Ve şu "göz önünde olma" saçmalığını da dikkate alma. | Open Subtitles | ولا تعر أي شيء أي انتباه لأنها ليست ألا هراء |
Giriş yapma saçmalığını hallettim, ve şu anda odama gidiyorum. | Open Subtitles | لقد أتممت هراء تسجيل الدخول وأنا في طريقي إلى غرفتي |
Edepsiz küçük haydutlar, Noel saçmalığını yutturmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | شبان وقحين خسيسين، يأتون حاملين معهم هراء الميلاد. |
Bu canavarı görmenizi istedim, hiç kimsenin saçmalığını çekmeyeceğimi bilmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أردتكُم جميعاً أن تروا هذا الوحش لأجعلكُم تعرفون أني لَن أتقبَّل التفاهات من أي أحَد |
Evet. Planlarının saçmalığını görene dek her gün gideceğim. | Open Subtitles | نعم، وكلّ يومين حتّى تدرك حماقة ما تدبّره |
Artık kimsenin saçmalığını kaldıramam anlamına geliyor. | Open Subtitles | يَعني أني لَن أقبَل الهُراء مِن أحَد بعدَ الآن |
Bırak bu iyimserlik saçmalığını! Söylediklerinin benim için hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | - أوه، بما فيه الكفاية مع فضلات التقارب المتناسقة. |
Yüzüğü öpme saçmalığını unutup bu adamla konuşurken ona yaklaşayım mı? | Open Subtitles | وماذا لو ننسى هراء الانحناء وتقبيل اليد؟ يمكنني التقرب إليه بينما تتحدثون معه. |
Lütfen şu cenaze sitesi saçmalığını unutur musun? Ölmeyeceksin. | Open Subtitles | هلا تنسى هراء هذا الموقع الإلكتروني، أنتَ لن تموت |
Ama, Tess, artık bu D'Urberville saçmalığını bırak. | Open Subtitles | لكن تس , لا أريد مزيداً من الكلام عن هراء دوربرفيل |
Eğer sizin yerinizde olsam, bu oxy saçmalığını bırakırdım. | Open Subtitles | لو كنت مكانكم لتخليت عن هراء تلك الحافلة |
Veli toplantısı saçmalığını geçebilir miyiz acaba? | Open Subtitles | أجل ، هلّا تخصلنا من هراء لقاء الأباء و المعلمين ؟ |
Belki de şu büro saçmalığını arkamızda bırakmalıyızdır. | Open Subtitles | هاي، آمم آه، ربما علينا وضع كل هذا، آه هراء الوكاله خلفنا |
Bana Şeytan Tableti'ni getirip bu test saçmalığını bırakana kadar her 12 saatte bir birini öldüreceğim. | Open Subtitles | سأقتل شخصًا كل نصف يوم ما لم تحضرا لي لوح الكائنات الشيطانيّة وتقوما بوقف هراء الاختبارت ذاك |
Sosyal medya pazarlama saçmalığını bırakın artık. #şakayısömürüyorsunuz 27. | Open Subtitles | كفى هراء عن التسويق بمواقع التواصل الاجتماعي |
Rahat ol, "evet, efendim" "hayır, efendim" saçmalığını kes, tamam mı? | Open Subtitles | ",فقط إسترح من هراء "نعم, يا سيدي لا, يا سيدي", حسناً؟" |
Kimsenin saçmalığını takmıyor. Bu tür birini nasıl sevmezsiniz? | Open Subtitles | لم يتلقى التفاهات من أي شخص, كيف لا تحبين شخص مثل هذا؟ |
Bu Paskalya saçmalığını artık bırakmalıyız. | Open Subtitles | لقد حان الوقت لنقلع جميعاً عن حماقة عيد الفصح هذه |
Burdayım. Sadece bu "bir dost" saçmalığını sevmem. | Open Subtitles | أجل، أنا معك، إنني لا أحب هذا الهُراء. |
Kes şu boğa kafalı saçmalığını! | Open Subtitles | اقطع فضلات رأس الثور! |
Pekala, eğer senin yatak çarşaflarını kimin değiştirdiğini öğrenmek istiyorsan sosyal medya, saçmalığını bir kenara bırak ve NYPD veri tabanına gir. | Open Subtitles | حسنا لابأس اذا كنت تريدي ان تعرفي المزيد عن من تغير أغطية سريرك وتخلصك من تفاهات وسائل الاعلام يمكنك الدخول لقاعدة بياناتها |
Bana bu boktan şeyi yaşatma, "bedenime sahip olabilirsin ama..." saçmalığını. İstediğim bu değil. | Open Subtitles | لا تقولي هذا الكلام الفارغ باني حصلت على جسدك فقط,انا لا اريده |
Fedakarlık ve oyunun ihtişamı saçmalığını basına anlat. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبر الصحافة حول التضحيات والمجد وهراء اللعبة |
Dinle Dave, sakın yine bana şu yetki saçmalığını anlatma. | Open Subtitles | إستمع يا دايف, لا تقول لى أى من هرائك عن نطاق السلطة فى تلك المشكلة, هل تفهم ؟ |