Sana söylemediğim için özür dilerim ama böylesi daha güvenliydi. | Open Subtitles | أنا اسف لأنني لم أخبركِ من قبل لكنني حريص على سلامتكِ |
Sana söylemediğim için çok özür dilerim. | Open Subtitles | أنا متأسف جداً لأنني لم أخبركِ |
Sana söylemediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | - آسفة لأنني لم أخبركِ. |
Diyorum ki o gümüş elbisedeki bendim, ve Sana söylemediğim için çok özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أقول أنني كنت تلك صاحبة الفستان الفضّي، وأنا آسفة بحقّ لأنني لم أخبرك بذلك. |
Ah,evet o konuya gelirsek Sana söylemediğim için gerçekten özür dilerim. | Open Subtitles | أجل، بخصوص هذا الأمر. أنا أعتذر بشدّة لأنني لم أخبرك. |
Baştan Sana söylemediğim için bana kızgınsın. | Open Subtitles | أنتِ لست غاضب مني لأني لم أخبرك أولاً |
Dışarıda daha fazlası olduğunu Sana söylemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني لم أخبرك انه كان هناك أكثر من ذلك هناك |
İlk başta Sana söylemediğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | لكنني آسف لأنني لم أخبرك مسبقاً |
Sam'i Sana söylemediğim için kusura bakma. Unutmuşum. | Open Subtitles | أنا اسفة لأنني لم أخبرك عن (سام) لقد نسيت ذلك |
Marie'nin geldiğini Sana söylemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أسفة لأنني لم أخبرك عن وجود (ماري) هنا. |
Gustav konusunu Sana söylemediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أعتذر لأنني لم أخبرك عن (قوستاف). |
Sana söylemediğim için kusura bakma. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم أخبرك. |
Sana söylemediğim için üzgünüm Bart. Hakkımda ne düşüneceğinden emin olamadım. | Open Subtitles | أنا آسفة يا (بارت) لأني لم أخبرك لم أعلم حقا كيف ستشعر نحوي |
Sana söylemediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم أخبرك أستطيع إنجاز صيغة (إيلر) للأجسام كثيرة السطوح |