Eğer sakinleşmezseniz, sizden gitmenizi rica edeceğim. | Open Subtitles | سـيـّدي، إذا لم تهدء سوف أضطرّ إلى أن أطلب منك المغادرة |
Bayım, eğer sakinleşmezseniz sizden gitmenizi istemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سـيـّدي، إذا لم تهدء سوف أضطرّ إلى أن أطلب منك المغادرة |
Eğer sakinleşmezseniz sizi tutuklamak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | إن لم تهدء سوف أضعكَ رهن الإعتقال |
Albay O'Neill, eğer sakinleşmezseniz, sizi buradan çıkartacağım. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | كولونيل أونيل ، لو لم تهدأ فسآمر بإخراجك من هنا ، أفهمت ؟ |
Kokpitte sakinleşmezseniz kullanacağım bir şok silahı var. | Open Subtitles | لدينا صاعق في قمرة القيادة، والذي سأستخدمه ضدك إن لم تهدأ. |