Ve ben inanıyorum ki, gece karanlığında korku saçan bu yaratıklar kendilerini toplumun normal bir üyesi gibi göstermektedirler. | Open Subtitles | وأنا أعتقد أن هذه المخلوقات التي تنشر الرعب ليلاً، تتخفى كأفراد طبيعيين في المجتمع |
Ve ben inanıyorum ki, gece karanlığında korku saçan bu yaratıklar kendilerini toplumun normal bir üyesi gibi göstermektedirler. | Open Subtitles | و أنا أعتقد أن هذه المخلوقات التي تنشر الرعب ليلاً، تتخفى كأفراد طبيعيين في المجتمع |
Birdenbire etrafta parıldayan, evrene enerji boşaltan bu ışık saçan yıldızlar ortaya çıktı. | Open Subtitles | تصدر فجأة ومضات جديدة من الضوء تشعّ من الآن فصاعداً، تنشر الطاقة في الكون. |
Kardeşim insanları korumak için atmosfere kriptonit saçan bir cihaz yapmış. | Open Subtitles | إنه جهاز اخترعه أخي لإبقاء البشر آمنين لجعل الغلاف الجوي يشع بالكريبتونيت |
Elinde kan pıhtısıyla doğan gözleri alevler, yüzü ışık saçan böyle derdi. | Open Subtitles | هذا ما قاله الذي وُلد بدم محتقن في قبضة يده, والذي كانت النيران تنبعث من عينيه, ووجهه يشع نوراً! |
Çizelti'nin 41 vuruşluk Su saçan Kılıç taktiği oldukça hızlı. | Open Subtitles | إن اُسلوب "دريزل" المُسمى فيض الماء" في الطعن بالسيف" سريع جداً |
Hastalık saçan orospuyu da unutmayın. | Open Subtitles | العاهره التى تنشر الأمراض |
Hastalık saçan orospuyu da unutmayın. | Open Subtitles | العاهره التى تنشر الأمراض |
Antoine her gözeneğinden mutluluk saçan biriydi. | Open Subtitles | أنتوني" يشع بالسعادة من كل مسام جلده" |
Ona bu Su saçan kılıç tekniğini öğretirken 4 hatayla öğrettim. | Open Subtitles | عندما كنت اُدربها على "اُسلوب "فيض الماء لقد صوبت لها أربع أخطاء |
Her zaman Su saçan Kılıç tekniğini öğrenmek istemiyor muydun? | Open Subtitles | ألم تريدي على الدوام أن "تتعلمي اُسلوب "فيض الماء |