ويكيبيديا

    "saatlerini" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ساعات
        
    • الساعات
        
    • ساعاتك
        
    • لساعات
        
    • ساعاته
        
    • ساعاتهم
        
    • جدولك
        
    • عبث بساعتهم
        
    • ساعاتكِ
        
    • وساعات
        
    • قضاء
        
    Şu anki arkadaşlarım bana yardım etmek için hayatlarından birkaç saatlerini bana ayıramıyorsa nasıl arkadaş edinme şansım olur? Open Subtitles أي أمل لي في إنشاء علاقات جديدة إذا كان أصدقائي الحاليّون يرفضون قضاء بضع ساعات من حيواتهم لمساعدتي ؟
    Hadi ama, partnersiz kaldım sen de sahadaki saatlerini kullanmış olursun. Open Subtitles هيا, أنا من دون شركاء, ويمكنك استخدام بعض ساعات العمل الميداتي
    Fuhuşa teşvik yüzünden aldığın kamuya hizmet saatlerini tamamladın mı? Open Subtitles هل قمتِ بإنهاء ساعات عملكِ الشاق من أجل تحريضكِ ؟
    Tanrım, Mary Virginia, Tessa'nın çalışma saatlerini abarttığını düşünüyordum ama belli ki abartmıyormuş. Open Subtitles غير معقول، ماري فرجينيا، الساعات التي تغيبين فيها كنت أظن أنّ تيسا تبالغ،
    Onunla son saatlerini böyle geçirme. Open Subtitles لا تقضي ساعاتك الأخيرة معه معذّباً المخلوق المسكين
    Çalışma saatlerini belirledik, ev işi yapmanıza gerek yok. Open Subtitles نتحدث بان تجلسي في البيت لساعات مثل المدبره المنزلية والافضل ابقي هذا لانه الطقس بارد هنا
    Oh ve ben tüm saatlerini gerçekte öğleden önceyken öğleden sonra göstersin diye ayarlamıştım. Hadi be. Open Subtitles وعدلت جميع ساعاته لتظهر بأنها المساء بدلا من الصباح
    Thomas Watson kendisinin tesadüfi anteninin keşfettiği bu tuhaf çıtırtı,tıslama cıvıltı ve ıslıkları dinlemeye saatlerini verdi. TED تومس واتسون قضا ساعات في الإستماع لفحيح وقرقعة غريبة وتغريد وصفير إلتقطها بشكل مصادف الهوائي.
    Abim Panaki Bose matematiği bile zar zor anladığım halde bana atomları anlatmak için saatlerini harcardı. TED أخي الأكبر باناكي بوز أمضى ساعات من وقته ليشرح لي الذرات .عندما كنت بالكاد أفهم أساسيات علم الجبر
    Kastettiğim dünya, kadınların ailelerine yemeleri için buğday öğüterek her gün iki üç saatlerini harcadıkları dünya. TED أنا اقصد العالم الذي تعيش به النساء اللواتي تقضين ساعتين حتى ثلاث ساعات كل يوم يطحن البذور لعائلاتهم حتى يأكلوا.
    Bu durumda insanları, günün o güzel saatlerini orada geçirmeye değdiğine inandırmanız mümkün olmaz. TED فهم لا يعطون انجازاتهم حقها رغم ان الناس تصرف ساعات قيمة من وقتها لكي يستمعوا إليهم.
    Farkında olmadığınızı biliyorum ama bana hayatımın en güzel saatlerini yaşatıyordunuz. Open Subtitles أعرف أنك لم تعرف ذلك إنك تعطينى بعض أسعد ساعات فى حياتى
    Sen buraya iş için geliyorsun, ...ve bizde yemek saatlerini çalıyoruz. Open Subtitles انك تاتى لرحلات عمل ونختلس من ساعات الغذاء
    Özgürlüğümün son saatlerini geçireceğim insanları yanlış seçmişim. Open Subtitles أنا صعب الإرضاء من الأشخاص الذين قضيت معهم آخر ساعات لى فى الحريه إسمع ..
    Mimar, yeni kule ofisinin pirinçten yapılmış parlayan anahtar levhasını tasarlamak için saatlerini harcamıştır. TED لقد قضى المصممون المعماريون مئات الساعات في تصميم لوحات الكهرباء النحاسية المصقولة لمكتبه الجديد في البرج
    Annen yemek yapmak için saatlerini harcadï. Biraz saygï göster. Open Subtitles أمك قضت الساعات الأخيرة و هي تطبخ.حاول ان تظهر بعض التقدير.
    Böylece seçimlerden zaferle çıkıp kendi çalışma saatlerini kendi düzenlediği bir işi olacak. Open Subtitles لتخريب ما ولد صحياً في هذه الإنتخابات ونخرب الساعات المستقطعة الخاصة
    Bunu eyalet lisans kuruluna gönder. Bütün saatlerini yapmışsın diye imzaladım. Open Subtitles أرسل هذه للجنة المختصة بالرخص لقد ختمتُ جميع ساعاتك المقرّرة
    Ya kedili duvar saatlerini seven kızsan ve bunun henüz farkında değilsen? Open Subtitles ماذا لو كنتِ ، من الفتيات المحب لساعات القطط وإنتِ مازلت لم تعلمي بعد ؟
    Kendi saatlerini kendisi almış. Open Subtitles من الواضح أنه كان يعيد شراء ساعاته الخاص
    Savaştan kalan mahkumların saatlerini gizlediği yeri gizli tutmalısın. Open Subtitles و الذي يجب أن تخبأه حيث خبأ أسرى الحرب ساعاتهم
    Neden sana çalışma saatlerini söylemiyor ki? Open Subtitles لماذا لا تخبرك أين جدولك وحسب؟
    Zaman dilimleri arasında ileri geri uçmak biyolojik saatlerini altüst eder. Open Subtitles الطيران ذهابا وإيابا بين مناطق زمنية مختلفة عبث بساعتهم البيولوجية
    - Saatleri azalttım. - Kendi saatlerini azaltmışsın. Open Subtitles لقد قلصتُ الساعات- لقد قلصتِ ساعاتكِ أنتِ-
    Sahillerde saatlerini harcadı adam bunlarla. Open Subtitles كان يقضي ساعات وساعات جيئة وذهابا على الشواطيء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد