak yok, tamam mı? | Open Subtitles | فقط لا مزيد من النحيب ، إتفقنا ؟ |
sızlanmak hoşunuza gidiyorsa, kalan günlerinizde sizi sızlatmayı biliriz! | Open Subtitles | منذ كنت ترغب في تذمر، اننا سنحقق كنت تذمر لبقية أيامك. |
Pekala, sızlanmak yok, şikayet yok, - kavga yok, yoksa vedalaşırız. | Open Subtitles | حسناً، لكن لا صراخ ولا شكوى ولا تذمر |
Evet sızlanmak onu gerçekten yerlerde süründürür.. | Open Subtitles | أجل ، الأنين سيجعله يركع على ركبتيه |
İş yavaşlayıp, maliyet hesapladığından pahalıya gelince tek yaptıkları şey sızlanmak olur. | Open Subtitles | يرون العمل يتقدم ببطء ويكلف أكثر من الذي قد يتصورونه وكل ما يستطيعون التفكير فيه هو التذمر |
Artık herhangi birşey hakkında sızlanmak yok. | Open Subtitles | لا مزيد من النحيب على لا شيء |
- Bu kadar sızlanmak yeter. | Open Subtitles | ـ توقفي عن النحيب |