Etik ve robotu Hedge, direniş lideri Adila'ya sanatı kül eden fırın-robotları sabote etmek için yardım etmeyi kabul ediyor. | TED | إيثيك ورجلها الآلي هيدج وافقا على مساعدة قائدة المعارضة، أديلا، على تخريب حرق الفنون بوساطة الأفران الآلية. |
Eve dönüşte belli dondurucuları sabote etmek zorunda kalacaktı. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة ليفعل هذا هى تخريب بعض المجمدات عند العودة |
Peki, Uzay Programı'nı sabote etmek için bir şekilde buna zarar verilmiş olabileceği şüphesi taşıyor musunuz ? | Open Subtitles | هل لديك أي سبب يجعلك تؤمن بانه تم تعطيلها من أجل تخريب برنامج الفضاء ؟ |
Paraşütleri sabote etmek için ancak bu şekilde girmiş olabilir. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة الوحيدة التي يستطيع بها الدخول لتخريب المظلات |
Sana onları rahatsız edip, sözde balaylarını sabote etmek için talimat verildi. | Open Subtitles | أنت أمرت .بصرفإنتباههم. لتخريب ما يسمى بشهر العسل |
Yarışmayı sabote etmek amacıyla. | Open Subtitles | يبدوا أن الغرض الذي يقصده ..تخريب المنافسة.. |
Bu görevi sabote etmek isteyen biri varsa bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | إذا كان هناك شخص ما يحاول تخريب هذه المهمة عن عمد أريد أن أعرف |
Bunun da ötesinde, Ra's ve Gölgeler Birliği zirveyi sabote etmek istediyse antlaşmanın imzasını kontratlarını geçersiz kılacak. | Open Subtitles | ما بعد ذلك , إذا ريش وأتحاد الظلال , أرادوا تخريب القمّة . توقيع المعاهدة يجعل عقدهم موضوع نقاش |
Şovunuzu sabote etmek, kendinizi bu para çukurundan kazarak çıkarmanın tek yoluydu. | Open Subtitles | تخريب برنامجك هو الطريقة الوحيدة التي يمكنك بها إنقاذ نفسك من حفرة الأمور المادية |
Delikanlının evinde bulduğumuz iplik eyerinizi sabote etmek için kullanılanla aynı efendim. | Open Subtitles | الخيطُ الذي وجدناه في منزل الفتى يُطابق ذلك المُستخدَم في تخريب سرج حصانكَ يا سيّدي. |
Hazır ol. Beklenen zaman bu akşam. Aracı sabote etmek pek de plan sayılmazdı. | Open Subtitles | استعد، سنحاول فعل شيء الليلة لم تكن خطة تذكر، تخريب المركبة |
Diyelim ki çürümüş meyve yerine taze meyveyle beslenen bir sinek üretmek istedin, amacın Amerikan tarımını sabote etmek. | TED | لنقل أنك أردت الحصول على ذبابة فاكهة التي تتغذى على الفاكهة العادية بدلاً من تلك المتعفنة، بهدف تخريب الزراعة الأمريكية. |
Yani laboratuarı sabote etmek için Belton'da işe başladın, öyle mi? Hayır. | Open Subtitles | إذن أردت العمل لدى "بيلتون" من أجل تخريب المختبر؟ |
Projen, bizimkini sabote etmek olduğu için, evet. | Open Subtitles | بالنظر أن مشروعك هو تخريب مشروعي فـ نعم |
Bir kemeri sabote etmek ya da bir ırkı katletmek gibi mi? | Open Subtitles | مثل تخريب تابوتا و ذبح عرق كامل؟ |
Bunun işinizi sabote etmek için bir oyun olduğuna mı inanıyorsunuz? | Open Subtitles | أنتِ تعتقدين أن هذا عملية تخريب عملكِ ؟ |
Bunu aklım almıyor. Neden kendini sabote etmek için elinden geleni-- | Open Subtitles | انه يتجاوز قدرتي على الفهم لماذا أنت مظطر لتخريب ذلك |
Babanın işini sabote etmek konusunda kendini kötü hissetmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تشعرين بالسوء لتخريب مشروع والدك للتطوير؟ |
Babanın işini sabote etmek konusunda kendini kötü hissetmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تشعرين بالسوء لتخريب مشروع والدك للتطوير؟ |
Babanın işini sabote etmek konusunda kendini kötü hissetmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تشعرين بالسوء لتخريب مشروع والدك للتطوير؟ |
Rusların gizli iletişim araştırmalarını sabote etmek için yapılmış. | Open Subtitles | تهدف لتخريب أبحاث تكنولوجيا التسلل الروسية. |