"sanıyorsan" - ترجمة من تركي إلى عربي

• كنت تعتقد
• تعتقد أنني
• تعتقد أن
• تعتقد أنه
• ظننتِ
• كنت تظن
• تعتقد بأنني
• تظن أنك
• تظن أنني
• ظننت أنني
• اعتقدت أنني
• تظن أني
• تظن بأنك
• تعتقد أنّك
• تعتقد انك

Eğer bu olanlardan sonra kalacağımızı sanıyorsan , tekrar düşün.
إذا كنت تعتقد أننا سنبقى بعد هذا العرض فكر ثانية

O çeki almadan gideceğimi sanıyorsan yanılıyorsun.
إذا كنت تعتقد أنني سأرحل بدون ذلك الشيك فأنت مجنون

Bunun işe yarayacağını sanıyorsan beni hafife almışsın demektir.
لو تعتقد أن هذا سيفيد فأنت تقلل من تقديرى

Benim mahkeme salonumu intikam için kullanabileceğini ve eski işlerini halletmek için kullanabileceğini mi sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
هل تعتقد أنه يُمكنك إستخدام قاعة المحكمة لتحقيق أغراض شخصية و ثأرية أنتَ خاطىء جداً

Bak, bunun çok kötü olduğunu biliyorum, ama eğer arkadaşlarının yalnız gitmene izin vereceğini... sanıyorsan, o zaman delisin demektir.
أعلم أنّ الأمور تسير على نحو مُريع و لكن إذا ظننتِ أنّ أصدقائكِ سيدعونكِ تتكبدى العناء وحدكِ فهذه حماقة منكِ

Bizi zorla susturabileceğini sanıyorsan, öğrenecek daha çok şeyin var demektir.
هناك الكثير يجب أن تتعلمه عن البشر إذا كنت تظن ان التعذيب يجدى

Az önce yaptığım şey yüzünden bu gece rahat uyumayacağımı sanıyorsan yanılıyorsun.
ان كنت تعتقد أني لن أسـتطيع النوم بسـبب ما لفعلته سـتكون مخطئا

Şu halinin gerçek kimliğin olduğunu sanıyorsan kendini kandırıyorsun demektir.
إنك تخدع نفسك إن كنت تعتقد بأن هذه هي حياتك

Bu hoşuma gidiyor sanıyorsan, delisin! Hiç istemedim.
اذا كنت تعتقد اننى استمتع بذلك فأنت مجنون اننى لم اكن ارغب ذلك

Göğsüne tekrar Viks süreceğimi sanıyorsan, tekrar düşün'
وإذا كنت تعتقد أنني سوف أدلك لك صدرك، فكر مرة ثانية

Bir avuç protestocunun haydutça taktiklerine boyun eğeceğimi sanıyorsan, beni gerçekten tanımıyorsun demektir.
إن كنت تعتقد أنني سأرضخ إلى وسائل المتطرفين... فأنت لا تعرفني جيداً إذن...

Eğer yukarı çıkıp romantik bir akşam yemeği için hazırlanacağımı sanıyorsan, bunu bir kez daha düşün derim.
إن كنت تعتقد أنني سأجعل نفسي أكثر جمالًا لأجعل عشاء رومانسي ، عليك أن تفحص رأسك

Antrenörlük kolay sanıyorsan, mikrofonla ülserimi değiştireyim.
إذا كنت تعتقد أنه من السهولة أن تكون مدرباً سأعطيك قرحتي مقابل الميكروفون الذي معك

Eğer onu burada, adını dikkate almayan bir anneyle tek başına bırakacağımı sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
إن ظننتِ أني سأتركها .. هنا مع أمٍ لا تهتم بسمعتها

Kimin kime ne yaptığının hesabını yapacağımı sanıyorsan çok yanılıyorsun!
واذا كنت تظن انني احتفظ بسجل لكل من فعل شيئا بشخص اخر فانت مخطئ

Bir intihar notu daha yazacağımı sanıyorsan, yanılıyorsun.
إذا تعتقد بأنني سأكتب ملاحظة إنتحار أخرى، أنت على خطأ.

Kontrol onda. Eğer kontrolün sende olduğunu sanıyorsan...
الأمر تحت السيطرة إذا كنت تظن أنك مسيطر على الموضوع

Seni striptiz kulübünden çıkardığım için özür dileyeceğimi sanıyorsan, yanılıyorsun.
إن كنت تظن أنني سأعتذر بشأن ما حدث بملهى العراة، فأنت مخطيء

Çocuklarımı burada bırakacağımı sanıyorsan kafayı yemişsin.
أنت مجنون إذا ظننت أنني سأترك أولادي هنا.

Senin namına bir şey yaptığımı sanıyorsan, vaktini boşa harcıyorsun.
تضيع وقتك لو اعتقدت أنني أفعل أي شيء باسمك

Eğer bir şapka için seninle evleneceğimi sanıyorsan, yanılıyorsun.
أن كنتَ تظن أني سأتزوجك في مقابل قبعتك، فلن أفعل

Eğer sırrını korumak için Mulder'ı öldüreceğini sanıyorsan artık çok geç.
إذا كنت تظن بأنك ستقتل مولدر لحماية سرّك, فهذا متأخر.

İmgelemlerinde benimle ilgili bir şeyler gördüğünü sanıyorsan.. Daha hiç bir şey görmedin.
...تعتقد أنّك رأيت شيئاً عني في رؤاك أنت لم ترى أي شيء بعد

Sert adamı oynayabileceğini sanıyorsan, yanılıyorsun.
اذا كنت تعتقد انك تكون ذكيا, فانتبه لنفسك.