ويكيبيديا

    "sabit" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصلب
        
    • ثابت
        
    • ثابتاً
        
    • الثابت
        
    • أرضي
        
    • ثابتة
        
    • الثابتة
        
    • الأرضي
        
    • بثبات
        
    • ثابته
        
    • ثابتا
        
    • ثبات
        
    • الصلبة
        
    • الهارد
        
    • مستقره
        
    Tıpkı bilgisayarların sabit sürücüsünde olduğu gibi, bütün kayıtlar manyetik bir iz bırakır. Open Subtitles منذ أن كانت كل التسجيلات تترك طابعاً مغناطيسياً مثل القرص الصلب للحاسوب, بالمناسبه
    O yüzden sabit sürücüsünü kopyalayıp bilgisayarı kanıt dolabına koyarız. Open Subtitles لذا نسخت القرص الصلب وأعدت الحاسوب المحمول إلى مخزن الأدلة.
    Dönüşler ağırlık merkezi sabit kaldığında en etkilidir ve yetenekli bir dansçı bu süreçte dönme aksını dik tutabilir. TED تكون اللفات أكثر فاعلية إذا بقي مركز جاذبيتها ثابت والراقصة الماهرة ستكون قادرة على المحافظة على المحور الأفقي للفاتها
    Vezir tüm gücü elinde tutarken şah sabit duruyor. - Nasılsınız Dr. Crane? Open Subtitles لا عجب في هذا, الملك ثابت لا يتحرك بينما الملكه تملك القوه المطلقه
    Göğsünde bir kesik açmam lazım ama onu olabildiğince sabit tutmalısınız. Open Subtitles يجب أن أصنع شقاً بصدره وأحتاجكم أن تجعلوه ثابتاً قدر الإمكان.
    sabit olan şey, iç çamaşırı daima hatıra olarak alınıyor. Open Subtitles الامر الثابت الوحيد هو انهم دائما يأخذون الثياب الداخلية كتذكار
    Gece 3.12 ve 3.42 arasında sabit telefondan üç dış arama yapılmış. Open Subtitles انفجرت ثلاث مكالمات هاتفية من من خط أرضي 3: 12 حتي 03:
    sabit diskinin gizlenmiş bir bölmesinden gizli bir e-posta adresini yönetiyormuş. Open Subtitles كان يُدير بريداً إلكترونياً سرياً من داخل قسم مخفي بقرصه الصلب.
    sabit diskinde de bunu kanıtlayacak bazı ilginç filmler bulduk. Open Subtitles ووجدنا بعض الأفلام المثيرة للإهتمام على قرصك الصلب تدعم نظريتنا
    Makine nefes alma düzenini dijital olarak sabit diske kaydediyor. Open Subtitles الآله تسجل رقمياً نمط تنفسك. و تسجلها على القرص الصلب.
    Zeki adam olmayı bırak da sabit disk ile ilgilen. Open Subtitles توقف عن كونك الرجل الحكيم، في فك تشفير القرص الصلب.
    Şirket tarafından verilen bir bilgisayarın sabit diskini uzaktan doğru silebilir misin? Open Subtitles على شركة تقديم حاسب محمول أيُمْكِنُ أَنْ تَمْسحَ القرص الصلب عَنْ بُعْد؟
    İkimizin de cep telefonu var, sabit hatta ihtiyacımız yok. Open Subtitles وكلانا لدينا هواتف محمولة لذا فلن نحتاج الى هاتف ثابت
    Bazen sabit etkiler değişimi açıklayabilir, ancak sabit etkiler, değişimin değişen şeylerle etkileşimini açıklar. TED إلا أنه في بعض الأحايين يمكن تفسير المتغير على ضوء عنصر ثابت, ولكن ذلك في إطار ضيق مقيد ب تفاعلاته مع المتغيرات.
    anlamına geliyor. Başlayacak olursak, 1960 yılında "ilham"ın sabit kaldığını görüyoruz. TED كما نبدأ ، تشاهدون في عام 1960 الالهام ثابت
    Sonra diğer hastadaki direği sabit tutabilliriz. Open Subtitles حينها يمكننا ابقاء العمود ثابتاً بالنسبة للآخر
    Yeterince ivme kazanabilirsen sabit duran gövdeyi kırmak için bir fırsat yakalayabilirsin. Open Subtitles إذا كان معدل التسارع كافياً, قد تكون لديك فرصة كسر الجسم الثابت.
    Merkeze bak kayıtta yakalanmış mı.. Cep miymiş sabit miymiş öğren. Open Subtitles ابحثي في السجلات عن بيان هذه المكالمة هل هي من هاتف أرضي أو نقال
    Bir tanesi sabit kamera ile diğeri ise elde taşınan kamera ile. TED أحدهما من خلال كاميرا ثابتة و الآخر من خلال كاميرا محمولة باليد.
    Köken hikayeleri ya da sabit kimliklere gerek duymazsak birbirimiz ve geleceğimiz hakkında daha yaratıcı düşünmek için kendimizi zorlayabiliriz. TED إذا لم نكن بحاجة إلى قصص الأصل والهوية الثابتة فإنّنا نستطيع أن نتحدى أنفسنا بالتفكير الخلّاق عن الآخرين وعن مستقبلنا.
    Süslü sinyal kuleleri inşa etme fırsatımız oldu ama halkımız sabit hattın kendileri için yeterli olacağına karar verdi. Open Subtitles اتعلمان أنّه كانت لديـنا الفرصة لوضع تلك البـروج المزّوقة هنـا لكن الجميع قـرر أن الخط الأرضي كافٍ بالنسبة لهم
    İkiniz ne olursa olsun bu bitene kadar onu sabit tutun. Open Subtitles الآن ، اريد منكما ان تمسكاها بثبات حتى ينتهي هذا مهما حصل
    Zynga, tüketicinin sabit maliyetlere hapis kalmak istememesi sonucu yükseldi. TED فلقد ظهر زينقا بناء على رغبة المستهلك الذي لا يرغب ان يكون مقيد بكلفه ثابته
    Hepsini kurşun kalemle çizerim. İlk zamanlarda Parkinson çok üzücüydü çünkü kalemi bile sabit tutamıyordum. TED أرسم بقلم رصاص بسيط. في بداية ، الشلل الرعاشي كان محزنا جدا، أنني لم أتمكن من الحفاظ على قلم رصاص ثابتا.
    - Yani benim sabit Durum Teorisine karşı çıkmam ... - Babam bir pamuk fabrikası işletiyordu. Open Subtitles أذا فكرتي لمهاجمت نظرية حالة ثبات أبي يدير مصنع قطن
    Ama bu, sabit diskleri kopyalayan bir makine gibi durmuyor. Open Subtitles لكن هذه لا تبدو مثل الآلة التي تنسخ الأقراص الصلبة.
    Bay Almeida, sabit diskte ne bulduğunuzu öğrenebilir miyim? Open Subtitles سيد الميدا هل لي ان اعرف ماذا وجدتم على الهارد
    sabit elektrik akımıyla karşılaştığında bu oluyor. Open Subtitles هذا ماسيحدث عند إدخال شحنة كهربائية مستقره

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد