ويكيبيديا

    "sabahleyin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصباح
        
    • بالصباح
        
    • الصباحِ
        
    • الصّباح
        
    Bak, geç oldu ve yorgunum, ve Sabahleyin çalışmam lazım. Open Subtitles الوقت متأخر وانا متعبة ولابد أن أذهب للعمل فى الصباح
    Benim bir karım var. Ne olduğunu bilirim. Sabahleyin habersiz geliyorsun... Open Subtitles لدي زوجة وأعرف ما يعني هذا وصولك في الصباح بلا إعلان
    Sabahleyin sizi okula bırakmamı ister misiniz? Senin için sakıncası olur mu? Open Subtitles إذن هل أنتم بحاجة يا رفاق لمواصلة الى المدرسة فى الصباح ؟
    Bu iş bugün olmak zorunda değil, Sabahleyin burada olacağız. Open Subtitles لاداع لذلك اليوم ، عليك أن تكون هنا في الصباح
    Bir kadın bir adamla geceyi beraber geçirir ve adam Sabahleyin gider. Open Subtitles حيث تعرض النساء علي الرجال قضاء ليلة واحدة لديهم، ثم يرحلوا بالصباح.
    Sabahleyin sonuçlar gelene kadar yapabileceğimizi fazla bir şey yok. Open Subtitles لا يمكننا فعل الكثير بالنتائج التي سنحصل عليها في الصباح
    Sabahleyin şans getirsinler diye giymiştim ama şimdi lanetli olduklarına ikna oldum. Open Subtitles لبستهم هذا الصباح من أجل الحظ الجيد والآن أنا مقتنعة أنها ملعونة
    Sabahleyin şefle yaptığın şeyi niye yaptığını çok iyi biliyorum. Open Subtitles انا اعلم بالضبط لماذا فعلتي مافعلتيه؟ مع القائدة هذا الصباح
    Şuraya kıvrılırım, ve Sabahleyin toplarım, ...hepsi bu, ve sonra buradan giderim. Open Subtitles فقط عليّ النوم هنا وفي الصباح أستيقظ ومن ثم أرحل من هنا.
    Gece boyu hizmeti kesip, B.T. mühendisleri olarak Sabahleyin giriş yapabilirler... Open Subtitles تعطيل الخدمة بين ليلة وضحاها حتى يُسمح لهم بالدخول في الصباح
    Güzel bir uyku çek, Sabahleyin görüşürüz. Open Subtitles خذي قسط جيد من الراحة وسوف أراك في الصباح
    Pekala, güzel bir uyku çek, Sabahleyin görüşürüz, ha? Open Subtitles حسناً خذي قسطاً من الراحة وسوف أراك في الصباح
    Pekala, Sabahleyin her bildik soyguncuyu içeri almanızı istiyorum. Open Subtitles حسناً أريد أن تحضر كل لص منازل مطلع الصباح
    Sabahleyin Bayan Hudson'dan bir araba çağırmasını iste, ama ilk veya ikinci olarak ortaya çıkanlar olmamasına dikkat etsin. Open Subtitles فى الصباح, سوف ترسل السيدة هدسون فى سيارة اجرة ممتازة, وتخبرها الا تأخذ العربة الاولى او الثانية التى تحضر عندها.
    Şöminenin önünde yatıp dinlenin, Sabahleyin dinç bir başlangıç yaparsınız. Open Subtitles لماذالاترتاح، ويمكنك البداية بيوم جديد في الصباح
    "Sabahleyin New Mexico bölgesine doğru yola koyulacağız. Open Subtitles سوف نتوجه إلى مقاطعة نيو ميكسيكو في الصباح
    Sabahleyin sana hoşçakal diyeceğim. Open Subtitles ساودعك فى الصباح هنااذاعهالبىبىسىفى لندن
    Sabahleyin dostumuz patronunun sporunu ayıplamamayı öğrenir. Open Subtitles بحلول الصباح ، سوف يعرف صديقنا شئ أفضل من إدانة رياضة سيده
    Sabahleyin erkenden, birisi emir veren sesiyle beni çağırıp uyandırıyor. Open Subtitles استيقظتُ هذا الصباح وكان أحدهم ينادينى بصوتٌ هادىء.
    Sabahleyin 160 km uzaklaşmış olmazsan seni serserilikten tutuklarım. Open Subtitles أوجه إليك تهمة التسكع ما لم تكن على بعد 100 ميل عن هنا بحلول الصباح
    Sabahleyin testi yapabilirler, ve bu işi çabucak hallederiz. Open Subtitles يمكنهم إجراء الفحص بالصباح وسننتهي بسرعة
    Sabahleyin işe geleceğimi söyledim. Open Subtitles قُلتُ بأنّني سَأكُونُ في العمل في الصباحِ.
    Geceleri uyuyamıyor, Sabahleyin de uyanamıyordu. Open Subtitles هو لا يستطيع النوم في الليالي، ولا يستطيع الإستيقاظ في الصّباح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد