Fakat ben bu kanun ve kurallardan çok daha önemli bir şeye sahip olduğumuzu fark ettim. | Open Subtitles | لكنّي أدركتُ بأننا نملك ما هو أثمن من القوانين والقواعد |
Bana hem ülkenin en iyi avukatlarına sahip olduğumuzu hem de bunun peşini bırakmamı söyleme. | Open Subtitles | إستمع لي لا تقل لي بأننا نملك أفضل شركاء في البلد و لا تدعني أؤكد هذا |
Güçlerini geçici olarak etkisiz hale getirecek teknolojiye sahip olduğumuzu biliyormuş. | Open Subtitles | قال ! هو يعلم بأننا نملك التقنية وهذ الذي يُحيدُ من قُدراتهِ مؤقتآ |
Peki buna sahip olduğumuzu nasıl doğrulayacağız? | TED | وكيف لنا أن ننظر ونتأكد أن لدينا في الواقع؟ |
Bu yüzden şimdi bu potansiyele sahip olduğumuzu görüyoruz. | TED | وبالتالي، نرى الآن أن لدينا هذه الإمكانية. |
Tabii bu, her şeyin kendiliğinden yoluna gireceğini düşünüyoruz demek değil, sadece yoluna koymak için gerekli yeteneğe sahip olduğumuzu düşünüyoruz. | TED | و هذا لا يعني أننا نعتقد بأن الأمور ستتحسن بطريقة سحرية، بل نعتقد بأن لدينا القدرة الفريدة على جعلها كذلك. |
Görsel efektler endüstrisinden olan bizler, David ile beraber şimdi yeterli zamana, yeterli kaynaklara sahip olduğumuza inandık ve, Tanrım, yeterli paraya sahip olduğumuzu umduk. | TED | كوننا في مجال صناعة المؤثرات البصرية ، ونحن ، مع ديفيد ، نعتقد بأن لدينا الآن ما يكفي من الوقت ، ما يكفي من الموارد، و،إلهي، نأمل بأن يكون لدينا ما يكفي من المال. |
Bir dakikaya öğreniriz. Görünüşe göre bu teknolojiye sahip olduğumuzu biliyormuş. | Open Subtitles | يبدو أنها تعرف بأننا نملك هذه التقنية. |
Görünüşe göre bu teknolojiye sahip olduğumuzu biliyormuş. | Open Subtitles | يبدو أنها تعرف بأننا نملك هذه التقنية. |
Koşulsuz desteğine sahip olduğumuzu bilmek beni memnun etti, Frank. | Open Subtitles | يسعدنا أن نعرف أن لدينا الخاص غير المشروط سند ، فرانك. |
Savaş başlıklarının çok ötesinde bir şeye sahip olduğumuzu anladık. | Open Subtitles | نعلم أن لدينا شيء أكبر بكثير من الرؤوس النووية |
Neyse, ben her zaman bir çeşit bağlantıya sahip olduğumuzu düşündüm. | Open Subtitles | على أي حال لقد ظننت دائماً أن لدينا إتصال من نوع ما |
Bize üstün geldiği zaman onu kontrol edebilecek imkanlara sahip olduğumuzu düşünmek büyük aptallık olur. | Open Subtitles | بمجرد أن تتفوّق علينا سيكون من الحمق أن نتخيّل أن لدينا الوسائل للتحكّم بها. |
O saniyelere sahip olduğumuzu sanmıyorum. | Open Subtitles | لست متأكدا بأن لدينا تلك الثواني |
Aynı değerlere sahip olduğumuzu düşünüyordum. | Open Subtitles | ظننت بأن لدينا نفس القيم |
Amarillo'ya bir müvekkil ile görüşüp oradaki davamızda güçlü bir desteğe sahip olduğumuzu kesinleştirmek için gittim. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى (أماريلو) للتشاور مع العميل وأحرص بأن لدينا حسن نية متينة لقضيتنا التي نتناولها هنا. |