Bir saat kadar önce Harlemwood barı soymaya çalışan soyguncu polisler tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | رجل مسلح قتل على يد الشرطة بسبب سطوه هارموويد بار فقط قبل ساعة |
Hizmetçi 1 saat kadar önce gelmiş ve cesedi bulmuş. | Open Subtitles | جاءت جارية فيها حوالى قبل ساعة ووجدت الجسم |
Bir saat kadar önce bir yardımcım, Rogers soyadlı birinden bir kayıp ihbarı aldı. | Open Subtitles | منذ ساعة مضت, استلم احد نائبي تقرير عن شخص مفقود. من فيلا باسم روجرز. |
Ben de bir saat kadar önce senin gönderdiğin bir sepet dolusu kurabiyeyi teslim aldım. | Open Subtitles | لقد حصلت على سله مليئه بالكعك أيضاً منك منذ ساعة تقريباً |
- Bir saat kadar önce, Amerikalı biriyle çıktı. | Open Subtitles | لقد غادرت منذ حوالي الساعة مع رجل أمريكي |
Ama söylediğim gibi burada değil. Bir saat kadar önce çıktı. | Open Subtitles | لكنّي أقول لكِ، إنّها ليست هنا لقد غادرت قبل حوالي ساعة |
St. Franks'in aşağısındaki kursta şiir dersi alıyor, ...yaklaşık bir saat kadar önce eve dönmüş olması lazımdı. | Open Subtitles | هي تنزل صنف في ست فرانك اللّيلة، صنف شعر، وهي إفترضت إلى يكون بيتا على قبل ساعة. |
O Rambo'lar Ben'i helikoptere götürüyor. Yarım saat kadar önce kendi teslim oldu. | Open Subtitles | المسلحين يأخذون بين الى المروحية استسلم لهم قبل ساعة مضت |
Dersten sonra şarküteriden aldım, bir saat kadar önce. | Open Subtitles | أحضرته من متجر الأطعمة الشهية بعد خروجي من الصف قبل ساعة |
Çünkü bir saat kadar önce deden ve ninenin seks kasetini izlemeyi tercih edeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | لانكِ قبل ساعة قلت لي انك تفضلي مشاهدة شريط جنسي لجديك على مساعدتي |
Ayrıca, ölümünden yaklaşık bir saat kadar önce seks yapmış. | Open Subtitles | وأيضا أنها مارست " الجنس " قبل ساعة من الوفاة. |
Seni buraya çağırdım, değil mi? O zaman konuşmaya başla, çünkü bir saat kadar önce sabrımı taşırdın. | Open Subtitles | اذاً ابدأ فى الكلام لأنك استنفذت صبرى منذ ساعة مضت |
Ama bir saat kadar önce, kuyumcudaydı. | Open Subtitles | ولكن منذ ساعة مضت هي كانت بمتجر مجوهرات بوسط المدينة |
Bay Palmer, bir saat kadar önce kimliği belirsiz kişiler tarafından ölü bir adam ofisimizin önüne bırakıldı. | Open Subtitles | سيد (بالمر), منذ ساعة تقريباً, تم تسليم جثة بشكل مجهول لمكتبنا |
Bir saat kadar önce Sherry'nin oraya uğrayacağını söylemiştin. | Open Subtitles | اخبرتنى أن (شيرى) كانت فى طريقها الى هناك منذ ساعة تقريباً |
Bir saat kadar önce Rusya'ya yapılan bir görüşmeyi yakaladık. | Open Subtitles | منذ حوالي الساعة اعترضنا برقية روسية |
Yaklaşık bir saat kadar önce radyo dinliyormuş. | Open Subtitles | لقد كان يستمع إلى الراديو قبل حوالي ساعة. |
Bir saat kadar önce lobide biriyle buluşacaktım. | Open Subtitles | كان من المفترض أن ألتقي أحدا في بهو الفندق قبل نحو ساعة ألم يطلب أحد رؤيتي؟ |
Hayır, aslına bakarsan tesisteki güvenliğe göre bir saat kadar önce herifin teki rutin müfettişin yerine geldiğini iddia etmiş. | Open Subtitles | لا ، في الواقع ، وفقاً لأمن المُنشأة ظهر رجل هُناك منذ أقل من ساعة |
Bir saat kadar önce, yanına 1-2 kız çıktı. | Open Subtitles | بعض الفتيات صعدن للعب معه منذ نحو ساعة. شكرا لك. |
1 saat kadar önce, 20.000 dolarlık bir yüzün çaldım. | Open Subtitles | لذلك منذ حوالي ساعة سرقت خاتم قيمته 20ألف دولار |
Bir saat kadar önce bütün kasetleri ona verdim. | Open Subtitles | لقد أعطيته كل الشرائط منذ حوالي ساعه |
Kız ölmeden bir saat kadar önce içki sersemi halde, annesinin evinden 6 km uzakta. | Open Subtitles | منذ ساعة من وفاتها كان مخموراً على بعد أربعة أميال بالقرب من منزل والدته |
Ulusal Güvenlikten, salgın ekibinde güvenlik kontrollerini yapan arkadaşımız, bir saat kadar önce bir konuşma yakalamış | Open Subtitles | أخبار من صديقنا "في الـ"ان اس اي الذي أدار بعض التحقيقات الرقابية على فريق الحريق الهائل منذ ساعةٍ مضت إلتقطوا محادثة |
Şu tesadüfe bak ki, bir saat kadar önce Lionel ile birlikteydik. | Open Subtitles | (حدث أننـي كنتُ مع (ليونيل منذ أقل من ساعة مضت |
Yaklaşık bir saat kadar önce güzel bir kadın ve çocukla beraber çıktı. | Open Subtitles | لقد خرج من هنا منذ ساعة مع أمرأة رائعة وطفل |
Bir saat kadar önce onunla görüşmüşler, ve senin gerçekte kim olduğunu söylemişler. | Open Subtitles | لقد اجتمعوا بها قبل نصف ساعة وأخبروها حقيقتك |