Ama kaza ve hafızamla ilgili sana söylediğim her şey doğru, lütfen... yalnızca bir umut, belki bana yardım edebilirsin... | Open Subtitles | ولكن أعني، كل ما قلته لك عن الحادث وذاكرتي، رجاء، كل هذا صحيح و كنت اتمنى ربما أنتِ تستطيعى مساعدتي |
Kafede sana söylediğim her şey sinirliydim. | Open Subtitles | كل ما قلته لك في المقهى كان السبب هو غضبي |
Ayrıca, sana söylediğim her şey doğruydu. | Open Subtitles | الى جانب ذلك، كل ما قلته لك كان صحيحا. |
Dışarısını gördüm Theresa. Bunları uydurmuyorum. sana söylediğim her şey doğru. | Open Subtitles | لقد رأيتُ أشياءً هناك يا (تيريزا) إنني لا أختلق هذا، كل ما قلته لك حقيقي. |