| Her konuda, her zaman çok sakindi. Yani, hep kontrol altındaydı. | Open Subtitles | لقد كانت هادئة جداً حيال كل الموضوع أقصد, دائماً تحت السيطرة |
| Bir çocuk için aşırı derecede dikkatli olduğunu söyleyebilirim. Hep sakindi. | Open Subtitles | أود القول إنها كانت بشكل غير إعتيادي مركزة كطفلة، دوماً هادئة. |
| Copper Beeches'e ulaştıktan sonra, iki günüm çok sakindi. | Open Subtitles | لمدة يومين من وصولى الى الزان النحاسى, حياتى كانت هادئة |
| sakindi, sonra yüzü kireç kesildi, gözleri öfkeyle doldu sonra geldi ve iki eliyle boğazımı tuttu, şöyle... | Open Subtitles | لقد كان هادئاً ، ثم شحب لونه و امتلأت عيناه بالغضب ثم جاء ووضع يديه على عنقى ، هكذا |
| Deniz sakindi. Parti birazcık dalgalıydı, kastettiğim şeyi anladıysan tabi. | Open Subtitles | لقد كان البحر هادئاً ولكن الحفل كان صاخباً إلى حد ما .. |
| Genel kanaat olarak, çok sessiz sakindi, pilotluk yeteneği vasat veya vasatın altındaydı, İngilizce'si çok kötüydü, yani, onun davranış tarzını size anlatmak için hakkında söyleyebileceklerimin hepsi bu. | Open Subtitles | هو كان هادئ جدا و لديه مهارات طيران متوسطة أو دون ذلك لغته الأنجليزية ضعيفة جدا |
| Öldüğü gün, her şey çok sakindi. Seni ormanda gezdirmeye götürmüştüm. Geri döndüğümde ölmüştü. | Open Subtitles | في يوم وفاتها كان كل شيء هادئا كنت قد اخذتك وتمشينا فى نزهة للغابة عندما عدت |
| Daha sonra başka bir garson biraz suyla yanına geldi ve lekeyi silmeyi önerdi ama Stalin, "Hayır, hayır." dedi ve tümüyle sakindi. | Open Subtitles | ثم اتى نادل آخر إليه ببعض الماء ،وعرض عليه تنظيفها ،لكن ستالين قال: "لا، لا وكان هادئًا تمامًا |
| Ama yazıları sakindi onu birden fazla yolla ...hayata döndüren yazıları. | Open Subtitles | فقط كتاباته كانت هادئة كتاباته التي قامت في أكثر من مرة بأنقاذ حياته |
| Suya girip, daldığım zaman etraf şaşırtıcı bir şekilde sessiz ve sakindi. | Open Subtitles | حالما نزلت للماء وغطست للأسفل، كانت هادئة وساكنة على نحوٍ مفاجىء. |
| Kadın görünüşte sakindi ama, içi parçalanıyordu sanki. | Open Subtitles | أعني أنها هادئة من الخارج ولكن قلبها مفطور |
| Polisten kaçmayacak kadar sakindi, sanırım. | Open Subtitles | هادئة حتى في الهروب من الشرطة، أعتقد ذلك |
| Sözde cinsel istismara uğramış bir kıza göre çok sakindi. | Open Subtitles | كانت هادئة للغاية بالنسبة لفتاة تعرضت لإعتداء جنسي |
| Dün gece sakindi Polise benzemiyorsun | Open Subtitles | كانت ليلة هادئة بالأمس. أأنتِ واثقة أنّك لست شرطية؟ |
| Otobüs kazasında, korkunç bir felaketle karşı karşıya olmasına rağmen çok sakindi. | Open Subtitles | كان هادئاً خلال حادثة الباص في مواجهة كارثة جنونية |
| sakindi, sanki bunu daha önce yapmıştı. Bana yardım ediyordu. | Open Subtitles | وكان هادئاً وكأنه فعل هذا من قبل، كان يساعدني |
| Sonra adamı kamyonetin arkasına yürüttü ve kamyonetin arkasına tırmandırdı. Şişko adam sakindi... | Open Subtitles | ثمّ مشى به إلى الجزء الخلفي من الشاحنة وجعله يصعد بداخلها ، وكان السمين هادئاً |
| Yok, buralar epey sakindi son zamanlarda. İstediğinizi seçebilirsiniz. | Open Subtitles | أجل، كلا، المكان هادئ هنا، بإمكانكما أن تختارا من بين الغرف الشاغرة |
| Haber yok. Bugün çok sakindi efendim. | Open Subtitles | لا يوجد تقرير , اليوم هادئ جدا ياسيدي |
| Zulada her şey sakindi ta ki Barrie, tilki leşini yiyen bir kartala rastlayana dek. | Open Subtitles | العودة في الخفاء، كل شىء هادئا حتى التقط بارى نسر على جثة ثعلب |
| Fakat şaşırtıcı bir biçimde, çok sakindi. | TED | ولكني تفاجأت، فقد كان هادئا جدا |
| - Hayır, banyo vaktiymiş gibi sakindi. | Open Subtitles | كلا، كان هادئًا وكأنه وقت الاستحمام. |
| Birkaç gün sonra tekrar aradı, bu sefer daha sakindi. Böylesine kararlı oluşu beni şaşırtmıştı. | Open Subtitles | وبعد ايام، اتّصل ثانيةً، أكثر هدوءاً وقد فاجئني إصراره |
| Çok güzeldi ve çok sakindi. | Open Subtitles | كانت جميلة جداً و قد أصبحت حكيمة |