İkinizin, büyük gününe sadece birkaç ay kaldı ama Ryan, Cate'i ne kadar iyi tanıyorsun? | Open Subtitles | أنتما بعيدين فقط بضعة أشهر على يوم زواجكما لكن رايان ، مانسبة معرفتك بكايت ؟ |
sadece birkaç ay çalıştığını düşünürsek gayet de karlı. Evet. | Open Subtitles | وانها مربحة للغاية، معتبرا انك تعمل فقط بضعة أشهر في السنة. |
sadece birkaç ay önce üniversiteden mezun olmuştum ve yeni bir ilişki içerisindeyken hamile olduğumu öğrenmiştim. | TED | كنت قد تخرجت من الجامعة قبل بضعة أشهر فقط وقد كنت في علاقة جديدة عندما اكتشفَت بأني حامل. |
Sovyetler Birliği'ne iltica etmeden sadece birkaç ay önce! | Open Subtitles | قبل بضعة أشهر فقط من أنتقاد الاتحاد السوفياتي |
Bu Güney Sudan'dan bir resim, yeni bir ülkenin ortaya çıkmasından sadece birkaç ay öncesi. | TED | هذه صورة من جنوب السودان، قبل شهرين فقط من ولادة البلد الجديد. |
5.5 milyon hektarlık bir alanı sadece birkaç ay içinde kaybettik. | TED | لقد فقدنا 5.5 مليون هكتار في غضون بضعة أشهر قليلة. |
O sarhoş, Dante'ye çarpılıdan beri sadece birkaç ay geçti. | Open Subtitles | لقد مرت بضعة شهور فقط منذ قُتل (دانتي) بواطسة ذلك السائق المخمور |
Ve sadece birkaç ay önce laboratuarımda, bu çok benzer molekülleri alıp onlarla hücre yapabilir hale geldik. | TED | ومنذ بضعة أشهر فحسب فى مختبرى، تمكنا من أخذ تلك الجزيئات نفسها وصناعة خلايا منها. |
sadece birkaç ay için piyasada bulundu. | Open Subtitles | كان فقط بضعة أشهر المتاحة. |
Bana sadece birkaç ay kazandırabilirsen... | Open Subtitles | إمنحني فقط بضعة أشهر... |
O sarhoş, Dante'ye çarpılıdan beri sadece birkaç ay geçti. | Open Subtitles | لقد كان بضعة أشهر فقط منذ دانتي قتلته أن سائق مخمور. |
sadece birkaç ay oldu. | Open Subtitles | لقد كانت بضعة أشهر فقط. |
"sadece birkaç ay Molly." | Open Subtitles | "بضعة أشهر فقط, (مولي)" |
sadece birkaç ay bizimle çalıştı. Onun hakkında ne hatırlıyorsun? | Open Subtitles | لا أصدق هذا، لم يبقى هذا الرجل في المكتب ... سوى شهرين فقط |
Projeye başladıktan sadece birkaç ay sonra Fransız patronum bana dedi ki, "Mallory, bu iyi bir fikir, ancak senin algoritmaların için ihtiyacın olan veri burada yok. | TED | خلال شهرين فقط من المشروع، أخبرني رئيسي الفرنسي في العمل، "تعلمين، مالوري، إنها فكرة جيدة، لكن البيانات التي تحتاجينها للخوارزميات الخاصة بك ليست هناك. |
Bitirmemek kötü. sadece birkaç ay var. | Open Subtitles | سيكون من العار أن تتركى المكان لم يبق سوى أشهر قليلة |
En son ziyaret edeli sadece birkaç ay olmuşken kişniş, çemen otu ve masala getirtilmesine hoş bir anlamda şaşırdım. | Open Subtitles | على الرغم من أنها أشهر قليلة منذ زيارتي الأخيرة، كنت مندهش بسرور لمظهر الكزبرة، |
sadece birkaç ay. | Open Subtitles | بضعة أشهر فحسب |