ويكيبيديا

    "sahildeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الشاطئ
        
    • الشاطىء
        
    • الشاطيء
        
    • الشاطئي
        
    • الشاطئِ
        
    • الشّاطئ
        
    • الشّاطئيّ
        
    • الساحلية
        
    Hayvan sahildeki ıslak kumlarda burunlarını rüzgara çevirerek yan yan yürüyor. TED الوحش يمشي جانبيا على الرمال الشاطئ المبتلة وأنفه موجه نحو الرياح
    Bu sahildeki araçlar, geçen akşam takip ettiğimiz araca çok benziyorlar. Open Subtitles برغم أن هذا الشاطئ يمتلئ بالمركبات المماثلة للتى طاردناها الليلة الماضية
    sahildeki tüm tehlikelerle baş edebilmeliler ve en büyük tehlikelerden biri deniz. TED إذا، عليها البقاء رغم كل مخاطر الشاطئ والبحر أحد المحاطر الكبيرة.
    Balıklarını yakaladıklarında, en yüksek fiyatı verecek müşteriyi bulmak için sahildeki pazarlamacıları arıyorlar. TED عندما يصطادون السمك هم يتصلون بكل الأسواق على امتداد الشاطىء ليستفسروا أين يمكنهم الحصول على أفضل الأسعار لمحصولهم.
    Önce, sörf yapmayı öğreniriz ve kaslı vücutlarımızı sahildeki çıtırlara gösteririz diye düşündüm. Open Subtitles اولا، فكرت بأننا نستطيع تعلم ركوب الأمواج و نستعرض قوتنا للفتيات على الشاطيء.
    sahildeki adamlar, ağır bombardıman altında. Open Subtitles الرجال الذين على الشاطئ يواجهون هجوم شرس , أيها الجنرال
    sahildeki adamlar, ağır bombardıman altında. Open Subtitles الرجال الذين على الشاطئ يواجهون هجوم شرس , أيها الجنرال
    Önlem olarak, sahildeki evine bir kaç koruma gönderiyoruz. Open Subtitles كإجراء وقائي، سنرسل بعض الرجال إلى منزلك الشاطئ.
    Ve pazar olduğunda günü Kumar amcanın sahildeki evinde geçiriyoruz. Open Subtitles وبما أنه الأحد نحن نقضي اليوم في كومار منزل الشاطئ الخاص بالعم
    -O zaman eve dönebileceksiniz. -Öyleyse üç hafta sahildeki saraydayız. Open Subtitles و يمكننا حينها العودة للوطن إذن لدينا ثلاثة أسابيع فى قصر على الشاطئ
    Bizim evin tamamının onların sahildeki evlerinin oturma odasına Uyabileceğini biliyor muydun? Open Subtitles هل علمتي أن بأمكانك توفيق المنزل كله بداخل غرفه معيشتهم في ذلك المكان على الشاطئ ؟
    sahildeki cinayette kullanılan susturucu işte bu. Open Subtitles هذا هو الكاتم الذي أستخدم على قتل الشاطئ
    Biz çocukken ve sahildeki evde tatil yaparken her zaman bir fırtınanın gelişinin kokusunu alabildiğini hatırlıyor musun? Open Subtitles اتذكرين عندما كنا اطفال, كنا نذهب في العطلة الى المنزل الذي على الشاطئ وكنت دائما تبتسمي عندما تاتي العاصفة
    Yıldızların bir fotoğrafı. sahildeki o geceyi hatırlıyor musun, hani harika bir gökyüzü vardı? Open Subtitles أتذكر تلك الليلة على الشاطئ والسماء الرائعة
    Ama çıkartma günü geldiğinde dünyanın kaderini belirlemek sahildeki bir avuç adama kalmıştı. Open Subtitles ولكن في يوم الهجوم انتهى الأمر بحفنة رجال على حزام الشاطئ ليقرّروا مصير العالم
    Sanırım bunu biraz daha anlamaya başladım. Orası bizim sahibi olduğumuz sahildeki eve yakın. Open Subtitles أظنني بدأت أفهم قليلاً، هذا بقرب منزل الشاطئ الذي نملكه.
    Cenazeden sonra sahildeki eve döndük. Open Subtitles بعد مراسم الدفن رجعنا كلنا إلى بيت الشاطىء
    "sahildeki kadınlarla bir daha asla aşk yapamayacağım". Open Subtitles أنا لن أمارس الجنس أبدآ مع امرأة على الشاطىء ثانية
    sahildeki evde ne halt ediyordun ve kimle ediyordun? Open Subtitles بحق الجحيم ماذا كنت تفعل فى منزل الشاطىء ومن بحق الجحيم الذى كنت تفعل معه هذا؟
    Bu Punta Tombo’nun şubatta çekilmiş bir resmi sahildeki tüm penguenleri gösteriyor. TED هذه الصور لمنطقة بونتا تومبو في شهر فبراير تظهر فيها جميع طيور البطريق على طول الشاطيء
    Herşeyi sahildeki evinden idare ediyor. Open Subtitles يروج لكل شيء في البيت وخارج البيت عبر الشاطيء
    Yaz boyu haftasonlarını kızkardeşimin sahildeki evinde geçiririm sende davetisin tabi. Open Subtitles أثناء الصيف ، أقض معظم عطلات نهاية الأسبوع في بيت أختي الشاطئي و أرحب بك هناك
    Bu sahildeki her evde o şampanyadan sunulur. Open Subtitles كُلّ بيت على هذه ضرباتِ إرسال الشاطئِ ذلك النوعِ مِنْ الشمبانيا.
    Tanrım, sahildeki bu evde yaşamayı çok seviyorum. Open Subtitles يا إلهي، كم أحبُّ العيش في الشّاطئ.
    sahildeki evini alayım diye tren çarpan adam mı? Open Subtitles الرّجل الّّذي صدمه قطار حتّى يتسنّى لي شراء منزله الشّاطئيّ.
    sahildeki karides çiftlikleri de bundan iyi değil. TED ومزارع الروبيان الساحلية ليست أفضل بكثير.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد