Yılda 100,000 $ harcayarak, sadece iki şey isterler! | Open Subtitles | تصرف 100,000دولار في السنة، يريدون فقط شيئين |
sadece iki şey gerek. | TED | اريد فقط شيئين |
Ayrıca biliyoruz ki, sadece iki şey buna sebep olabilir. | Open Subtitles | ونحن نعلم أيضاً أنه هناك شيئين فقط قد يؤدوا لمثل هذا التأثير |
Quahog'da sadece iki şey vardır : Dümenler ve homoseksüeller. | Open Subtitles | لديهم في كوهاج شيئين فقط الثيران المخصية و الشواذ |
Şöyle derdi: "Müzik'te sadece iki şey önemlidir: Ne ve nasıl. | TED | فقد قال: هناك شيئان فقط يجب أخذهما بعين الاعتبار في الموسيقى ماذا وكيف |
Dışarı çıktığımda parlak gün ışığına sinema salonunun karanlığından aklımda sadece iki şey vardı:.. | Open Subtitles | عندما خرجت إلى ضوء الشمس الساطع من ظلام دار السينما كان لدي شيئان في ذهني |
Bizden sadece iki şey istedi: | Open Subtitles | يطلب فقط شيئين منا قال : |
sadece iki şey. | Open Subtitles | فقط شيئين |
Birkaç saat sonra uçaktaki satıştan, sadece iki şey aldığı için kendisiyle gurur duydu ilerde kedisi olursa diye kendi kendini temizleyen kedi kumu şapkası olursa diye de yanmaz şapkalık... | Open Subtitles | وبعد قرابة الساعة على متن الطائرة .. كان فخورة بنفسها لشرائها شيئين فقط |
sadece iki şey yayabileceğinizi fark etmiş miydiniz? | Open Subtitles | لاحظ دوماً أن بوسعك ترسيب شيئين فقط: |
sadece iki şey servis ederiz ama onlar da çok iyi olur mesela kuzu eti ve havuç. | Open Subtitles | نقوم بتقديم شيئين فقط .... لكن نحسن صنعهما جيداً ، مثل لحم الضأن و الجزر |
Beyler, Reynholm Industries'te ilk çalışmaya başladığımda... elimde sadece iki şey vardı: | Open Subtitles | أيها السادة (عندما أسست مصانع (رينام كنت أملك شيئين فقط |
sadece iki şey için çıkmama izin veriyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يدعوني أخرج ... لأجل شيئين فقط |
Bu dünyada tamamen güvendiğim sadece iki şey var: | Open Subtitles | هناك شيئان فقط أثق فيهما في هذا العالم بأكمله |
Geriye sadece iki şey bıraktı: Çantasını ve en büyük müşterileri, Darling'leri. | Open Subtitles | ترك لي والدي شيئان فقط حقيبته وأكبر زبائنه عائلة الـ دارلينق |
Beş grubundakiler gibi davranmamızı sağlayan sadece iki şey var. | Open Subtitles | والآن، شيئان فقط يسمحان لنا بأن نكون قمة الخمسة |
Benim hayatımda sadece iki şey var. | Open Subtitles | هناك فقط شيئان في حياتي. |